Samsun protokolünden Kadınlar Günü mesajları

Samsun protokolünden Kadınlar Günü mesajları
07.03.2021
A+
A-

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, Samsun protokolü kutlama mesajları yayınladı.

Samsun Valisi Zülkif DAĞLI; “Huzurlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşı, fedakârlık, sevgi ve sağduyunun temsili kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

Kadınlar, toplumsal ve ekonomik yaşamın ayrılmaz parçası, toplumun en küçük birimini oluşturan ailenin temel unsurudur. Aile ortamında fertlerin refahı için yorulmadan çalışan kadın, İstiklal Savaşımızda da cephe gerisinin kahramanı olmuştur.

Hayatımızın her alanında sınırsız sevgisi, hoşgörüsü, fedakârlığı ve üretkenliği ile var olan kadınlarımız, bu vatan ve millet için canını feda etmeye hazır nesilleri de yetiştirmiştir. Yeni nesillerin yetişmesinde kadınlarımızın annelik vasfı ile üstlendikleri sorumluluk, geleceğimizin inşasında onların ne kadar hayati öneme sahip olduklarını göstermektedir.

Bir toplumun uygarlık yolunda gösterdiği gelişme, kadını toplum içinde konumlandırdığı yer, ona duyduğu saygı ve verdiği değer ile ölçülmektedir. Bizler, tarih boyunca her zaman kadınları baş tacı eden, onlara büyük değer veren bir medeniyetin mirasçılarıyız.

Yüce milletimizin şanlı tarihinde kadınlarımız anne ve eş olarak hak ettikleri konumda, ailenin merkezinde olmuşlardır. Geçmişten günümüze Türk kültür ve devlet geleneğinde kadına ve aileye her zaman değer verilmiştir.

Yakın zamanda ilimizde yaşanan ve toplumu derinden etkileyen canice hareket ve hisle yapılan saldırı gibi olayların bir daha yaşanmamasını, kadınlarımıza yönelik fiziksel ve psikolojik başta olmak üzere her türlü şiddetin son bulmasını temenni ediyorum.

Son yıllarda giderek artan kadına şiddet olaylarının önüne geçebilmek ve kadınlara yardım edebilmek amacıyla geliştirilen ‘KADES’ uygulaması sayesinde kadınlarımızın herhangi bir tehdit anında bir dokunuşla, en hızlı şekilde kolluk birimlerimize ulaşarak yardım almaları sağlanmaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle bu özel günde tüm kadınlarımıza hak ettikleri saygı ve değerin gösterildiği, güzel günler temenni ediyor; tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

Milliyetçi Hareket Partisi Samsun İl Başkanı Abdullah Karapıçak, “MHP Samsun İl Başkanlığında, İl Kadın Kolları ve partililer ile bir araya gelerek. Kadınlar gününü kutlayan Karapıçak, yayınladığı mesajda; “Her yıl 8 Mart’ta kutlanılan Dünya Kadınlar Günü, Kadının aile ve toplum arasında bir köprü olduğunun önemini düşünmek için anlam yüklü bir gündür.

İlk Türk devletlerinde devletin başı olan hakan, eşi ile devleti beraber yönetmiştir. Hatta erkeklerle birlikte Türk kadını savaşlara bile katılmıştır. Bu durum Dede Korkut hikâyelerinde açıkça belirtilmiştir. Dede Korkut’ta en önemli yer “Ana Hakkı Tanrı Hakkı” şeklinde ifadesini bulan ana yani kadına verilmiştir.

Türk kadını 18. yüzyılda çok zor ve ağır şartlarda yaşamasına rağmen Kurtuluş Savaşı’nda büyük mücadeleler vererek topraklarımızı işgalcilerden kurtarmıştır. 1923 yılında Atatürk; “Şuna inanmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir ve toplumun başarısızlığının asıl sebebi kadınlara karşı olan bilgisizlikten ileri gelir. Bu toplumun bir organı faaliyette iken diğer organı işlemezse toplum felç olur” demiştir.

Tarihimiz de Kadın’a verilen bu yüksek değerlere rağmen son yıllarda kadınlarımızın muhatap olduğu ve bizleri son derece kaygılandıran insanlık dışı muamelelerin tamamen yok edilmesi için sorumluluk sahipleri başta olmak üzere herkes üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmelidir.

Gelecek nesillerin yetişmesinde yeri doldurulamayacak bir önemi olan ve sevgiyi, nezaketi, inceliği öğreten yine Kadınlardır.

MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin de ifade ettikleri gibi; “Kadınlarımızın sosyal, ekonomik ve siyasal alandaki belirleyiciliği, olması gereken düzeye çıkarılmadan güçlü, istikrarlı ve sözü dinlenen bir Türkiye tablosuna ulaşmak imkânsızdır.”

Bu vesileyle Başta Şehit anneleri ve eşleri olmak üzere her şeyin en güzeline layık olan Türk kadınının Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor sevgi ve saygılar sunuyorum.”

ADD Samsun Şubesi Dr. Işık ÖZKEFELİ; “1857 yılında 129 işçi kadının yanarak ölmesiyle tarihe büyük bir emek mücadelesinin anma günü olarak geçen 8 Mart, Clara Zetkin ve onun gibi emek veren tüm kadınların uzun süren mücadeleleri sonunda dünyada özellikle kadın emeğinin sömürüsüne karşı direnişin simgesi haline gelmiştir.

1977 yılında BM tarafından “Emek” kelimesi çıkarılarak “Dünya Kadınlar Günü” haline getirilen 8 Mart; bir “kutlama” günü değil; Kadınların yüzyıllar süren emek mücadelesinin anma günüdür.

Ülkemizde bu gün “Kadın”dan, “Kadın emeği”nden söz edebiliyor olmamızı, “Kadının işgücü olarak üretime katılması, toplumsal yaşamda hak ettiği yerde bulunması, sadece bireysel değil toplumsal gelişimin, çağdaş ve ileri bir toplum olabilmenin en temel unsurudur.” diyen Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu, Laik Cumhuriyet’e borçlu olduğumuzu hiç unutmamalıyız.
8 MART; Kadınların yüzyıllar süren emek mücadelesinin, kazançlarının, kayıplarının, sadece sermayenin değil, geleneklerin, törelerin, siyasetin kadını nasıl sömürdüğünün konuşulacağı gündür.
8 Mart; Kadın yönetici sayısının neden eser miktarda olduğunun, kayıt dışı çalıştırılan kadınların, iş yerinde tacize uğrayan kadınların çaresizliğinin, ev kadınlarının emeklerinin neden yok hükmünde olduğunun, kadının erkeğe göre daha düşük ücretle çalışmasının kadınlar tarafından bile olağan karşılandığının;
Annelerin çalışma yaşamındaki zorluklarının, iyilik yapıyormuş gibi görünen ama kadını iş hayatından çıkarıp evine zincirleyecek yasaların;
İktidarın, algı yönetimi ile kadının toplum içindeki yerini nasıl hızla değiştirdiğinin, kadınlarımızın Cumhuriyet ile kazandıklarını neden kaybettiklerinin konuşulması gereken gündür.

Özelleştirmelerle devletin küçülmesi, işgücü piyasasındaki esneklik gibi sermayenin desteklediği politikalar nedeniyle kadınlarımızın çalışma şartları gittikçe kötüleşmiştir. Pandeminin açtığı derin ekonomik kriz nedeni ile iş yerlerinde ikinci plana atılan ve ezilen yine kadındır.

İktidarın “kadının aile ile var olduğu” anlayışı ile kadınlar için getirdiği belirli süreli istihdam, kısmi süreli çalışma ve esnek çalışma sistemi; üretim sürecini parçalayarak, taşeron sisteminin kök saldığı sistemde, kadın emeğinin ucuz ve güvencesiz iş gücü haline dönüşme oranını arttırmıştır. Kadını hayatın her alanında ikincil gören iktidarın yol açtığı bu yıkımın onarılması ancak emekten yana politikalar üretilip uygulanması ile olanaklıdır.

Çağdaş ve Demokratik bir devlet olabilmek için; cinsiyet ayrımcılığı ortadan kaldırılarak, kadın emeğinin sömürülmeden üretime katılması sağlanmalı, insanca çalışma şartlarının kalıcı kılınması için gerekli düzenlemeler yapılmalı, denetim ve kontrol mekanizmaları çalıştırılarak uygulamaların hayata geçmesi sağlanmalıdır.

Kadına şiddetin hat safhaya geldiği günümüzde İstanbul Sözleşmesinin tartışmaya açılması kabul edilebilir değildir. Şiddet kadını yok sayan politikalar yüzünden artmaktadır.
Bizler; türlü sömürüye, geri bıraktırılmaya, kadını kurban seçen törelere, kadını “yok” sayan zihniyetlere, uygulamalara karşı onurlu ve direngen bir duruş sergiledik ve sergileyeceğiz.

Atatürkçü Düşünce Derneği, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda en ön saflarda savaşan, Türk Devrimini ödünsüzce savunan, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün gösterdiği Tam Bağımsızlık hedefine kararlı bir şekilde yürüyen Türk Kadının emeğinin sömürülmesi, her türlü şiddete maruz kalması karşında sessiz kalmamıştır, kalmayacaktır.
Laik Cumhuriyet rejimi ile var olan, “Çağdaş, eşit yurttaş” kimliği, Türk Kadınlarının vazgeçilmezidir. İktidar eliyle toplumda yaratılan cinsiyet ayrımcılığı, kadınların ayağındaki prangadır. Cumhuriyet ile özgürleşen kadın, bugün yeniden yok edilmenin kıyısına gelmiştir.
Çağdaş Türk Kadını, emeğinin ve kimliğinin sömürülmesi karşısında direnmeye devam edecektir. Bu uğurda savaşım veren, Tam Bağımsız bir ülke, daha iyi bir dünya kurmak için çaba harcayan tüm kadınlarımızı Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci ruhuyla selamlıyoruz”

İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Dünya Kadınlar Günü’nün kadın haklarının kazanılması sürecinin hatırlanması için özel bir gün olduğunu ifade ederek, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün, Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma mücadelesinin başlangıcı olarak kabul edildiğini hatırlattı.

Kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir geleneğin benimsendiğinin altını çizen İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş,“Kadın hakları insan hakları kavramından ayrı tutulamaz. Ülkemizde de eğitimin yükselmesi ve kadınlarımızın sosyal hayata girmelerine olanak sağlanmasıyla birçok alanda başarının yükseldiği bir gerçektir. Atatürk ‘Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir’ demiştir. Kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi mümkün değildir. Kadınlarımızın toplumdaki yeri ve görevleri konusunda bir birey olarak kişiliğini kazanması ve toplum içinde hak ettiği yeri alması gerekmektedir. Yüklendiği sorumluluklar açısından baktığımızda kadınların ev ve iş yükünün yanı sıra annelik gibi ulvi bir sorumluluğunun da bulunduğu göz ardı edilmemelidir. Hayatın ağır şartları altında, anne, eş ve iş kadını olarak ayakta kalabilen kadınlar; hayatın mimarları olarak en büyük saygıyı ve övgüyü hak etmektedirler. Kadınların huzurla sosyal yaşama daha fazla katıldığı bir Türkiye dileğiyle, başta şehit anaları olmak üzere tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir; “Kadınlar, yaşamımızın her anında yanımızda olan, bizleri dünyaya getiren, büyüten, yetiştiren, eğiten, sevgisi ile kuşatan ve şefkatli yürekleriyle bir an olsun bizleri yalnız bırakmayan, en değerli varlıklarımızdır.
Hayatımızın anlamı olan kadınlar bizlerin baş tacı; annemiz, hayat arkadaşımız, kızımız, kardeşimiz, hayatımıza renk katan ve anlamlı kılan varlıklardır.
Kadınlarımız öyle bir şerefe, öyle bir nimete sahip ki; Yaradan, kullarını dünyaya getirme görevini onlara vermiştir.
Cennetin, anaların ayakları altında olduğunu söyleyen Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ‘Sizin en hayırlınız kadınlara en iyi davrananlarınızdır’ uyarısında bulunarak, kadına verilmesi gereken değeri ortaya koymuştur.
Bir kadın toplumun içindeyse o toplum medenidir. Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak da pek çok çalışmamızda Samsunlu Hanım kardeşlerimizin yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz.
Kadınlarımızın her alanda varlığını güçlendirerek yaptığımız tüm proje, yatırım ve hizmetlerde onların azminden ve gücünden yararlanıyoruz. Kadın, her şeyden önce bir insandır ve ona hak ettiği değeri gösterene de, insanoğlu denir. Kadına yönelik her türlü şiddetin de karşısındayız.
Geçmişten bugüne milletimizin var olmasında büyük rol oynayan, Fatma Çavuş’tan Nene Hatun’a kadar tarihimizin ve bugünümüzün tüm fedakâr kadınlarını tazimle yâd ediyorum.
Bu vesileyle başta tüm şehit anneleri ve eşleri olmak üzere; yaşamın her anında her türlü fedakârlıkta bulunan, sıkıntılarımızı paylaşan ve her zaman yanımızda olan kadınlarımız ile attığım her adımda bana güç veren annem, eşim ve kızlarımın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu; “Bugün 8 Mart.
Bu tarih aslında, biz kadınların asırlar boyu süren emek ve alın teri mücadelesinin simgeleştiği tarihtir.
Kadının, toplumsal yaşamın her alanında verdiği var oluş mücadelesi ve elde ettiği bütün kazanımlar, alın teriyle, kanla ve gözyaşıyla elde edilmiştir.
Bu durum, dünya üzerindeki bütün toplumlar için de böyledir; biz Türk kadınları için de böyledir!
Anadolu kadınının, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği büyük fedakârlık, ödediği ağır bedel ve Cumhuriyetimizin kuruluş sürecinde sarf ettiği emekler, bunun en somut kanıtıdır.
İşte bu nedenle Cumhuriyet Devrimi’mizi gerçekleştiren irade, Türk kadınına hak ettiği değeri vermiş, özgür birey oluşumuzun önündeki bütün engelleri kaldırarak tarih yazmıştır.
Fakat zaman içinde, Cumhuriyet Devrimi’miz gibi Kadın Devrimi’miz de bir ‘karşı devrim’ hareketinin saldırısına maruz kalmış, akamete uğramıştır.
Şimdi biz Türk kadınlarına düşen görev; Cumhuriyet Devrimi’mizi hedefine ulaştırmak ve onu Kadın Devrimi’yle taçlandırmaktır.
İşte 8 Mart tarihi, biz kadınların, taleplerimizi hep birlikte daha gür bir şekilde haykırdığımız, kadını sömüren, kadını hakir gören, ona yönelik şiddeti meşru gören zihniyet ve sisteme karşı mücadele azmimizin perçinlendiği gündür.
Biz kadınları;
Toplumsal hayatın dışına itmeye çalışanlara,
Şiddet, istismar ve ayrımcılığı körükleyen politikalara ve onun uygulayıcılarına,
Siyaset yapan kadına “evine dön” diyen zihniyete,
Kadınların uzay programının bir parçası olmasını dâhi ‘olağan dışı’ gören zihniyete,
hak ettikleri cevabı, yine biz kadınlar vereceğiz.

Ve o günler, artık çok daha yakın!
Hayatın her alanında ve yeryüzünün her yerinde adaletin egemen olduğu yarınları omuz omuza inşa etme kararlılığıyla, hepimizin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.”

Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) tarafından yürütülen “Türkiye’de Katılımcı Demokrasinin Güçlendirilmesi: Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi Projesi” kapsamında oluşturulan Samsun Yerel Eşitlik İzleme Platformu üyesi kadın STK’lar, meslek örgütleri üyeleri ve üniversite mensubu kadınlarla online toplantıda bir araya geldi.

KADINLAR O VAHŞETE TEPKİLİ
Toplantıya, Samsun’da faaliyet gösteren Amazon Kadın ve Yaşam Derneği, Eğitim-Sen Samsun Şubesi, Karadeniz Yeni Ufuklar Derneği, Samsun Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği, Atakum Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği, Samsun İş Kadınları Derneği, Kırmızı Balon Çocuk Hakları Derneği, Atakum Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü temsilcileri katılarak Samsun’da yürütülecek toplumsal cinsiyet çalışmalarına dair fikir alışverişinde bulundu. Başkan Deveci’ye Atakum Belediyesi’nin çalışmaları hakkında sorular soran STK temsilcileri gelecekte de yapılacak çalışmalara katkı sunmak istediklerini söyledi. Ayrıca kadınlar tek tek söz alarak önceki gün Samsun’un Canik ilçesinde yaşanan, tüm Türkiye’de tepki uyandıran erkek vahşetiyle ilgili de üzüntü ve öfkelerini dile getirdiler.

“BU SADECE BİR KADIN MÜCADELESİ DEĞİL”
Toplantıda söz alan Başkan Deveci, Samsun’da önceki gün yaşanan kadına şiddet skandalını kınıyarak başladığı konuşmasında, “Dünkü yaşanan vahşet Türkiye’de her gün oluyor. Yılda 300’ün üzerinde kadın eşi, eski eşi, akrabası tarafından şiddete uğruyor ve öldürülüyor. Çocuklar keza öyle. Bu bir mücadele ve özgürlük işi. Kadın ve erkek eşitliğinin olabilmesi için dünya kurulduğundan bu tarafa bir mücadele var. Daha tam sonuç alınamadı. Alınabilen yerler var alınamayan yerler var. Türkiye de sorunlu coğrafyalardan birisi. O nedenle bizim mücadelemiz bitmedi. Nasıl ki Ulusal Kurtuluş Savaşın’nda kadın erkek, yaşlı genç, çoluk çocuk birlikte mücadele etmişsek kadının özgürlüğü mücadelesini de birlikte sürdürmemiz gerekiyor. Bu sadece bir kadın mücadelesi değil. Eğer erkekler bu konuda duyarlı olamazlarsa, bunu fark edemezlerse; kadın erkek eşitliği olmadan, topluma yararlı çocuk yetiştiremeyeceklerini bilemezlerse bu çözüm yarım kalır. O nedenle soruna bütünüyle bakmak lazım” ifadelerini kullandı.

“KADINLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Atakum Belediyesi’nin toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle yaşanılan sorunlara tüm hatlarıyla baktığını söyleyen Başkan Deveci, “Kadının ekonomik olarak özgürleştiği, sahada, hayatta, iş alanlarında kendine yer edinmesine ilişkin en azından ön açıcı oluyoruz. Daha çok kırsal mahallelerimizdeki kadınlarımızı önceliyoruz. Onları aile içerisinde ekonomik olarak bağımsızlaştırmaya ve üretime dahil etmeye çalışıyoruz. Aile bütçesine bizzat kendileri katkı vererek ‘Ben de varım’ dedirtmeye çalışıyoruz. Buna ilişkin kooperatifler kurduk, sivil toplum örgütleriyle dayanışma içindeyiz, belediye bütçesinin önemli bir bölümünü buna ayırıyoruz. Belediyemizde kadın alanına etki edecek birimler kuruyoruz, sıkça kreşler açıyoruz. Eğitime önem veriyoruz. Çocukların psikolojisini, aile içindeki ilişkisini takip ediyoruz. Pandemi süreci var olan sorunları artırdı. Ailelerde beklenmedik travmalar var. O nedenle belediyelere ve sizin gibi sivil örgütlerine çok önemli görevler düşüyor. Atakum Belediyesi olarak her birinizle ayrı ayrı işbirliği yapmaya hazırız. Ben iki yıldır hiçbir sivil toplum örgütünü geri çevirmedim, hiçbirisine ilgisiz kalmadım. Hepsine el uzatmaya çalışıyorum. Bu zaten bizim görevlerimizden birisi. Bu konuda hem farkındalık yaratmak hem de çocukluktan itibaren eğitimi güçlü tutmak gerekiyor. Daha doğrusu biz çocuklarımızı bağımsız ve özgür, hak arayabilen modelde yetiştiremezsek yarın buna benzer sorunlar çıkacak demektir. Bunu el birliği ile yapmalıyız” diye konuştu.

“BİRLİKTE BU MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM”
8 Mart’ın yüz yıl önce kadın mücadelesi sonucu ortaya çıkan farkındalık günü olduğunu kaydeden Başkan Deveci, “8 Mart’ları çoğaltalım sadece bir günde kalmasın. Kadın erkek eşitliği hem Türkiye’de hem de dünyada netleşinceye kadar, demokratik bir aile ve toplum yapısı oluşuncaya kadar mücadeleye devam etmemiz gerekiyor. Bu sadece kadınların mücadelesi değil. Kadınların, erkeklerin, toplumu oluşturan tüm bireylerin eşit, özgür, hesap verebilir, birlikte yaşayabilir bir toplum olabilme mücadelesidir bu. Yüz yıllardır olageldi, bugün de var yarın da olacak. Ben sizi dünkü olumsuz olay ve gerilerden gelen tüm olaylara rağmen enerjinizi toplamaya, bir arada olmaya, iddianızı artırmaya davet ediyorum. Moralinizi sakın bozmayın. Bu ülkede demokrasi yerleşecekse, demokrasi yaşam biçimi haline dönüşecekse, her gün buna benzer olayları yaşamayacaksak bunun temel unsuru ailede demokrasiyi kurabilmektedir. Ailede demokrasiyi kurabilmenin tek yolu, kadın erkek eşitliğini oluşturabilmektir. Eğer bu ülkede demokrasiyi kurabileceksek, kadının bir adım öne çıkması gerekiyor. Kadının örgütlenmesi, ülke yönetiminde ‘ben de varım’ demesi lazım. Bunun olabilmesi için kadınların hem kendi alanlarında hem de sahada örgütlenmeleri gerekiyor. Kent Konseyimiz, Kadın Meclisimiz ve yeni kuracağımız mahalle meclislerimizde kadınlarımızın ön planda olmasını istiyoruz. Biz Atakum Belediyesi olarak varız, sizin birikimlerinize ve desteklerinize ihtiyacımız var. Birlikte bu mücadeleyi yükseltelim” dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİN’DEN DÖNMEK TÜRKİYE’Yİ GERİYE GÖTÜRÜR
Son dönemde tartışmalara neden olan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Başkan Deveci, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Cumhuriyet devrimlerinin en temel unsurlarından birisi Türk Medeni Kanunu’dur. Bu kanunda olmayıp ve 6248 sayılı yasada ya da İstanbul Sözleşmesi’nde olan bir hüküm yoktur. Ama İstanbul Sözleşmesi, Türk Medeni Kanunu’nda verilmiş kadın erkek eşitliğine ve özgürlüğüne ilişkin hakları 6248 sayılı ailenin korunmasına ilişkin mevzuatı Avrupa standartlarına, uluslararası statüye ve anayasa seviyesine taşıyan bir sözleşmedir. O nedenle önemlidir. İstanbul Sözleşmesi’nden dönmek, çok söz konusu değildir. Türkiye bunun karşılığında çok büyük bedel öder. Uluslararası bir sözleşmeden dönmek çok kolay değil. Kaldı ki kadın erkek eşitliği gibi bir düzenlemeden dönmek Türkiye’yi çok geriye götürür, bu göze alınamaz. Türkiye’de şimdi birtakım gruplar, sözüm ona ilim adamları ailedeki geçimsizliğin nedeni olarak İstanbul Sözleşmesi’ni gösteriyorlar ama bu çok yanlış ve temelsiz bir görüş. Ben tüm kıydığım nikahlarda çiftlere İstanbul Sözleşmesi kitapçığı hediye ediyorum. Katılımcıların da hepsine burada anlattıklarımı bir kez daha anlatıyorum. ‘Aile içi demokrasiye sahip çıkın, birliğinizi koruyun, sevginizi eksiltmeyin’ diyorum. Bunun için bizim görevimiz bugünden yarına değil, sürekli ve birlikte.”

Kavak Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu;Toplumun yapısını güçlendiren, şekillendiren, aile birliğinin temel unsurları olan kadınların hayatın her alanına katılmasını sağlamanın herkesin sorumluluğu olduğunu ifade eden Sarıcaoğlu, “ Bunun için devletimiz tarafından kadınlara yönelik ekonomik, sosyal ve hukuki olarak önemli adımlar atılmaktadır. İstiklal mücadelemizin kahramanları olan kadınlarımızın hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. ” diye konuştu.

İslam ve Türk toplumunda kadının her zaman değer bulduğunu belirten Sarıcaoğlu, “ Kadın toplumun baş tacıdır. Sevgili peygamberimiz de “Cennet Anaların Ayağı Altındadır”  buyurarak yüce dinimizin kadına verdiği değeri göstermiştir. Tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutlarım” dedi. İnsanlığın ilk öğretmeni olan kadınların bir anne olarak gelecek nesilleri yetiştirme konusunda gösterdikleri fedakârlık ve aile birliğini sağlama çabalarının tüm övgü ve takdirlerin üzerinde olduğunu söyleyen Sarıcaoğlu, “Tarihimizin her devrinde kadınlar, aile ve toplum yapısının en değerli yerinde olmuştur. Kadınlarına değer vermeyen toplumların gelişmesi mümkün değildir. Kurtuluş Savaşımızda cephe gerisinin kahramanı olan kadınlarımız her zaman baş tacımızdır. Bu duygu ve düşüncelerle fedakârlıkları, sevgileri ve emekleriyle geleceğimizin şekillendirilmesinde büyük role sahip olan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, sağlık, mutluluklar diliyorum.’’

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber