Muğla'da 'Tuzla Sulak Alanı' köpürdü
Fırat AKAY/BODRUM (Muğla), (DHA)- MUĞLA’nın Milas ve Bodrum ilçeleri arasındaki, başta flamingolar olmak üzere binlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Tuzla Sulak Alanı ve Tabiat Parkı’nda, gölün üzerinde ve çevresindeki beyaz köpük, kirlilik ve koku tedirginlik yarattı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden (MSKÜ) Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Bu etkilerin önemli seviyelere çıkması durumunda, bu alandaki ekosistemin korunması riske girecektir” dedi.
Milas ilçesine 20 kilometre mesafedeki Boğaziçi Mahallesi sınırlarında bulunan Tuzla Sulak Alanı ve Tabiat Parkı, flamingo ve farklı türlerden kuşlara ev sahipliği yapıyor. Sulak alan üzerinde balıkçıl, pelikan, su tavuğu, karabatak benzeri 118’e yakın kuş türüyle birlikte yemlenen flamingolar, kuş gözlemcileri ve doğaseverleri bölgeye çekiyor. 380 hektarlık alanı kaplayan ve besin kaynakları açısından zengin olan sulak alan, her yıl yaklaşık 3 bin flamingoyu ağırlıyor. Son dönemde gölün üzerinde ve çevresinde oluşan beyaz köpükler, kirlilik ve koku tedirginliğe yol açarken; MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik yetkililerin bölgeden numune alması gerektiğine dikkat çekti.
‘SU MİKTARINDA CİDDİ AZALMALAR SÖZ KONUSU’
Alana giren su miktarında ciddi azalma meydana geldiğini dile getiren Doç. Dr. Özçelik, “Tuzla Sulak Alanı, ‘Kuş cenneti’ olarak da biliniyor. Her yıl yüzlerce kuş türünün göçleri sırasında uğradığı bu alan, bölgenin en önemli doğal güzelliklerinin başında yer alıyor. Süre gelen kuraklık neticesinde bu alana giren su miktarında da ciddi azalmalar söz konusu. Alan içerisinde çeşitli kirleticilerin etkisiyle ötrofikasyon meydana gelmektedir. Bölge içerisinde mikroorganizmaların etkisiyle göl kenarında köpüklenmeler oluşmaktadır. Köpüklenmeler doğal ve yapay etkiler sonucu olabilmektedir. Hayvan ölüleri, bitki atıkları gibi nedenlerle de ötrofikasyon meydana gelmektedir. Bazı noktalarda ise kimyasal etkiler ve evsel atıklar sonucu da bu etkileri görebilmekteyiz. Bu etkilerin önemli seviyelere çıkması durumunda, bu alandaki ekosistemin korunması riske girecektir. Yetkililerce numuneler alınarak ötrofikasyon seviyesinin belirli limitler arasında kaldığını veya doğal kirleticiler yoluyla olup olmadığını kontrol edilmesi büyük önem arz etmektedir” diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI