Kanser açısından risk oluşturan tiroid nodüllerinin takibi düzenli olarak yapılmalıdır

Kanser açısından risk oluşturan tiroid nodüllerinin takibi düzenli olarak yapılmalıdır
20 Kasım 2019 21:19
A+
A-

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hatice Özer, kanser açısından risk oluşturan tiroid nodüllerinin takibinin düzenli olarak yapılması gerektiği uyarısında bulundu.

Tiroid bezinde yaştan bağımsız olarak görülebilen tiroid kanseri son yıllarda giderek artıyor. Toplumumuzda her iki kişiden birinde görülebilecek olan tiroid nodüllerinin kadın hastalarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir.
Büyük Anadolu Hastaneleri doktorlarından Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hatice Özer, kanser riski oluşturan tiroid nodülleri hakkında önemli bilgiler vererek, bu sağlık sorunundaki düzenli takip konusunda da uyarıda bulundu.

TİROİD NODÜLÜ NEDİR
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hatice Özer, “Tiroid nodülü, tiroid bezinde yer kaplayan çevresindeki normal tiroid dokusundan kıvam olarak farklı radyolojik olarak sınırları ayırılabilen küresel veya ovel şeklinde lezyonlardır.
Tiroid bezlerlerinin yüzda 6-7’si elle muayenede tespit edilebilir. Tiroid nodüllerinin tanısı Tiroid ultrasonu ile konur.
Tiroid nodülünün karser riski cinsiyete, yaşa, ailede tiroid kanseri olup olmamasına göre baş boyun bölgesinde radyoterapi alıp almamasına göre kişinin radyasyona maruz kalıp kalmamasına göre değişir.

BEKLENEN SEMPTOMLAR
Tiroid nodülü tespit edildikten sonra, Tiroid nodülü fonksiyon görüp görmediği kan tahlilleri ile araştırmalıdır. Fonksiyon gören nodüllere sıcak nodül, fonksiyon görmeyen nodüllere de soğuk nodül denir. Bunun da anlamanın yolu da tiroid sintigrafi anlaşılabilir. İkinci olarakta tiroid nodülünün kanser riski olup olmadığı araştırılmalıdır. Üçüncü olarakta bası semptomlarının tiroid nodülünün bası yapıp yapmadığı araştırılmadır. Eğer bası yapan bir nodül ise ses kısıklığı, nefes darlığı, yutma güçlüğü ve öksürük beklenen semptomlardır.
Tiroid ultrasonu ile tiroid nodülünün boyutu büyük ise ve ultrason bulguları olarak kötü bir nodül olduğunu düşünüyorsak tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi mutlaka yapılmalıdır.
Tiroid nodülünün takibinde kalsitonin ölçümü tiroid meduller ca için iyi bir göstergedir. Nodülün bir tümör çeşidi olan meduller ca olup olmadığını kanda ölçtüğümüz kalsitonin ile belirleyebiliriz.

BİYOPSİ İLE KONTROL
Ultrasona bakıldığı zaman tiroid nodülünde bazı bulgular nodülün kanser olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösterebilir. Bu yüzde yüz bir bulgu değildir ama nodülün büyük olması mikrokasyonu olması düzensiz sınırın olması, halonun yokluğu, intranodüler kanlanmanın artışı, nodülün yüksekliğinin genişliğinden daha fazla olması olması nodülün kötü olduğunun göstergelerindendir.
tiroid dokusu cerrahi uygulanmadan kandaki troglobulin düzeyi nodülün tümör olup olmamasının bir göstergesi olarak kullanılamaz.
Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisine göre nodül temiz ise takip edilebilir. Eğer tiroid biyosi sonucu şüphelise veya kanser niteliğinde çıkmışsa tedavi cerrahidir.

ULTRASON VE KAN TESTİ
Ailede tiroid kanseri öyküsü varsa mutlaka kişi muayene sonrası ultrason ve kan testlerini yaptırmalıdır. Tiroid nodülünün takibinde, boyut artışı varsa veya yeni oluşan nodül farklı kötü karakterli ise burdanda biyopsi yapılabilir. O yüzden tiroid nodülü olan kişilerin biyopsi temiz gelse bile veya biyopsi yapılması gerek duyulmayan bir nodül olsa bile mutlaka kontrollerinin yapılması şarttır. Çünkü ultrason bulgusu temiz olan bir nödül yüzde yüz temiz nodül olmayabilir. Biyopsisi temiz olan nodülde yüzde yüz mutlaka temiz olmayabilir. Çünkü biyopsi ile ulaşılamayan yerlerde kanser hücresi olabilir. O yüzden nodülü olan kişilerin düzenli olarak takibi yapılması gereklidir. ” diyerek sözlerine son verdi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.