Engellinin ve engelliye bakan kişinin ekonomik kaygı taşımadan bir hayat sürmelerini sağlamanın sosyal devlet anlayışı olması gerektiğini ifade eden Kaya, bunun için hükümete büyük bir görev düştüğünü dile getirdi. Bakım aylığı, kişinin tek başına hayatını idame ettiremeyecek derecede engelli olmuş kişilere verilen bir destek olduğunu aktaran Kaya, “Mutlak aileye bağlı olarak bireyler bakılmak üzere bir anlayış benimsenmiş ülkemizde. Yani devlet şunu diyor; Mutlaka aileden biri sana bakması lazım. Burada da bir yanlış var aslında. Çünkü bazı insanlar var, aileleri onları sokağa atmış, terk etmiş ya da o aileden herkes vefat etmiş, tek başına hayatına devam eden bir engelli olduğunda ve buna bakım aylığı da ihtiyaç duyduğunda maalesef ailesinden biri olmadığı için devlet, ‘ben sana bakım aylığı vermiyorum’ diyor.” ifadesini kullandı.
“ENGELLİ ÇOCUKLARINA BAKAN KİŞİLER ÇALIŞAMIYOR”
Avrupa’daki uygulamalardan da bahseden Kaya, “Avrupa’da iki kişi arasında yapılan bir sözleşme imzalanıyor ve bu şekilde hem engelliye bakacak kişi istihdam edilmiş oluyor hem de engelli memnun kalmadığı takdirde bakıcını rahat bir şekilde değiştirebiliyor. Ülkemizde ise maalesef sadece aileye bağımlı bireyler olarak gördüğü için bu şekilde bir uygulama yapılmıyor. Aileye mutlak bağımlılığın getirdiği sıkıntılar var. Bazı ailelerde 5 sayısına kadar yatağa bağımlı, kendi ihtiyaçlarını karşılamayacak şekilde sakat olmuş kişiler var. Bunlara anne veya baba bakıyor. Engellilere bakanlar bu sefer istihdam verilerinden düşüyor. Hiçbir şekilde bir yerde çalışamıyor. Bu yüzden de hiçbir sosyal güvenceye de sahip olmuyor. Engellisine bakan anne veya baba öldüğünde, o engelli kaderine terk edilmiş olacak. Ailelerimizin endişelerini bir an evvel gidermeli, mutlak aileye bağımlı bireyler meselesini ortadan kaldırıp bunlara bakan kişilere de sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması yoluna ivedilikle gidilmelidir” dedi.