Diyabette korkma, farkında ol, geç kalma!
Büyük Anadolu Hastaneleri tarafından diyabet hastalığında farkındalık oluşturmak adına “Diyabette korkma, farkında ol, geç kalma” sloganıyla önemli bir etkinliğe imza attı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 14 Kasım Dünya Diyabet Günü vesilesiyle Kasım ayı boyunca Büyük Anadolu Hastaneleri’nde diyabet hastalığına dikkat çekmek ve diyabet hakkında farkındalığı artırmak amacıyla bir dizi etkinlikler gerçekleştiriyor.
14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde Büyük Anadolu Hastaneleri’nde Laparoskopik, Bariatik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Muzaffer Al tarafından laparaskopik (kapalı) yöntemle metabolik cerrahi (tip 2 şeker hastalığı ameliyatı) ile tedavi olan hastalar akşam yemeğinde bir araya geldi.
Büyük Anadolu Hastaneleri Genel Müdür Yardımcısı Fatih Esen’in de katıldığı etkinlikte Uzman Dr. Öğretim Üyesi Muzaffer Al, hastalarıyla tek tek ilgilenerek, sorularına yanıt verdi.
DİYABETTE ERKEN TANI ÖNEMLİ
Bütün hastaları ile birlikte büyük bir aile olduklarını belirten Uzman Dr. Öğretim Üyesi Muzaffer Al, “Bugün 14 kasım Diyabet Günü, bugünün önemine binaen Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri olarak, daha önce metabolik cerrahi uygulamış olduğumuz Tip 2 şeker hastalarımızla bir araya geldik. Onlarla hasret giderdik, sohbet ettik. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Bu ailenin her bir üyesi diyabetin ne olduğunu çok iyi biliyor ve bu hastalık konusunda farkındalık oluşturmak noktasında mesajları hep birlikte vermek istiyoruz. Neden diyabet hastalığı bu kadar önemli diye sorarsak, çünkü dünya da 335 milyon şeker hastası var. Bu rakam 2040 yıllarında 640 milyon olması bekliyor ve en fazla gelişmekte olan ülkelerde bekleniyor. Bu anlamda ülkelerin sağlık harcamalarının büyük bir yekününü diyabet ve diyabete bağlı hastalıklar oluşturuyor.
BELİRTİ GÖSTERMEYEBİLİR
Bireyin hayat kalitesini bozan, yaşam süresini kısaltan, önemli organlarda oluşturulduğu hasarlardan dolayıda, aile bireyleri arasında da iş ve güç kaybına yol açan bir sağlık problemidir. Şeker hastalığı, hastalar tarafından farkında olunsa bile bazı hastalar tarafından farkında olmadan ortaya çıkıyor.
Çünkü hastaların şekeri yüksek olsa bile herhangi şikayetleri yok. Başı dönmüyor, herhangi bir ağrı olmuyor, ama biliyoruz ki kontrolsüz kalan kan şekeri, özelikle başta böbrek, göz, bacak damarları , kalp damarları olmak üzere bütün organ damarlarına hasar veriyor. Bu hasarlar ilerleyen yıllara doğru organ kaybına yol açıyor.
DİYABETİN BİLİNEN NEDENİ YOK
Biz diyabetin ne kadar farkında olursak, bu hastalığı önlemede, hastaları kurtarma da o kadar şansımız yüksek olacaktır.
Bu yönden baktığımızda diyabet zor ve önemli bir hastalıktır. Şimdi hastalar hep şunu söylüyor, yemek yedim şekerim yükseldi, üzüldüm şekerim yükseldi, ailemde şeker hastalığı vardı, streten oldu. Bunların hepsi doğru ama burada hastalarımız var bunları hastalarımıza da anlatıyoruz, onlarda çevresine anlatıyor. Fakat diyabetin hala oluşturduğu nedenlerini bilmiyoruz. Bilecek olsak bu hastalıkla mücadele farklı olur. Fakat bilinmiyor bununla ilgili çalışmalar sürüyor.
Tip 1 de insülin salgısı hiç yoktur veya yok denecek kadar az olduğundan tedavisinde mutlaka insülin kullanılır. Tip 1 diyabetin belirtileri hızla ortaya çıkar ve hemen insülin başlanmazsa ciddi sonuçlara yol açabilir. Tip 2 diyabette ise vücutta insülin salgısı yetersizdir, salgı bozukluğunun yanı sıra insülin direnci vardır.
TİP 2 AMELİYATINDA BÜYÜK BAŞARI
Metabolik cerrahi Aile %75 Aile %98 arasında değişmekle birlikte ortalama %86 oranında Tip2 şeker hastalarında tedavi sağlayarak ilaç ve insülün kullanımını ortadan kaldırabilmektedir. Ayrıca kollestrol ve trigliserit yüksekliği olan hastalarda %90 iyileşme yüksek tansiyonu olan hastalarda da %80 oranında iyileşme sağlamaktadır. Kilo fazlalığı olan hastalarda hormonel etkiyle fazla kilolardan kurtulmasını sağlarken biz bu ameliyatı ılımlı kilolu nonobaz hastalarda da güvenli bir şekilde de uygulayabilmekteyiz. Sonrasında ise laparoskopik ameliyatları uygulayabilmekteyiz ortalama iki saat süren operasyon ardından bir hafta sonrasında ise normal yaşamlarına dönebilmektedir.
Ayrıca şeker hastalığı bağlı meydana gelebilecek uç organ hasarlarının önlenmesine yardımcı oluyor. Ameliyatlar laparoskopik metabolik cerrahi ile yapılıyor. Tip 1 şeker hastalarında pankreasta hiç insülin olmadığından tip 1 şeker hastası grubuna bu ameliyatı uygulamıyoruz. Tip 2 şeker hastalarında da ameliyattan önce yaptığımız testlerde pankreasta geride kalan insülin stokları yeterli olan belli bir değerin altında olmayan hastaları ameliyat programına alıyoruz. Bu anlamda hastalarımızın diyabette erken tanı tedavinin başarılı olması için çok önemlidir” diyerek sözlerine son verdi.