DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 2

DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 2
24 Ekim 2024 11:07
A+
A-


DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 2

1) ANTALYA ‘DA KAHVE ZİNCİRİ ŞUBESİNE MOLOTOF KOKTEYLLİ SALDIRI

ANTALYA’nın Muratpaşa ilçesindeki bir kahve zinciri şubesine molotof kokteyli saldırı gerçekleştirildi. Maskeli saldırgan, kaçarak uzaklaştı.

Olay, dün saat 23.30 sıralarında Muratpaşa ilçesine bağlı Ali Çetinkaya Caddesi üzerinde bulunan Doğu Garajı Kültür Merkezi’ndeki kahve zinciri şubesinde meydana geldi. Kahve zinciri şubesine giren maskeli saldırgan, çalışanların üzerine molotof kokteyli attı. Saldtırganh uzaklaşırrken, iş yeri çalışanları yangın söndürme tüpüyle alevleri söndürdü. Olayda yaralanan olmazken, ihbar üzerine gelen polis ekipleri, iş yerinde inceleme yaptı. Ekipler, saldırıyı gerçekleştiren şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. (DHA)

Görüntü Dökümü

————–

– Kültür merkezi detay

– Kahve dükkanı detay

– Olay yeri inceleme ekibi detay

– Polis ekipleri detay

– Kahve dükkanın içerisi detay

– Molotofkokteylinin dükkan içerisinde düştüğü yer detay

– Olay yeri inceleme ekibinin dükkan içerisindeki çalışması detay

Haber – Kamera: Tunahan KIR/ANTALYA, (DHA)

=======================================

2) YANGINDA ÖLEN SURİYELİ 3 ÇOCUĞUN HAMİLE ANNESİ SERBEST BIRAKILDI

ADANA’da üşümemeleri için yataklarının altına konulan elektrikli ısıtıcıdan çıkan yangında hayatını kaybeden Hüseyin (6), Şam (3) ve Şahad Hüseyin’in (1) gözaltına alınan anneleri 5 aylık hamile Hadice Muhammad, adli kontrolle serbest bırakıldı.

Olay, 22 Ekim saat 08.00 sıralarında Yüreğir ilçesi 19 Mayıs Mahallesi 1106 Sokak’taki 3 numaralı evde meydana geldi. Suriyeli tarım işçisi Osman Ahmed Hüseyin, işe gitmek için evden ayrıldı. Eşi Hadice Muhammad ise evde uyuyan çocukları Hüseyin Hüseyin, Şam Hüseyin ile Şahad Hüseyin’i evde bırakıp, markete gitti. Ailenin, çocuklarının yatağının altına üşümemeleri için koyduğu elektrikli ısıtıcı patlayınca, yangın çıktı. Odadaki 3 kardeş alevlerin arasında kaldı. Dumanları fark eden komşuların ihbarı üzerine eve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangın kısa sürede söndürülürken, Hüseyin ve Şam’ın dumandan zehirlenerek, kundaktaki Şahad’ın ise yanarak yaşamını yitirdiği belirlendi.

Yangını öğrenip, eve gelince sinir krizi geçiren anne Hadice Muhammad, ambulansta tedavi edildi. Gözaltına alınan Muhammad, polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet savcısı, Muhammad’ın ‘aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali’ suçundan tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti. Sağlık kontrolünde 5 aylık hamile olduğu belirlenen Hadice Muhammad, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hayatını kaybeden çocukların cenazeleri ise otopsinin ardından toprağa verildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————–

*arşiv*

– Olay yerinden görüntüler

– Yanan oda ve elektrikli ısıtıcıdan detay

Haber-Kamera: Anıl ATAR/ADANA, (DHA)

==========================================

3) BABA İLE KIZI, DAMATTAN KAÇARKEN OTOMOBİLDE VURULMUŞ

ADANA’da boşanma aşamasındaki eşi Ayşegül Taş’ı (24) otomobildeyken bacaklarından, kayınpederi Salih K.’yi (50) çenesi ve kolundan tabancayla vuran İzzettin Taş (24), tutuklandı. İzzettin Taş’ın, ifadesinde, “Ayşegül benden ayrılacaktı. Görüşmeye gittim. Kayınpederim bizi görüştürmeyince sinirlendimö dediği ortaya çıktı. Silahlı saldırı ise güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, 21 Ekim saat 21.30 sıralarında, Yüreğir ilçesi 19 Mayıs Mahallesi 1098 Sokak’ta meydana geldi. İzzettin Taş, boşanma aşamasındaki eşi Ayşegül Taş’ın yanında kaldığı kayınpederi Salih K.’yi telefonla arayıp, evinin önüne geldi. Burada bekleyen İzzettin Taş, evden çıkıp park halindeki otomobile yürüyen eşi ve kayınpederini takip etti. Taş, bindikleri otomobille hareket eden eşi ve kayınpederine tabancayla defalarca ateş etti. Saldırı anı güvenlik kamerasına yansıdı.

Bacaklarından yaralanan Ayşegül Taş ile çenesi ve kolundan vurulan Salih K., otomobille kaçıp, yakındaki Köprübaşı Polis Merkezi’ne sığındı. Baba ve kızı, polis merkezine çağrılan ambulansla Seyhan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanedeki tedavisi tamamlanan baba ile kızı, taburcu edildi.

Olay sonrası kaçmaya çalışan İzzettin Taş, yoldan geçen motosikletli Muhammed G.’yi durdurup, başına dayadığı silahla tehdit ederek aracını gasbetti. Motosikletle kaçan şüpheli, önünü kesen mahalle bekçilerine ateş edip, bölgeden uzaklaştı. Daha sonra motosikleti bir sokakta terk edip, yaya olarak kaçmaya devam eden İzzettin Taş, polisin takibiyle yakalandı.

Soruşturmada Salih K.’nin, damadıyla telefonda konuştuktan sonra kızını bir akrabasının yanına götürmek için evden ayrıldığı ortaya çıktı. Polis merkezine götürülen İzzettin Taş, ifadesinde, “Ayşegül benden ayrılacaktı. Görüşmeye gittim. Kayınpederim bizi görüştürmeyince sinirlendimö dedi.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen İzzettin Taş, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. (DHA)

Görüntü Dökümü

——————-

– Zanlının otomobilin içindeki kayınpederi ve eşine silah sıktığı anların güvenlik kamera görüntüsü

– Zanlının adli tıp birimine getirilmesi

– Olay yerinden görüntüler

HABER: Anıl ATAR-Yaşar SERİNTÜRK/ADANA, (DHA)-

===========================================

4) AYAKKABI TABANINA GİZLEDİĞİ UYUŞTURUCUYLA YAKALANDI

KAYSERİ’de düzenlenen operasyonda şüpheli F.M., ayakkabı tabanına sakladığı uyuşturucuyla yakalanıp gözaltına alındı.

İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu ticareti yaptığı belirlenen F.M.’nin Melikgazi ilçesi Gülük Mahallesi’nde kaldığı otele operasyon düzenlendi. Şüphelinin üzerinde yapılan aramada, ayakkabı tabanına gizlenmiş 1 kilo 5 gram metamfetamin ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheli, İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Ekiplerin Kocasinan ilçesi Yenişehir Mahallesindeki bir adreste gerçekleştirdiği bir diğer uyuşturucu operasyonunda ise, M.G. yakalandı. Şüphelinin adresinde yapılan aramalarda 260 gram kubar esrar ele geçirildi. M.G., ekipler tarafından gözaltına alındı. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————–

-Jandarmanın uyuşturucu operasyonu

-Genel detay

Öykü GENÇ/KAYSERİ, (DHA)

==============================================

5) ERZURUM’DAKİ 23 TABYA, 23 KURULUŞA ZİMMETLENDİ

ERZURUM Valiliği, kenti işgalden korumak için yaptırılan 23 tabyayı, 23 kamu ve sivil toplum kuruluşuna zimmetledi. ‘Erzurum-Tarihin İzinde Ecdada Vefa Projesi’ kapsamında tabyaların bakım, onarım ve temizliklerini üstlenen kuruluşlar, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Osmanlı-Rus savaşı başta olmak üzere Erzurum’u düşman saldırılarından korumak amacıyla yaptırılan tabyalar, son yıllarda sahipsiz kaldı. Bütün olumsuzluklara rağmen günümüze kadar varlığını sürdüren tabyaların çobanlar tarafından kullanılması ve yaşanan olumsuzluklar üzerine Erzurum Valiliği harekete geçti. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi imzasıyla önce genel emir yayımlanarak tabyalara hayvan sokulması yasaklandı. Valilik genel emrinde Deveboynu Geçidi, Gürcü Boğazı, Palandöken Geçidi, Ağzıaçık, Büyük Palandöken, Büyük Höyük, Çobandede, Dolangez, Gez, Aziziye Tabyaları, Karagöbek, Küçük Palandöken, Küçük Höyük, Mecidiye, Sivişli, Şahappaşa, Toparlak, Uzunahmet, Büyük Kiremitlik, Küçük Kiremitlik, Ahali, Sütnişan ve Orta Höyük tabyalarla ilgili tedbirler belirlendi. Genel emirle, tarihi mekanlara ve her türlü donatı elemanına zarar verilmesi, bu sahalarda ateş yakılması, buralarda çevreyi rahatsız edecek şekilde ses yayını yapılması, gürültü çıkarılması gibi rahatsız edici davranışlarda bulunulması, alanlar içerisi ve çevresinde hayvan otlatılması, yatırılması, seyyar ya da sabit ürün satışı yapılması, alanların işgali ve barınak oluşturulması, izinsiz, film, fotoğraf ve dron çekimi yasaklandı. Genel emirlere uymayanlar hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümlerine göre cezai işlem uygulanacağı açıklandı.

4 KOMİSYON KURULDU

Vali Mustafa Çiftçi tarafından ‘Erzurum-Tarihin İzinde Ecdada Vefa Projesi’ kapsamında ayakta kalan 23 tabya, kentteki kamu ve sivil toplum kuruluşuna zimmetlendi. Tabyaların bakım, onarım ve temizliklerinin yapılması ilde faaliyet gösteren 23 kurum ve kuruluşun sorumluluğuna verildi. Tabyalarda yapılacak düzenlemeler ve faaliyetlerin aslına uygun bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için dört ayrı komisyon oluşturuldu. Tabyaların doğal bütünlüğü içerisinde etkin bir şekilde korunması, yaşatılması, değerlendirilmesi, belli bir vizyon ve tema etrafında geliştirilmesi, toplumun kültürel ve eğitsel ihtiyaçlarıyla buluşturulması amacıyla oluşturulan komisyonlarda, alanında uzman akademisyenler ile kurum, kuruluş ve STK temsilcileri görev aldı.

TABYALARDA TEMİZLİK HAREKATI

Tabyaların zimmetlendiği kamu ve sivil toplum kuruluşları çalışmalara başladı. Cumhuriyet Başsavcılığı ile TÜGVA Erzurum Şubesi Şahap Paşa, Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü İlave Tabya, İl Jandarma Komutanlığı Toparlak Tabya, Ebu İshak Vakfı Ağzı Açık Tabya, Palandöken Belediyesi Aziziye-3 Tabya, Yakutiye Belediyesi Karagöbek Tabya, Ülkü Ocakları Sivişli Tabya, Emniyet Müdürlüğü Büyük Höyük Tabya, AFAD İl Müdürlüğü Uzun Ahmet Tabyada geniş çaplı temizlik yaparak tonlarca çöp topladı.

TABYALARI AYAĞA KALDIRIP YAŞATACAĞIZ

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sorumluluğundaki Şahap Paşa Tabyası ve çevresinde temizlik çalışması yapıldı. Yakutiye ilçesine bağlı Gökçeyamaç Mahallesi’nde 1910 metre rakımlı tepe üzerinde bulunan, Şahap Paşa Tabyası görevliler tarafından büyük bir dikkatle temizlendi.

‘TABYALARI AYAĞA KALDIRIP YAŞATACAĞIZ’

Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir, ecdat yadigarı eserleri korumak ve geleceğe aktarmak için bu onurlu vazifeyi yerine getirmenin gururunu yaşadıklarını belirterek, “Şahap Paşa Tabyamızın bakım ve restorasyonunu şeref ve onurla üslendik. Şehit torunları olarak bizlere bu toprakları vatan bırakan ecdadımızın mirasını hakkıyla korumak ve onu gelecek nesillerimize aktarmak, amacıyla büyük bir iştirakle, büyük bir onur ve şerefle bu vazifeyi üzerimize aldık. Sayın Valimize böyle bir projeyi hayata geçirdiği için çok teşekkür ediyoruz. Bütün ekibimizle bu konuya hassasiyetle eğiliyoruz. İnşallah en güzel şekilde ecdadımıza, atamıza yaraşır şeklide bu tabyaları ayağa kaldırıp, yaşatacağız ve vatandaşlarımızın, çocuklarımızın buraları gezerek bu toprakların nasıl yurt edildiğini görecek şekilde hayata geçirmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.

Erzurum’da tarihte 53 tabya inşa edildiğini belirten Vali Mustafa Çiftçi, şunları söyledi:

“Tarihçi hocalarımızın ifade ettiğine 1856-1896 yılları arasında göre 53 tane tabya inşa edilmiş. Yani 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında 50’yi aşkın tabya inşa edilmiş özellikle Rus işgaline karşı. Tarihte Erzurum 3 kez Rus işgaline uğramış bir şehir. Doğuda şehri güçlendirmek için tabyalar yapılmış. Çünkü burası önemli ve en muhkem mevkilerden birisi. Burası ele geçirildiği zaman Abdülhamid Han’ın deyimiyle ‘Erzurum düşerse Anadolu düşer’ diyor. Osmanlı buraya tabyalar açısından önem vermiş. Elimizde 23 tabya kalmış. Ecdattan bize kalan bu tabyaları önümüzdeki nesillere en güzel şekilde devredebilmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz.”(DHA)

Görüntü Dökümü

——————————–

-Tabyanın drone ile havadan çekilmiş görüntüsü

-Tabyalarda yapılan bakım ve temizlikten detaylar

-Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir’in konuşması

-Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’nin tabyalarla ilgili konuşması

Haber – Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM,(DHA)

====================================

6) EMEKLİ MEMUR İKİNCİ KİTABINI YAYIMLADI

BURDUR’da emekli memur Hasan Yıldız (64) doktorunun tavsiyesi üzerine yeniden kitap yazmaya başladı. İlk kitabını 2003 yılında çıkaran Yıldız ikinci kitabını da geçen ay yayımladı.

Burdur’da 1984 yılında memuriyete başlayan Hasan Yıldız, Antalya’ya tayin olduktan sonra 2005 yılında malulen emekli oldu. 1989 yılına kadar şiir ve roman denemeleri yapan Yıldız, o dönem geçirdiği bir kaza sonrası yazmayı bıraktı. Doktorunun tavsiyesi üzerine yeniden yazmaya başlayan Hasan Yıldız, 2003 yılında ‘Hayallerin Gölgesinde Şiir Pınarı’ adlı ilk şiir kitabı yayımladı. Yıldız geçen ay da ‘İmzasız Aşk’ adlı roman türündeki ikinci kitabını okuyucularıyla buluşturdu.

Yazmaya lise yıllarında şiirle başladığını belirten Yıldız, “Daha sonra roman türünde deneyimlerim oldu. Fakat bu birikimlerimi 1989 yılında bir kaza sonucu kaybettim ve hayata küserek 1997 yılına kadar elime kalem almadım. Psikolojik tedavi gördüğüm Antalya Devlet Hastanesi psikiyatri servisinde yeniden başladım yazmaya. Doktorum o dönem bana ‘Senin tedavin ilaç değil, şiir ya da roman yazmak’ dedi. Öylelikle başladım. 2003 yılında ‘Hayallerin Gölgesinde Şiir Pınarı’ isimli kitabımı yayımladım” dedi.

O yıllarda ikinci kitabının da yayına hazır hale geldiğini ancak bastıramadığını anlatan Yıldız, “Sponsor arkadaşları sayesinde bundan bir ay önce İmzasız Aşk isimli romanımı yayınladım. Yayına hazır şekilde Kaderin Cezaevi isimli bir romanım daha var. İnşallah onu da bastıracağım” diye konuştu.

Şiirleri ve yazdığı romanları depresyon ve psikoloji üzerine kurduğunu anlatan Yıldız, “İmzasız Aşk bir hastanenin psikoloji servisinde yatan bir kadın ile erkeğin yaşadıklarını duygusal anlatan mektup türü bir eser” dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

– Hasan Yıldız ve kitapları

– Hasan Yıldız ile röp.

– Hasan Yıldız kitap okurken

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)-

========================================

7) 67 YILLIK BAKIRCI, GÜNDE 10 SAAT ÇALIŞIP, BİNLERCE ÇEKİÇ SALLIYOR

BURDUR’da 67 yıldır bakırcılık mesleğini sürdüren Hasan İmrak (78), kentte mesleğinin son temsilcisi olarak kaldı. Günde 10 saate yakın çalışıp, binlerce kez çekiç darbesi vuran Hasan İmrak, kendisinden sonra mesleği yapacak kimse olmadığını söyledi. İmrak, “2 bin lira yevmiyeyle adam bulamıyorum. Bıraktığım zaman Burdur’da bakırcılık biter” dedi.

Hasan İmrak, 1957 yılında ilkokulu bitirdikten sonra 11 yaşındayken babasının yanında bakırcılık yapmaya başladı. Mesleğin tüm inceliklerini öğrenerek yıllarca çeşitli bakır ürünler yapan Hasan İmrak, son yıllarda sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azalan ender ustalar arasına girdi. Burdur’da mesleğinin son temsilcisi olan Hasan İmrak, yaklaşık 30 yıl önce emekli olmasına ve ilerleyen yaşına rağmen ekmek teknesini bırakmadı. Günde 10 saate yakın çalışan Hasan İmrak, günlüğü 2 bin liraya çalıştıracak personel bulamamaktan yakındı.

‘MESLEKLERE HEVESLENEN YOK’

Bakırcılar Arastası’ndaki iş yerinde çalışmayı sürdüren Hasan İmrak, “İlkokulu bitirdikten sonra babamın yanında çalışmaya başladım. O günden bu yana mesleğimi sürdürüyorum. Mesleğe başladığım dönemlerde civar iller arasında en büyük bakırcılık mesleği Burdur’daydı. Ben Bakırcılar Derneği Başkanlığı yaptığım dönemde 120 bakırcı ve kalaycı vardı. Şu anda kalaycı ve bakırcı olarak ben kaldım. Bağ-Kur primi, dükkan kirası derken vatandaş meslekten soğudu. İş yerimin karşısında 5 okul var. Talebelerin hepsi masa başında oturmaya hevesli, mesleklere heveslenen yok. Bir kaynakçının günlük yevmiyesi 3 bin lira. Ben 2 bin lira yevmiyeyle adam bulamıyorum çalıştırmak için. Burdur’da bakırcılık bitmek üzere. Ben bıraktığım zaman Burdur’da bakırcılık biter” dedi. Mesleğini sevdiğini anlatan Hasan İmrak, son güne kadar işini yapacağını söyledi.

‘YAPTIĞIM İŞLER YURT DIŞINA GİDİYOR’

El yapımı krom çelik kazan ve bakır gülyağı damıtma kazanlarını Türkiye’de yapan tek usta olduğunu belirten Hasan İmrak, “Yaptığım kazanlar Çin, ABD, Ukrayna, Avrupa ülkelerine gidiyor. Fakat eleman olmayınca ben yalnız başıma ne zamana kadar idare edeceğim” diye konuştu. Günde yaklaşık 10 saat çalıştığını söyleyen İmrak, “Sabah 08.30’da iş yerimde olurum, akşam ezanına kadar çalışırım. Günde, yaptığım işe göre binlerce kez çekiç sallıyorum” dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————

– Hasan İmrak çalışırken

– Hasan İmrak ile röp.

– Hasan İmrak çalışırken

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)-

====================================

8) TÜRKİYE’NİN ŞEKER ORANI EN DÜŞÜK BALININ ÜRETİLDİĞİ KÖYÜN HALKINDAN MERMER OCAĞI DAVASI

MUĞLA Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin 2016 yılındaki bir organizasyonunda Türkiye’deki 134 çeşit arasında şeker oranı en düşük balın üretildiği Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Ernez Mahallesi, mermer ocağı tehdidiyle karşı karşıya. Köylüler, açılmak istenen mermer ocağına karşı dava açtı.

Antalya’nın Finike ilçesinde sedir ve çam ormanlarıyla kaplı Toros dağlarının zirvelerinde eskiden köy statüsündeki 1200 rakımlı Ernez Mahallesi, Türkiye’nin en kaliteli bal üretim yerlerinden biri. Zeytin ve zeytinyağı aromasıyla da farklı olan ve birçok doğal üretime sahip Ernez’de köylüler, ‘Köyümüze sahip çıkalım’ yazılı afişlerle süslediği köylerinde mermer ocağı açılmasını istemiyor. Çinli bir firma tarafından sedir ve çam ormanlarıyla kaplı bölgede açılmak istenen mermer ocağına karşı muhtarlık ve Ernezli vatandaşlar tarafından dava açıldı.

Ernez Mahallesi Muhtarı ve Ernez Bal Üreticileri Derneği Başkanı Ali Rıza Başaran, mermer ocağı ruhsatının iptali için açtıkları davanın Antalya 3’üncü İdare Mahkemesi’nde devam ettiğini, nisan ayında yapılan bilirkişi incelemesinde raporun lehlerine çıktığını söyledi. Bal ve zeytin başta olmak üzere Ernez’in kendi kendine yeten doğal bir köy olduğunu belirten Başaran, “2016 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Gıda Analizleri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin yaptığı bir çalışmada Türkiye’deki 134 bal çeşidi içerisinde C4 şeker oranı 3,7 seviyesiyle en düşük bal çıktı. Zeytinyağımız ise asit oranı en düşükler arasında ve bronz madalya aldık. Bizler bu ürünlerimizi korumak adına mermer ocağına karşıyız” dedi.

AĞAÇ KESİMİ YAPTILAR

Kış dönemi 1500 olan nüfusun yazın 5 bini bulduğunu söyleyen Muhtar Başaran, mermer ocağı ruhsatı alan firma tarafından yol yapım çalışmaları sebebiyle ağaç kesimi yapıldığını belirterek, “Değerlerimizi korumaya çalışıyoruz. Yakın köylerimiz tamamen mermer ocağı, taş ocağı doldu. Biz kendi köyümüzü korumak adına elimizden gelen ne gerekiyorsa yapmaya çalışacağız. Köylülerimiz de buna büyük destek veriyor. Çevre köylerimiz de bize destek veriyor. Çünkü ‘Biz yandık, sizler yanmayın’ diyor” diye konuştu.

C4 ŞEKER ORANI EN DÜŞÜK BAL

Türkiye’nin dört bir tarafından arıcıların her yıl ağustos- kasım ayları arasında Ernez’e gelerek yaklaşık 50 bin kovan kurduğunu, 1000 ton civarında Ernez balı üretimi gerçekleştirildiğini söyleyen Başaran, Ernez balının çam balı olduğunu aktardı. Muhtar Başaran, Ernez balının çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanda dolomit madeni bulunduğunu, bu mineralin Ernez balına farklı bir aroma verdiğini söyledi.

Coğrafi işaret tescili için de Finike Kaymakamlığı ve Ernez Balı Üreticileri Derneği ortaklığında Türk Patent’e yaklaşık 2 ay önce başvurduklarını belirten Başaran, “Bu dönemde ülkenin birçok yerinden görüldüğü gibi Ernez’de Ordu, Erzurum, Erzincan, Eskişehir, Sivas, Burdur, Marmaris, arka taraflarda Adanalı kardeşlerimiz var. Memleketimizin her yerinden arıcılar buraya geliyor, Ernez’in çam balını ülkenin birçok yerinde tanıtıyorlar. Bizim bir sloganımız var; ‘Karadeniz’in Anzer’i varsa Akdeniz’in de Ernez’i var.’ Herkesi tatmaya bekliyoruz” dedi.

ARICILAR DA İSTEMİYOR

Göçer arıcılık yapan Eskişehirli Hüseyin Diner, Ernez balının Türkiye’nin en iyi çam balı olduğunu belirterek, “Bal nerede, biz oradayız. Fakat insanların eliyle tabiat bozuluyor. Kimi yangınlar dolayısıyla, kimi taş ve maden ocakları sebebiyle kaybolmakta. Burası Antalya’nın küçük bir bölümünü içeriyor. Burada sadece çam balı oluyor ve çok değerli balı var. Türkiye’nin dört tarafından buraya arıcılar geliyor. Bir avuç bir yer burası. Burada mermer ocağı, taş ocağı olursa, onların yaptığı tahribat, havayı kirletmeleri halinde arı burada yaşayamaz. Biz de bu balı alamayız. Biz de istemiyoruz. Zaten yangınlar Muğla bölgesini yaktı. Aydın, Muğla bölgesi daraldı. Buradaki çam balı bizim yüzümüzü güldürdü. Bu şekilde doğayı katlederlerse, çamlarımızı keserlerse, hatta kesmelerine de gerek yok. Orada çıkarttıkları tozla öldürürlerse başka gidecek yerimiz kalmaz” dedi.

EN GÜZEL BAL ERNEZ’DE OLUR

Bölgede bal üretimi yapan arıcılar, çam balı olarak Ernez’in Türkiye’deki en iyi kaliteye sahip olduğunu, şeker oranı en düşük balın burada çıktığını dile getirdi. En güzel çam balının Ernez’de olduğunu aktaran arıcılar, bölgede yaklaşık 2 ay kaldıklarını, denize yakın olmasına rağmen nem oranının çok az olduğunu, sedir ağaçlarının çam balına farklı bir aroma kazandırdığını aktardı. Ernez balının boğazda yanma hissi bıraktığını söyleyen arıcılar, bunun da balın kalitesini gösterdiğini belirtti. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————–

-Kovanlardan drone görüntüsü

-Ormanların drone görüntüsü

-Mermer ocaklarıyla kovanların birlikte görüntüsü

-Mermer ocaklarından görüntüler

-Kovan ve arılardan görüntüler

-Hüseyin Diner Röp.

– Ali Rıza Başaran Röp.

Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR- Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA)-



Source link

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.