DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 1

DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 1
01 Kasım 2024 08:41
A+
A-


1) NARİN’İN KAYBOLDUĞU GÜNÜN GECESİ, SALİM GÜRAN’IN DERE YATAĞINDAKİ GÖRÜNTÜSÜ DAVA DOSYASINDA

DİYARBAKIR’ın Bağlar ilçesinde Narin Güran (8) cinayeti ile ilgili tutuklu bulunan amcası Salim Güran’ın, yeğeninin kaybolduğu gece, cesedin bulunduğu dere yatağına gittiğinin HTS kaydı ile tespit edilen görüntüleri dava dosyasına girdi.

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında çuval içerisinde ve üstü taşlarla kapatılarak çalılıklarla gizlenmiş cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması 7 Kasım’da, 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4’ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

SALİM GÜRAN’IN OLAY GÜNÜ DERE YATAĞINA GİTTİĞİ GÖRÜNTÜ DAVA DOSYASINDA

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Salim Güran’ın, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos gününün gecesinde araçla, cesedin bulunduğu yere gittiği tespiti yer aldı. İddianamede, Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda, Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilerek, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48’de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu kapsamında değerlendirildiğinde, kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği bilgisi yer aldı.

Görüntü Dökümü

———————–

-Salim Güran’ın olay akşamı dere yatağına gittiği kamera görüntülerinden fotolar

HABER: Emrah KIZIL-Gıyasettin TETİK/DİYARBAKIR, (DHA)-

==============================================

2) NARİN’İN CANSIZ BEDENİNİ TAŞIYAN NEVZAT BAHTİYAR’IN OLAY YERİ KEŞİF GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

DİYARBAKIR’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra öldürüldüğü ortaya çıkan Narin Güran’ın (8) cesedini dere yatağına taşıdığı tespit edilen Nevzat Bahtiyar’ın, jandarma ve soruşturma savcıları eşliğinde yapılan olay yeri keşif görüntüleri ortaya çıktı.

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında çuval içerisinde ve üstü taşlarla kapatılarak çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması 7 Kasım’da 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4’ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Nevzat Bahtiyar’a 9 Eylül’de yaptırılan olay yeri keşif görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, jandarma personeli tarafından elleri kelepçeli olarak mahalleye getirilen Bahtiyar, Narin’in cansız bedenini Salim Güran’dan ilk nerede ve nasıl aldığını jandarmaya ve soruşturma savcısına tarif etti. Bahtiyar, Narin’in cansız bedeninin Salim Güran’ın aracında ön yolcu koltuğunda olduğunu ve Salim Güran’ın ‘Bunu kaybet’ dediğini belirterek, “Kaybetmezsen ailenin başına ne geleceğini biliyorsun’ dedi. Mecbur kaldım. 200 bin TL vereceğini söyledi. Battaniyenin içinden çıkardık. Arabamın bagajındaki çuvalı aldım. Birlikte çuvala koyduk. Narin’in üzerinde çanta vardı. Kırmızı terliği ayağındaydı. Birlikte benim arabamın arka koltuğunun alt tarafına koyduk. Dereyi göstererek oraya götür dedi” diye konuştu.

Daha sonra dere yatağına götürülen Bahtiyar, burada Narin’in cansız bedenini nasıl götürdüğünü tarif etti. Bahtiyar, Narin’in cansız bedenini kucağına alarak düşürmeden yürüdüğünü belirterek, “Yere bıraktım. Üzerine taş bıraktım” dedi.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra öldürüldüğü ortaya çıkan Narin Güran’ın cesedini dere yatağına taşıdığı tespit edilen Nevzat Bahtiyar’ın, jandarmada verdiği ifadesinin görüntüleri ortaya çıktı. İfadesinde Narin’in cenazesini nasıl taşıdığını anlatan Bahtiyar, “Selektör yaparken aynama baktım onun arabasıdır. O geldi. Ben de araçtan çıktım. Bana, ‘Bunu kaybedeceksin’ dedi. Ben de ona ‘Nedir?’ dedim. Battaniye ön koltuktaydı. Önce ne olduğunu bilmiyordum. Kollarıma alınca farkına vardım. Eğilerek baktığımda battaniyeye sarılıydı. Ben de anladım. Beni tehdit etti. Başta ‘Böyle bir şey yapmam’ dedim. Hareketsizdi. İnsan olduğunu anlayınca ailemle tehdit etti. ‘Aileni düşün, sana 200 bin TL veririm’ dedi. Köyün aşağısında zaten kimse ortalıkta yoktu. Bizi gören yoktu. Rampayı biraz çıktıktan sonra battaniye ile birlikte geldi. Arabamda torba vardı. Bagajında inşaat malzemeleri vardı. Bana, ‘Arabanda torba var mı?’ dedi. Ben de ‘Var’ dedim. Sarı, turuncu gibi bir renkti. Torbaya koyarken üzerinde siyah şort ve siyah tişört vardı. Birlikte açtık ve birlikte koyduk. Battaniyeyi o götürdü. Üzerinde bir çanta vardı. Boynun sağ tarafında bir kırmızı iz vardı. Kanamıyordu. Muhtarın üzerinde mavi tişört vardı. Tişört mü, gömlek mi onu hatırlamıyorum ama yakalıydı. Kot pantolon ve spor ayakkabı vardı. Çuvalın ağzını çantanın ipiyle kapattık. Çantanın ipini ben çıkardım. Orada ağzını kapatmadık, direkt arabaya koyduk. Gittim orada bağladım. Arka koltuğun boşluğuna bıraktım. Battaniyeyi ne yaptı bilmiyorum. Mezarlığın solunda bir yol var ve ben oradan gittim. Ben muhtarın orada bekleyip beklemediğini görmedim” dedi.

‘GÖLÜN İÇERİSİNE ATABİLİRDİM, AMA ATMADIM’

Narin’in cenazesinin üzerine yaklaşık 20 kilogramlık taş bıraktığını belirten Bahtiyar, “Nereye bırakacağımı, muhtar bana gölü işaret etti ve onu ‘Kaybet’ dedi. Ben gölün içerisine de atmadım. Yarım saat gibi bir süre orada kaldım. Villaların oradan dereye doğru gittim ve çuvalı çıkardım. Götürdüm oraya. Çuvala tam sığmıştı ve ayağının kesik olduğundan hiçbir bilgim yok. Ayağı çuvala zor girdi. Ben tek başıma geldiğim için çuvalı ben bağladım. İp aradım bulamadım, çantanın ipiyle bağladım. Çantasının içerisinde ne var ne yok diye hiç bakmadım. Çuvalı ağacın yanına gelip bıraktım zaten biraz görünüyordu. Belki gelir bulur diye. Su fazla derin değildi. Ben gölün içerisine atabilirdim ama atmadım. Çuvalın üzerine bir taş bıraktım ama yanlarında taş vardı. 20 kilo falan vardı taş. Torba dışarıdan çok az gözüküyordu, çalı koymadım. Yanında vardı. Ardından Bağlar’a bağlı Kürtçe ismi ‘Sermi’ olan köye gittim. Baldızım Zeynep’in evine gittim, çay içtim. Küçük çocuğu ile 2 kızı vardı. Onlar patlıcan doğruyorlardı. Ortalama 15-20 dakika oturdum ve 8 kilo peynir aldım. Eve geldim. Üstümü akşama kadar değiştirmedim. Hiç kimseye bir şey söylemedim. Anahtarı Çarıklı’daki inşaat halindeki evin üzerinde unuttum, onu almaya gittim. Saat 6 gibi evin orada oğlumu bekliyordum. Amcasının yanına gitmişti. Akşam 7 gibi Tavşantepe’deki eve geldim” diye konuştu.

‘SUYUN İÇERİSİNE KOYARKEN NARİN OLDUĞUNU ANLADIM, PİŞMANIM’

Bahtiyar, ifadesinde şöyle devam etti:

“Köye geldiğimde Narin’i yeni aramaya çıkmışlardı. Annem ve eşim bana söyledi. Ben namaz kıldım. Ben arasam ne aramasam ne? Olayı zaten biliyorduk. Yemek yemeden onlara katılmak zorunda kaldım. O gün gece 10.30’a kadar aramaya katıldım. Eşim ise gece 3’e kadar yatmadı. Ben suyun içerisine koyarken Narin olduğunu anladım. Ben ertesi gün muhtarı jandarmanın yanında gördüm. Sabah muhtarla birlikte yaklaşık 50 kişiyle birlikte aramaya katıldık. Muhtarla göz göze gelmedim. Su kanalına muhtarda baktı ve içine girdi. Köyün içerisinde geziyordu. Teslim olmak aklıma gelmedi ama biliyordum yakalanacağımı. Ben öldürmedim. Battaniyeyi muhtar arabanın ön koltuğuna koydu. Muhtarın arabasında kimseyi görmedim. Vücut ısısını hatırlamıyorum. Arabamı hiç yıkamadım. Telefonumu hiç kapatmadım. 24 saat açık. Gece Salim ile hiç dere yatağına gitmedik. Ben de tek gitmedim. Ailesiyle herhangi bir husumetim yok. Arama çalışmalarında muhtar tedirgindi. Milletten muhtarın serbest bırakılacağını duyuyordum. Ben de zaten AK Parti’lidir diye onu bırakacağını düşündüm. Arabada başka insan yoksa ikimizden başka kimse bilmiyordu. Narin’in cesedi ortaya çıkarıldıktan sonra tedirgin olmaya başladım. Önce itiraf etmedim, biraz konuştuk sonra itiraf ettim. Salim ile kahveye de giderdik, yemeğe de giderdik. Salim cesedi verirken yüzünde sararma vardı. Elbiseleri yırtık değildi. Arama çalışmalarının 2 veya 3’üncü gününden sonra, Salim jandarmayla birlikte iken görüştük. ‘Bizim avluya geldiler mi?’ diye konuştu. Başka bir şey demedi. Asker vardı yanında. Pişmanım. Yasalardan faydalanmak istiyorum.” (DHA)

Görüntü Dökümü

————————

-Nevzat Bahtiyar’ın olay yeri keşif görüntüleri

-Nevzat Bahtiyar’ın jandarmadaki sorgusundan görüntüler

Haber-Kamera: Emrah KIZIL-Gıyasettin TETİK/DİYARBAKIR, (DHA)

========================================================

3) EBER GÖLÜ’NDEKİ SAZLIK YANGININA HAVADAN MÜDAHALE

AFYONKARAHİSAR’da Eber Gölü’nün kuruyan bölgelerindeki sazlıkta 6 gün önce çıkan yangının söndürülmesi için çalışmalar devam ediyor. 5 farklı noktadaki yangına dün de havadan müdahale edildi.

Eber Gölü’nün Bolvadin ilçesine bağlı Derekarabağ köyü sınırlarındaki sazlıkta, 26 Ekim’de yangın çıktı. 5 farklı noktadan yükselen alevleri gören köylüler durumu jandarma ve itfaiyeye bildirdi. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Zemin yapısı nedeniyle kara ulaşımının güç olduğu bölgeye ilk etapta yangın söndürme helikopteri sevk edildi. Helikopterin müdahalesi sonrası yangın kontrol altına alındı, ancak dün saat 16.00 sıralarında rüzgarın hızını arttırmasıyla yeniden alevlenen yangın yayılmaya başladı.

Karadan müdahalenin güçlükle yapılabildiği yangın bölgesine 2 helikopter ve 2 uçak sevk edildi. Havanın kararmasıyla birlikte havadan müdahale sonlandırıldı. 6 gündür devam eden yangının söndürülmesi için kara ekipleri mücadelelerini sürdürüyor.

Bolvadin, Çay ve Sultandağı ilçe sınırlarında bulunan, 10’a yakın köyde yaşayanların balıkçılık ve kamış üretiminde gelir kapısı olan Eber Gölü’nde sazlıktan hasat edilen kamışlar, birçok ülkeye ihraç ediliyor. Uzun süredir kuraklık ve çevresel etkenlere bağlı olarak kuruyan göldeki kamışlar yanarken, bazı bölgelerde ise alevlerin yerini dumana bıraktığı görüldü.

Diğer yandan Eber Gölü, 4 Kasım 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edilmişti. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————

– Yanan sazlıklardan görüntü

– Yangından görüntüler

– Havadan müdahale

– Yanan alandan genel görüntü

HABER- KAMERA: İlyas Kaan TAYTAK

========================================================

4) DİLRUBA KAYSERİLİOĞLU’NA 11 AY 20 GÜN HAPİS CEZASI

İZMİR’de sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanıp, serbest bırakılan ve ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan yargılandığı davada 7 ay 15 gün hapis cezası verilen Dilruba Kayserilioğlu (33), ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla yargılandığı davada 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılıp, hükmün açıklanması geri bırakıldı.

İzmir’de bir sokak röportajında Instagram’ın erişime engellenmesi ve hayvan yasasını eleştiren Dilruba Kayserilioğlu, 12 Ağustos’ta tutuklandı. ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamaları yöneltilen Kayserilioğlu’nun tutukluluğuna avukatı Hüseyin Yıldız, itiraz etti. Ancak itiraz reddedildi. İkinci kez yapılan bir itiraz üzerine Dilruba Kayserilioğlu’nun ‘Hakaret’ suçlamasından tutukluluğu kaldırıldı ve yurt dışı yasağı getirildi. ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla tutukluluğu süren Dilruba Kayserilioğlu’nun serbest bırakılması için tekrar itiraz edildi. Bu son itiraz üzerine Kayserilioğlu, 29 Ağustos’ta tahliye edildi.

Dilruba Kayserilioğlu, TCK 216/1 ve 2 ile 218 maddelerinden ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçunu basın yoluyla işlenmekten 6 yıla hapis istemiyle 3 Eylül’de İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Dilruba Kayserilioğlu hakkında ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçu oluşmadığından beraatine karar verdi. ‘Halkın bir kesimini alenen aşağılamak’ suçundan ise 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, bu eylem basın yayınla yapıldığı için cezayı TCK 218 maddesi gereği 1/2 artırarak 9 aya çıkardı. Mahkeme ayrıca, 1/6 indirim iyi hal indirimi uygulayarak cezayı 7 ay 15 güne düşürdü. Hakim, hükmün açıklanmasını geri bıraktı ve Dilruba Kayserilioğlu hakkındaki adli kontrol kararını kaldırdı.

DURUŞMAYA AVUKATLARIYLA GELDİ

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Dilruba Kayserilioğlu hakkında bu kez de ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla iddianame hazırladı. Dilruba Kayserilioğlu’nun 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle 62 Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Dilruba Kayserilioğlu, dünkü duruşmaya avukatlarıyla katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vekili Avukat Hüseyin Aydın da duruşmada yer aldı. Duruşma savcısı, esas hakkında mütalaasını tekrarlayarak iddianamede istenilen cezayı talep etti.

‘SUÇUN UNSURLARI OLUŞMUŞTUR’

Duruşmada söz alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, TCK’nın 299’uncu maddesine dikkat çekerken fikir özgürlüğünün sınırsız olmadığını ifade ederek, “2016 yılında Cumhurbaşkanına karşı gerçekleştirilen darbe eyleminin mağduru olan Cumhurbaşkanı için söz konusu sözler ağır bir ifadedir. Ayrıca Cumhurbaşkanını fail konumuna da getirmektedir, sanığın kullandığı ifadelerin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği aşikardır, suçun unsurları oluşmuştur, sanığın cezalandırılmasını; ayrıca eylemin sokak ortasında gerçekleştirilmiş oluşu ve sosyal medyada paylaşılmış oluşu göz önüne alındığında; sanık hakkında aleniyet hükümlerinin de uygulanmasını talep ederiz” dedi.

Esas hakkında mütalaa için savunma yapan Dilruba Kayserilioğlu, “Genç bir kadın olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması nedeniyle kendimi güvende hissetmemem ve hayvan besleyen biri olarak çıkan hayvan yasasıyla ilgili konuştum. Ayrıca sosyal medyanın kapanmasıyla ilgili fikirlerimi söyledim. Sistemi eleştirdim. Bir kişiye söylenmiş sözler değildi. Hükümeti eleştiri maksatlıdır. Oy veren biri olarak bu eleştiri hakkım vardır” dedi. Duruşma da söz alan Dilruba Kayserilioğlu’nun avukatları da müvekkillerinin tahliyesini istedi.

Hakim, duruşmaya 10 dakika ara verip kararı açıkladı. Sanık Dilruba Kayserilioğlu’na TCK’nın 299/1 maddesinden ‘Cumhurbaşkanına karşı hakaret’ suçundan 1 yıl hapis cezası verildi. Suçun alenen işlenmesi nedeniyle 1/6 arttırım yapılarak TCK’nın 299/2 maddesi gereği 1 yıl 2 ay hapis cezasına çıkarıldı. Sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları ile cezanın geleceği üzerindeki etkisi nedeniyle TCK 62/1 maddesi gereği 1/6 oranında indirim uygulanarak hapis cezası 11 ay 20 güne düşürüldü, hükmün açıklanması geri bırakıldı. Ayrıca 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildi.

‘DEDİKLERİMİN ARKASINDAYIM’

Duruşma sonrası adliye önünde açıklamada bulunan Dilruba Kayserilioğlu, “İfade özgürlüğü kapsamında konuştum. Bütün dediklerimin arkasındayım. Savunmaya devam edeceğim. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş, oy veren birisi olarak yönetimi eleştirmek, yanlışları söylemek hiçbir zaman suç değil. Suç da olmamalı. Avukatlarımız davanın takipçisi olacak. Tabii ki de vazgeçmedik. Hukuk bizden yana, doğrudan yana olana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Üstüne basa basa tekrar söylüyorum. Söylediğim hiçbir şey için pişman değilim. Dediklerimin arkasındayım” dedi.

Dilruba Kayserilioğlu’nun avukatı Hüseyin Yıldız da “Başından beri söylediğimiz gibi herhangi bir cumhurbaşkanına yönelik hakaret içeren bir söz, sözcük, ifade veya beyan yoktur. Ama hal böyleyken müvekkilimiz hakkında ceza verilip, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Bizim mücadelemiz devam edecek. İstinafa gideceğiz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz. Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz” diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————

-Adliyeden görüntü

-Dilruba Kayserilioğlu konuşma

-Avukatı Hüseyin Yıldız konuşma

-Genel detay ve görüntüler

Haber: Kadir ÖZEN- Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)-

========================================================

5) BAŞINA İSABET EDEN YORGUN MERMİ YÜZÜNDEN ÖLÜMDEN DÖNDÜ, KISMİ FELÇ GEÇİRDİ

HATAY’da, evinin bahçesinde çay içerken başına yorgun mermi isabet eden Nurhayat Taşçı (37), kısmi felç geçirdi. Engelli ağabeyi ve yaşlı annesine bakmakla yükümlü olan ancak sol kolunu kullanamayan Taşçı, buna neden olan kişinin yakalanması için yardım istedi.

Olay, 17 Ekim akşamı, Reyhanlı ilçesi Mustafa Kemal Mahallesi’nde meydana geldi. Engelli ağabeyi ve yaşlı annesiyle yaşayan Nurhayat Taşçı, evlerinin bahçesinde çay içerken tabancayla ateşlenen yorgun mermi başına isabet etti. Ailesinin ihbarıyla adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulansla hastaneye kaldırılan Taşçı, ameliyata alındı. Polis, silahı ateşleyenin yakalanması için çalışma başlattı. Kafatası kırılan ve kısmi felç geçiren Taşçı’ya, 3 saat süren ameliyatın ardından platin takıldı. Başına 32 dikiş atılan Taşçı, 8 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 3 gün serviste tutulup taburcu edildi. Başındaki kan birikmesi nedeniyle Taşçı’nın sol kolu, işlevini yitirdi. Gelecek ay fizik tedaviye başlaması beklenen Nurhayat Taşçı’nın Bursa’da yaşayan kız kardeşi Saniye Çelik, Reyhanlı’ya gelip ablasına, annesine ve ağabeyine bakmaya başladı.

Kolunu hareket ettiremeyen, annesiyle ağabeyinin bakımlarını yapamadığını belirten Taşçı, kurşunu ateşleyen kişinin bulunması için yardım isteyerek, “Bahçede otururken, çay içiyordum. Bardak elimden yere düştü ve sanki beynimde şalter patladı. Kollarım tutmaz oldu, komşularımız beni hastaneye götürdü. Ardından Defne Devlet Hastanesi’ne sevk edildim, 3 saat ameliyatta kaldım ve sol kolum tutmuyor. Engelli ağabeyim var. Zaten ben ona bakıyordum. Annem yaşlı, babam yeni vefat etti. Kimsemiz yok, destek bekliyorum. Bu olaylar yaşanmasın, kimsenin canı yanmasın” diye konuştu.

‘DÜĞÜNLERDE ARTIK SİLAH SIKILMASIN’

Saniye Çelik de ablasına bu acıyı çektirenlerin cezalandırılmasını istedi. Çelik, “Bursa’da 2 çocuğumu bıraktım ve ablamın böyle olduğunu duyunca geldim. Bahçede otururken ablamın kafasına mermi isabet etti. Ardından anneme ‘Kafamda bomba patladı, elim tutmuyor’ demiş. Ablamın hayatı söndü, devletimiz bunu araştırsın. Düğünlerde artık silah sıkılmasın, düğünlerde silah sıkmak erkeklik midir” dedi.

Polis ekiplerinin şüpheliyi yakalamak için çalışmalarının devam ettiği belirtildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————–

– Nurhayat Taşçı ile röportaj

– Evden detaylar

– Saniye Çelik ile röportaj

– Bahçede olayın yaşandığı yerde olayı anlatırken

– Bahçeden detaylar

– Evin dışından genel görüntü

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),(DHA)

===========================================================

6) AYNI MEKANDA KARŞILAŞTIĞI HUSUMETLİSİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

BURDUR’da aynı mekanda karşılaştığı husumetlisinin tabancayla ateş ettiği Hüseyin Mete (42) hayatını kaybetti. Kaçan saldırgan ise polis tarafından yakalandı.

Olay, saat 21.00 sıralarında Sinan Mahallesi’ndeki birahanede meydana geldi. İddiaya göre aralarında husumet bulunan R.U. ile Hüseyin Mete aynı mekanda karşılaştı. Taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine R.U. üzerinde bulundurduğu tabancayla Hüseyin Mete’ye ateş açtıktan sonra kaçtı. Mete kanlar içerisinde ye yığılırken, mekanda bulunanlar da panik ve korku yaşadı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede Hüseyin Mete’nin hayatını kaybettiği belirlendi. Hüseyin Mete’nin cenazesi incelemenin ardından morga konuldu. Olaydan sonra kaçan R.U. ise polis tarafından yakalanarak gözaltına alınırken, soruşturma sürdürülüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————-

– Polis ve sağlık ekipleri

– Olay yeri inceleme ekipleri

– Yakınlarının olay yerine gelmesi

– Cenaze arabasının gidişi

– Ölenin fotosu

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

========================================================

7) İZMİR’DE, SOKAKTAKİ KAVGADA TABANCAYLA VURULDU; KALDIRILDIĞI HASTANEDE ÖLDÜ

İZMİR’in Konak ilçesinde, sokakta çıkan kavga sırasında tabanca ile vurulan Mehmet Kara, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Olay, dün saat 22.45 sıralarında Zeytinlik Mahallesi 1140 Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, sokakta iki grup arasında yaşanan kavga sırasında, kimliği henüz öğrenilemeyen bir kişi, Mehmet Kara’yı tabanca ile vurdu. Ağır yaralanan Kara, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Mehmet Kara, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kara’nın cenazesi, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Kara’nın öldürülmesine ilişkin geniş çaplı soruşturma başlattı. Polis ekipleri, cinayeti işleyen şüphelinin kimliğini tespit edip yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

——————————

-Adli tıptan görüntü

Haber – Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/İZMİR, (DHA)

========================================================

8) TIR’DAN DEVRİLEN TOMRUKLAR ZİNCİRLEME KAZAYA NEDEN OLDU: 1 ÖLÜ, 9 YARALI

İSTANBUL-İzmir Otoyolu’nun Balıkesir bölümünde seyir halinde olan TIR’ın dorsesinden yola devrilen tomruklar zincirleme kazaya neden oldu. Aynı istikamette giden 6 aracın karıştığı zincirleme kazada 1 kişi öldü 9 kişi yaralandı.

Kaza, dün saat 22.00 sıralarında Balıkesir’in Savaştepe ilçesinde İstanbul-İzmir Otoyolu üzerinde meydana geldi. Erkan Görkem G. idaresindeki 35 VEF 61 plakalı TIR’da yüklü olan tomruklardan 3’ü, seyir halindeyken dorseden yola devrildi. TIR’ın arkasından gelen 45 RJ 525 plakalı otomobil tomruklara çarptı. Ardından 49 AAC 754, 20 RP 343, 34 DNS 560, 34 DMY 628 ve 27 BB 859 plakalı araçlar da kazaya karıştı. Diğer araç sürücülerinin ihbarı üzerine olay yerine jandarma, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde tomruklara ilk çarpan 45 RJ 525 plakalı otomobilde bulunan Ömer Karabağ’ın (70) yaşamını yitirdiği tespit edildi. Karabağ’ın cenazesi Savaştepe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Karabağ ile aynı araçta bulunan oğlu Ümit Utku Karabağ ve eşi Şahiste Karabağ ise ağır yaralı olarak Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’nde tedaviye alındı. Kazada hafif yaralanan diğer 7 kişi ise ambulansla çevredeki hastanelere götürüldü.

Kazaya neden olan tomruk yüklü TIR’ın sürücüsü Erkan Görkem G., jandarma tarafından gözaltına alındı. Kazayla ilgili savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

-Yola devrilen tomruk

-Araç içindeki yaralılar

-Ekiplerin çalışmaları

-Olay yerinden genel ve detay görüntüler

Haber – Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/BALIKESİR, (DHA)

========================================================

9) BİSİKLETİYLE ARKADAŞLARINA YETİŞMEYE ÇALIŞIRKEN DÜŞÜNCE ÇÖP KAMYONUNUN ALTINDA KALIP ÖLDÜ

ANTALYA’da okuldan çıkıp bisikletiyle arkadaşlarına yetişmeye çalışırken düşerek çöp kamyonunun altında kalan Bilal Çakar (11), hayatını kaybetti. Kazayı öğrenen Çakar’ın yakınları, kamyonu tekmeleyerek tepki gösterdi, bazıları da baygınlık geçirdi.

Kaza, saat 15.30 sıralarında Kepez ilçesi Şafak Mahallesi’nde meydana geldi. Okul sonrası arkadaşlarıyla bisiklet süren Bilal Çakar, geride kaldı. 3 arkadaşına yetişmeye çalışan Çakar, 4261 Sokak’ta bisikletiyle ilerlerken düşüp, H.D.’nin kullandığı çöp kamyonunun sağ ön tekerleği altında kaldı. Kaza, sokaktaki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekibi Bilal Çakar’ın hayatını kaybettiğini belirledi.

Kazayı haber alıp gelen Çakar’ın yakınları, gözyaşı döküp ağıt yaktı. Bazıları da çöp kamyonunu tekmeleyerek tepki gösterdi. Sağlık ekibi fenalaşıp baygınlık geçirenlere ambulansta müdahale etti.

Olay yerinde inceleme yapan polis, kamyonun altında kalan Çakar’ın bisikletini çıkardı. Kamyon şoförü H.D. polis tarafından gözaltına alındı. Küçük çocuğun cenazesi ise morga götürüldü. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————

-Kaza anı güvenlik kamerası görüntüsü

-Kaza yerinden görüntü

-Kazaya karışan aracın görüntüsü

-Cenazenin araç altında üstü örtülü görüntüsü

-Çocuğun ayakkabısının görüntüsü

-Bisikletin görüntüsü

-Sinir krizi geçiren yakınlarından görüntü

-Cenaze aracının morga gidişi

-Kaza güvenlik kamera görüntüsü

-Detaylar

-Belediye ekiplerinin Arazöz ile yolu temizlemesi

-Kaza anı güvenlik kamerası görüntüsü (Uzun görüntü)

Haber: Semih ERSÖZLER – Tolga YILDIRIM – Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

========================================================

10) KURT KÖPEĞİNİN POLİSLERE SALDIRMASI KAMERADA

MUĞLA’nın Fethiye ilçesindeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında, sahipli bir kurt köpeğinin, görevli polislere saldırması sonucu 1 polis memuru yaralandı. Olay anı, çevredeki bir güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, 29 Ekim Salı günü Beşkaza Meydanı Kordon Boyu’nda meydana geldi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı meydanda görevlendirilen polis memuru Uğur Yıldırım’a, iddiaya göre, alanda bulunan ve sahibinin de yanında olduğu bir kurt köpeği saldırdı. Polis memuru Yıldırım, köpeğin elini ısırması sonucu yaralandı. Köpek çevredekiler tarafından uzaklaştırılırken, tekrar alana gelen kurt köpeği bu kez de görevli polis memuru Sadi Beyhan’a saldırdı. Polis memuru Beyhan saldırıyı yara almadan atlatırken, elinden yaralanan polis memuru Uğur Yıldırım ise ambulansla Fethiye Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. 10 gün rapor verilen Yıldırım, tedavisinin ardından taburcu edildi. Öte yandan, köpeğin başıboş bırakılması sebebiyle sahibi hakkında Fethiye Belediyesi Zabıta ekipleri tarafından Kabahatler Kanunu’na göre işlem yapıldığı öğrenildi.

Öte yandan kurt köpeğinin polislere saldırı anı, çevredeki bir güvenlik kamerasına yansıdı. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————————–

– Köpeğin saldırı anı (güvenlik kamera görüntüsü)

Haber-Kamera: Sedat ÜNAL/ FETHİYE (Muğla), (DHA)

========================================================

11) HATAY’DA 4 KEDİYİ SOKAK KÖPEKLERİ PARÇALADI; OLAY ÖNCESİ KAMERADA

HATAY’da prefabrik çarşıdaki 3 yavru kedi ile anneleri, sokak köpeklerine parçalatıldı. Kedileri köpeklere parçalatan şüphelinin yakalanması için çalışma başlatılırken, olay öncesi ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, önceki gece Defne ilçesi Armutlu Mahallesi’nde meydana geldi. Mahallede yer alan Atatürk Alışveriş Merkezi isimli prefabrik çarşıda esnafın beslediği 3’ü yavru 4 kediyi sokak köpekleri parçaladı. Güvenlik kamerası görüntülerini izleyen esnaf, kimliği belirsiz bir kişinin yanında 3 sokak köpeğiyle gelip, iş yerlerinin etrafında dolaştığını gördü. Kedilerin, bu kişi tarafından köpeklere parçalattırılmış şüphesi üzerine çarşı esnafı, polise şikayette bulundu. Şikayet üzerine harekete geçen polis, eşkalini belirlediği şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————–

– Kimliği belirsiz bir kişinin yanındaki 3 sokak köpeği ile çarşıda dolaşması

Haber – Kamera: HATAY, (DHA)

========================================================

12) ÇAKMAKLA OYNAYAN İKİ KARDEŞ EVİ YAKTI: ANNE VE 4 ÇOCUK DUMANDAN ETKİLENDİ

BURSA’nın İnegöl ilçesinde 3 katlı apartmanın 2’nci katında oturan iki kardeş çakmakla oynarken yangın çıktı. Yangında dumandan etkilenen anne ile 4 çocuğu hastaneye kaldırıldı.

Yangın, saat 23.00 sıralarında Mahmudiye Mahallesi Latif Sokak’taki 3 katlı apartmanın 2’nci katında çıktı. İddiaya göre Baran Ç. (6) ve ablası Ecrin Ç. (10), yatak odasında çakmakla oynarken, yangın çıktı. Yorgan ve battaniyenin tutuştuğunu gören çocuk, korku içerisinde bağırmaya başladı. Sesi duyan anne Nuriye Ç. (39), yangını söndürmeye çalıştı. Yangın hızla yayılınca 4 çocuğunu da alarak evi terk etti. Yoğun duman nedeniyle binada oturanlar da evlerini tahliye etti. İhbar üzerine adrese itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri yangını kısa sürede söndürdü. Dumandan etkilenen anne ve 4 çocuğu olay yerinde sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından ambulanslarla İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yangın sonucu yatak odasında hasar meydana geldi.

Görüntü Dökümü

————————

-Olay yerinden detaylar

-Yaralıların hastaneye getirilmesi detay

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL(Bursa), (DHA)

========================================================

13) ANKARA’DA PALET DEPOSUNDA ÇIKAN YANGIN, EVE SIÇRADI

ANKARA’nın Altındağ ilçesinde açık alanda bulunan palet deposunda çıkan yangın, yan tarafta bulunan eve sıçradı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edilirken, yangın kontrol altına alındı.

Yangın, gece saatlerinde Altındağ ilçesine bağlı Başpınar Mahallesi 1069’uncu Sokakta bulunan boş arsada depolanan ahşap paletlerde çıktı. Ahşap paletlerin depolandığı alanda çıkan yangında alevler, rüzgarın da etkisiyle yan taraftaki eve sıçradı. Yangını görenlerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri alırken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangın nedeniyle bölge yoğun duman ile kaplandı. Ekiplerin müdahalesinin ardından yangın kontrol altına alınırken, soğutma çalışmaları devam ediyor.

Alevlerin sıçradığı evde bulunan 2 kişinin yangın büyümeden dışarı çıktıkları öğrenildi. Yangının çıkış nedeniyle ilgili inceleme başlatıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

– Olay anında cep telefonu ile çekilen yangının görüntüsü

– Yanan paletlerin görüntüsü

– Olay yerinden aktüel

– Ekiplerin müdahale anları

– Genel ve detay

Haber- Kamera:Kadircan GÜLER-Mehmet Gökhan HAKBİLİR/ANKARA, (DHA)-

========================================================

14) EVDE ÇIKAN YANGIN, BİTİŞİKTEKİNE DE SIÇRADI

ANKARA’nın Beypazarı ilçesinde bir evin çatı katında çıkan yangın, bitişikteki eve de sıçradı.

Yangın, akşam saatlerinde Beypazarı ilçesi Milli Egemenlik Caddesi’nde bulunan M.Ü.’ye ait 3 katlı evin çatısında başladı. Alevler, evin diğer katlarına ve bitişikte bulunan binaya da sıçradı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangın ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına alındı.

Yangın nedeniyle binalarda maddi hasar oluşurken, olayda yaralanan olmadığı öğrenildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————–

-Olay yerinden çekilen cep telefonu görüntüsü

-Ekiplerin müdahale anları

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Muammer DAŞDELEN/ BEYPAZARI (Ankara), (DHA)-

========================================================

15) BURSA’DA 2 KATLI AHŞAP BİNADA ÇIKAN YANGIN KORKUTTU

BURSA’nın İnegöl ilçesinde 2 katlı ahşap binada çıkan yangın, mahallede endişe yarattı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle alevler çevredeki binalara sıçramadan söndürüldü.

Yangın saat 23.30 sıralarında Hamidiye Mahallesi Barış sokakta bulunan 2 katlı ahşap binada çıktı. İddiaya göre Ayhan Özlü’nün evde olmadığı sırada elektrik kontağından yangın çıktı. Alevleri fark eden çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Ekiplerin müdahalesi sonucunda yangın, bitişikteki binalara sıçramadan kontrol altına alınıp söndürüldü.

Bu arada alevlerin evlerine sıçramasından endişe eden ve sokağa çıkan vatandaşlar, itfaiye görevlilerinin çalışmasını ilgiyle izledi. Yangında ev kullanılamaz hale gelirken, itfaiye görevlileri kesin çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

————————————

-Yangından detay

-Ekiplerin yangına müdahalesinden detay

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)-

========================================================

16) SAHTE MADENİ AVRO BASILAN ATÖLYEYE BASKIN; 6 GÖZALTI

EDİRNE polisinin İstanbul’da bir atölyeye yaptığı baskında çok sayıda sahte para yapımında kullanılan materyal, lazer kesim cihazı, pres makinesi ile 947 adet sahte 2 avro madeni para ele geçirildi, 6 şüpheli yakalandı.

Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmada, kentte piyasaya sahte 2 avro madeni para sürüldüğü belirlendi. Polis, yaptığı çalışmada sahte paraların İstanbul’da bir atölyede üretilip, dağıtımının yapıldığını tespit etti.

İstanbul’daki atölyeye baskın yapan polis, çok sayıda sahte para yapımında kullanılan materyal, lazer kesim ve pres makinesi ele geçirildi. Atölyede yapılan aramada, 947 adet sahte 2 avro madeni para, 61 parça para boyutlarına göre basma kalıbı olduğu değerlendirilen metal kalıplar, kısmi 6 avro şekilleri olan metal plaka, 1050 farklı ebatlarda ve farklı renklerde içi boş halka, 200 farklı ebatlarda göbek, 1 lazer kesim cihazı, kompresörlü pres makinesi, metal delmeye yarayan matkap makinesi ve ekipmanları, 1 ruhsatsız tabanca, 6 mermi ve 16 tablet uyuşturucu madde ele geçirildi, 6 şüpheli gözaltına alındı.

Edirne’ye getirilen şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 1’çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. 3 şüpheliye ev hapsi cezası verilirken, 2 şüpheli de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (DHA)

Görüntü dökümü

—————————–

-Sahte para kalıpları

-Basımda kullanılan makineler

-Para kalıplarından detay

-Toprağa gömülen bozuk paralar

Haber: Umut IŞIK / EDİRNE, (DHA)

============================================

17) DİYARBAKIR’DA OTOMOBİLİN MOTOR KISMINDA MAHSUR KALAN KEDİ KURTARILDI

DİYARBAKIR’da, girdiği otomobilin motor kısmında mahsur kalan kedi, Dicle Üniversitesi Arama Kurtarma Ekibi’nin tesadüfen fark etmesiyle kurtarıldı.

Kentteki bir AVM’nin otoparkındaki otomobilin motor kısmına giren kedi, mahsur kaldı. Bu sırada tesadüfen otoparkta bulunan Dicle Üniversitesi Arama Kurtarma ekibi, otomobilin motor kısmından gelen sesleri fark ederek, kurtarma çalışması başlattı. Ekip Lideri Mehmet Turgut Tayuzak ve Mehmet Arat’ın çalışmasıyla kedi, bulunduğu yerden çıkarıldı. Sürücülere uyarılarda bulunan Mehmet Turgut Tayuzak, “Özellikle soğuk havalarda sıcak motorlara sığınma eğiliminde olan kediler, bu tür durumlarla sık sık karşılaşıyor. Sürücülerin motorlarını çalıştırmadan önce çevreyi kontrol etmeleri ve olası bir durumda hayvanlara zarar vermemek için dikkatli olmaları gerekiyor. Görevimiz gereği birçok zorlu olaylara müdahale ediyoruz ve her can bizim için çok değerlidir. Şükürler olsun ki, kedinin sağ salim çıkmasına vesile olduk. Vatandaşlarımızın da bu tür durumlarda duyarlı olmalarını ve hayvanlara yardım etmelerini bekliyoruz. Unutulmamalıdır ki, tüm canlılar yaşama hakkına sahiptir ve bizlerin sorumluluğunda korunmaları gerekmektedir” dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————–

Kediyi el feneriyle arama

Otomobilin altında kedi arama

Haber- Kamera: Seyfettin EKEN-Gıyasettin TETİK/DİYARBAKIR, (DHA)



Source link

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.