BES’e Karşı Kara Propaganda Bitmiyor
Çevreçi Çarşamba BES’e; çevreci diye geçinenler aslı astarı olmayan yalanlarla saldırıyorlar. Almanya’da 1172 BES yer alırken, Çarşamba’dakine karşı çıkanları halk artık art niyetli olarak nitelendiriyor.
Samsun’un Çarşamba ilçesine bağlı Eğercili Mahallesi’nde kurulmakta olan ve literatürde çevreci ve yeşil santral kategorisinde bulunan Çarşamba Biyokütle Enerji Santrali’ne (BES) bazı çevrelerin kara propogandaları sürüyor. Halkın bunlara tepkisi de giderek artıyor. Son olarak hafta içinde Çarşamba ilçe merkezinde, içerisinde doğruluk payı olmayan bilgilerin yer aldığı ve lösemili çocukların resimlerinin kullanıldığı broşürler dağıtıldı. Tamamen gerçek dışı ifadeler kullanılarak halka korku salmak amacıyla hazırlanırken, maksatlı bir şekilde lösemili çocukların resimlerinin de kullandığı broşüre halk “İstismarın da bu kadarı olmaz” diyerek tepki gösterdi.
‘Biyokütle Yenilenebilir Enerji Kaynağı Değildir’ ibaresi kullanılarak hazırlanan broşürde, BES ile ilgili bilgilerin tamamen ters şekilde yer alıyor olması da bunu hazırlayanların niyet ve hedeflerini açık açık ortaya koyuyor. BES’ler, dünyada bütün resmi kaynaklarda, Yenilenebilir Enerji olarak ‘yer alan, aynı zamanda tüm çevreci yapılar tarafından yeni nesil enerji olarak destekleniyor. Art niyetli ve yatırım karşıtı olanların iddialarının aksine, bitkisel atıkları yakarak elde edilen elektrik üretimi olması sebebi ile temizlik yapan enerji olarak da tarif ediliyor. Türkiye’de hem çevresi, hem de ilave ekonomik kazanımlar sağlayan biyokütle enerjisine karşı yürütülen bu kirli kampanya, konusunda uzman bir çok kişi tarafından da akıl almaz davranış olarak adlandırılıyor. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın resmi hesabından yayınladığı ‘Yerli ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ içerisinde Biyokütlede yer alıyor.
Ayrıca, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde de yenilenebilir enerji kaynakları ve teknolojilerinde, ‘Biyokütle Enerji Dersi’ 01 kodu ile Ziraat Mühendisi öğrencilerine okutuluyor. Anakara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin hazırladığı yenilenebilir enerji kaynakları raporunda yer alan bilgilerde orman ve tarım ürünleri ile tarımsal ve hayvansal atıkların dahil olduğu biyokütle enerjisinin Türkiye’nin tüm bölgelerinde yapılabileceği belirtiliyor. Sadece Almanya’da 1172 tane biyokütle santralinin yer aldığı bildiriliyor. Dünyanın atık sera gazı emisyonlarında önemli azalmalar sağlamak ve atıkların imhası problemini ortadan kaldırmak için temiz enerji biyokütleye yöneldiğine işaret ediliyor. Ancak tüm bu gerçeklere rağmen, Türkiye’nin enerji bağımlılığının ortadan kalkmasını istemeyen tamamen yalan ve iftira üzerine kurulu hareket eden kara propoganda sahiplerinin ısrarları akıllarda soru işaretleri de bırakıyor.
Çarşamba Çevre ve Çiftçiler Derneği ne için kuruldu?
Yalanlarla dolu bu kara propaganda broşürlerini hazırlayan ve dağıttıran Çarşamba Çevre ve Çiftçiler Derneği’nin 02.12.2019 yılında kurulmuş olması da akıllarda diğer soru işareti oluşturduğuna dikkat çekildi. Oltan Köleoğlu Enerji’nin (OKE) Çarşamba’ya yapacağı temiz enerji kaynağı olan biyokütle enerji santralinin yatırım tarihleri ile aynı zamanlara denk gelmesinin, bunların özellikle bu karşıtlık için mi kurdurulduğu sorusunu da akıllara getiriyor. Broşürde yer alan yanıltıcı ifadelerden biri de, çiftçiye ve bölgeye sağlayacağı ekonomik katkının manipüle edici ifadelerle faydasız olduğu algısını oluşturmak.
Afyon ve Çorum’da 25 bin çiftçiye doğrudan ek gelir
Oysa halihazırda OKE’nin Afyon ve Çorum BES’lerinde toplamda 25 bin çiftçiye doğrudan ek gelir sağlanıyor. Her yıl ürün hasadından sonra anız yakımı ile yoğun hava kirliliğinin ve yangınların önüne geçiliyor. Bu gerçeklere rağmen aynı zamanda temiz enerji kaynağı olan biyokütle enerji santralinin sanki felaket makinası algısının oluşturulmaya çalışılması ile bu çevrelerin kimin ekmeğine yağ sürmeye çalıştıkları da halkın merak ettiği durumlardan biri. Broşür veya başka araçlarla halka yanlış bilgileri yayarak, Samsun’a ve Çarşamba çiftçilerine her açıdan ekonomik katkı ve sosyal fayda sağlayacak olan temiz enerji biyokütle santrali yatırımının önüne geçilmesine bir anlam verilemiyor.
Kamu yararının ve milli menfaattin önde olduğu bu yatırımların, halkı kaygıya sürükleyen yöntemlerle engellenmeye çalışanlar, gelecekteki yatırımlara da dolaylı olarak engel teşkil ediyorlar.