Başarılı İş İnsanı İbrahim Erdemoğlu Tek Tezgâhtan Dünya Markasına Dönüşmenin Öyküsünü Öğrencilerle Paylaştı 

Başarılı İş İnsanı İbrahim Erdemoğlu Tek Tezgâhtan Dünya Markasına Dönüşmenin Öyküsünü Öğrencilerle Paylaştı 
04 Aralık 2019 22:35
A+
A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kariyer Merkezi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Topluluğu ile Kobi Girişimcilik Topluluğunun katkılarıyla düzenlenen kariyer söyleşisinin ilk konuğu Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu oldu.

Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye; Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, 19 Mayıs ilçesi Belediye Başkanı Osman Topaloğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kuran ve Prof. Dr. Vedat Ceyhan, fakülte dekanları,  akademisyenler ve çok sayıda kariyer planı yapan öğrenci katıldı.

“Başarı, ona meşru olarak ve hak ederek ulaşmış olmaktır”

Söyleşi öncesi açılış konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç “Sevgili öğrencilerimiz, Üniversite çatısı altında aldığınız eğitimin, edindiğiniz bilgi ve becerilerin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ancak hayat sadece bunlardan ibaret değil. Yarın mezun olduğunuzda sahada nelerle karşılaşacağınıza ve neler yaşayacağınıza dair hazır hâle gelebilmeniz inanın derslerinizdeki bilgiler kadar önemli. Bu nedenle kariyer günleri etkinliklerini önemsiyoruz. Hayatın kendilerine yaşattığı nice tecrübeleri paylaşmalarında yararı olacağını düşündüğümüz değerli isimleri de sizlerle buluşturmaya çalışıyoruz. Bugün çok kıymetli bir isim, benim de yakından tanıdığım değerli bir kişiyle birlikte olacağız. Başarının anahtarının tek bir faktöre bağlı olmadığını, yaşayan ve tecrübe eden herkes çok iyi bilir. Başarıya giden yolda nice başarısızlıklar, düşüşler ve kalkışlar vardır. Zaten bütün bu durumları yaşayanların başarıya ulaşırken bu süreçteki duruşları, gösterdikleri gayret ve edindikleri tecrübeler hakikaten kayda değerdir.  İşte onları yakalayabilmeniz ve kendinize bir pay çıkarabilmeniz çok önemli. Başarı sadece çok şeye sahip olmak değildir. Ona meşru olarak ve hak ederek ulaşmış olmaktır ve asıl mutluluk o zaman yaşanır. Erdemoğlu holdingin kurucusu rahmetli Mehmet Erdemoğlu, misafirimiz İbrahim Beyin babasıdır. Kendisinin hayata nasıl başladığını, nice zorluklardan geçerek Holdingi bu noktaya getirdiğini biliyorum. Bunun temelinde şunun yattığını çok iyi biliyorum: Kendisi her türlü yokluğu, sıkıntıyı bilmesine rağmen var olanı paylaşabilen ve elindekilerle başkalarının yararına bir şeyler yapabilmekten mutlu olan bir insan olarak yoluna devam etti. Kazandıklarının bir kısmını, mutlaka ihtiyacı olanlara ve ihtiyaç duyulan alanlara harcayarak bu noktalara geldiği için bizim için çok daha kıymetli bir insandır. Bu nedenle öncelikle merhum Mehmet Erdemoğlu’nu rahmetle bir kez daha anmak istiyorum. Geride bıraktığı hayırlı evlatlarıyla da hizmetlerine ve hayırlarına devam etmektedir. Böylesi insanlarımızın sayısı çoğalsın istiyoruz. Çoğalsın ki daha güçlü olalım, geleceğe daha güvenle ulaşalım. Toplumun huzurunun ve birliğinin sağlanmasında iyi insanların varlığının ve rolünün ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu toplantının nice yeni başarılara imza atacak, hayır ve güzelliklerle anılacak insan sayısının çoğaltılmasına vesile olmasını diliyorum. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

Söyleşi başlamadan önce, Erdemoğlu Holding bünyesindeki şirketler ve markaların anlatıldığı bir tanıtım filmi gösterildi.

“Rahmetli babam ülkemizin dört bir yanında seyyarlık yaptı”

İletişim Fakültesi öğrencisi sunucu Arda Ersel’in sorularını yanıtlayan İbrahim Erdemoğlu söyleşiye Holdingin kuruluş hikâyesi ile başladı. Erdemoğlu, devamında “Şirketimizin kurucusu rahmetli babamızdır. Babam gençlik yıllarında Besni ilçesinde 6 yıl dokuma işçiliği yapmıştır. Sonrasında 1954’lü yıllarda ekonomik sıkıntılar yaşanıyor ve işini kaybediyor. Çocuklarının rızkını kazanabilmek için Türkiye’nin dört tarafında seyyarlık, eskiden bohçacılık dediğimiz işe başlıyor. Bu işi tam 1970 yılına kadar sürdürüyor. Bir süre sonra Eskişehir’de toptancılığa başlıyor. Babam daha sonra 1970 yılında iki tane kilim tezgâhı alarak ailesiyle Gaziantep’e taşınıyor. Buna 1983 yılına kadar ailece devam ediyoruz ve aynı yılda bir tane halı tezgâhı alarak halıcığa başlıyoruz. Nihayetinde bugünkü noktaya geliyoruz. “ şeklinde konuştu.

“Geldiğiniz yeri hiç unutmayacaksınız”

Memleketi Besni’ye olan katkılarıyla da bilinen Erdemoğlu söyleşinin ilerleyen bölümlerinde, babasının memleket sevgisine değinerek “Rahmetli babam Besni sevdalısı birisiydi. Biz de onun evlatları olarak gücümüzün yettiği oranda ilçemize katkıda bulunmaya devam ediyoruz. İmkânlar ölçüsünde daha çok katkıda bulunacağız. Nereden geldiğinizi, nerede olduğunuzu, nereye gitmek istediğinizi öncelikle iyi bileceksiniz ve geldiğiniz yeri hiç unutmayacaksınız.” dedi.

Çocukluk yıllarındaki imkânların yokluğundan bahseden Erdemoğlu o yıllarda yaşadığı anıyı şu şekilde paylaştı: “Şu anda salonda bulunan arkadaşlarımızdan hiçbirinin, bizim o dönemlerde yaşadığımız şartlarda yaşadığını zannetmiyorum. Ben tüm kardeşlerimle birlikte yazın zubunla dolaşırdık. Zubun nedir diye sorarsanız, anamızın eski fistanından yapılmış kıyafettir. Kışın annemizin ördüğü kazağı giyinirdik. Ceketimiz falan yoktu, ayakkabılar zaten naylon ayakkabılardı. Çünkü babam, seyyarlığa gittikten sonra 3 ayda bir eve gelirdi. Gaziantep’e taşındığımız zaman abim ortaokul birinci sınıfa kaydolacak ve onun için fotoğraf gerekti. Fotoğrafın ceketli ve kravatlı olması gerekiyor. Kravat fotoğrafçıda var da abimin hiç ceketi olmamış ki… Şimdiki bitpazarından bile ceket alacak imkânımız yoktu. Akrabamızdan fotoğraf için ceket ödünç alarak fotoğraf çektirmişti.”

“Hayatta olan hiçbir şey ama hiçbir şey sizin değildir”

İş hayatındaki ilkelerini anlatan Erdemoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İş alanında belirli bir saat yoktur. Öncelikle işimize odaklanırız yani herhangi bir saat mefhumu yoktur. Benim saatim doldu, ben gideyim demeyiz. İş hayatımızda çok fazla stres yaşamayız. Çünkü siz doğruları yaptığınız, adaletli olduğunuz müddetçe stres yaşamazsınız. Tabii bu söylediklerim babamın hayat felsefesiydi. Bunları söylemek belki çok kolay ama uygulaması çok zordur. Babamdan bu dünya görüşünü, dolayısıyla insanlığa bakışını öğrendik. Bizde en önemli şey insandır. Hangi insan diye sorarsanız, bütün insanlar.  Onun için bu felsefeyle hareket ettiğinizde kendiniz için yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi başkasına yapmamalısınız. Bu ilkeyi benimsediğiniz takdirde stresle ya da problemle karşılaşmazsınız. Babam bizi öyle yetiştirdi ki kendisi son derece mütevazı bir insandı. Bizleri de öyle yetişirdi ve bu değerleri açık olarak bize öğretti. Bizler de çocuklarımıza şunu öğretmeye çalışıyoruz: ‘Hayatta olan hiçbir şey ama hiçbir şey sizin değildir.’ Sadece sorumluluğunuz vardır. Kimse yanında bir şey götürmüyor. Kim ne yaparsa geride bıraktıkları, ülkede kalıyor; ülkenin malı oluyor. Şirketlerin isimleri değişebilir, şirketlerin sahipleri de değişebilir, yöneticileri de değişebilir ama bütün bunlar ülkede kalıyor, kimse yanında götürmüyor. Özellikle genç arkadaşlarımıza, öğrenci arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum: Hayatta en önemli şey hedeflerinizin olmasıdır. Hedefinizin ne olduğunu sormuyorum ama hedefsiz olmayın, amaçsız olmayın. Çünkü amaçsız ve hedefsiz olursanız, rüzgâr oradan oraya savurur sizi. Biz 1983 yılında bir tane halı tezgâhı aldığımız zaman, 1990 yılındaki hedefimiz şu olacak diye planladık ve sahip olduğumuz değerler bizi buralara getirdi.”

Son dönemlerde gelişen yapay zekâ kullanımı hakkındaki görüşlerini paylaşan Erdemoğlu “Biz sabırsız bir milletiz, birden her şey olsun istiyoruz. Ayna karşısına geçip kendimize bakmamız lazım. Bizdeki eğitim düzeyi belli, eğitim kalitemiz de belli, gerçekleri konuşalım. Bugün dünya literatüründe başarılı 500 üniversiteyi sıraladığınızda içerisinde maalesef Türk üniversitesi yok. Kimse yukarıdan inme bir şey beklemesin, hayalcilik olur. Türkiye’de zaten bugünkü sıkıntılarının temelinde de toplumun bu bakış açısı yatmaktadır. Ülke olarak üretmek ve çalışmak zorundayız. Başarılı olanlardan daha çok çalışmalıyız ki aradaki mesafeyi kapatabilelim.” değerlendirmesinde bulundu.

“Servetin sınırı yoktur; mükâfatı vardır”

Öğrencilerin sorularını da samimiyetle cevaplayan Erdemoğlu bir öğrencinin, başarının tanımına yönelik sorusuna, babasına ait başarı anayasası ile karşılık verdi. Başarılı iş insanı Erdemoğlu, söz konusu anayasanın temelini babası Mehmet Erdemoğlu’nun hazırladığını ifade ederek anayasayı şu sözlerle paylaştı: “Asla yalan söylemeyin, hiçbir zaman dürüstlükten şaşmayın, kimseyi azarlamayın ve hor görmeyin, kimsenin işine müdahale etmeyin. Ödemelerinizi, söz verdiğiniz zamanda yapın. İşçinin parasını alın teri kurumadan ödeyin. Pazarlık yaptığınız işten ödeme sırasında tekrar para kesmeyin, söz ağızdan çıkar, anlaşma yaptığınız bir alışverişten zarar etseniz bile dönmeyin. Herkese karşı hoşgörülü olun. Ailenize daima sahip çıkın. Eş, dost ve akrabalarınızı bırakmayın. Kapınıza gelen kimseyi geri çevirmeyin.  Servetin sınırı yoktur, mükâfatı vardır. İşinize, insanınıza vatanınıza devletinize bayrağınıza sahip çıkın.”

Söyleşi, Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’in, İbrahim Erdemoğlu’na adını Üniversitede yaşatacak olan fidanın sertifikasını takdim etmesiyle sona erdi. Erdemoğlu da adına dikilmiş olan fidana karşılık OMÜ Kampüsü’nde uygun olan alanlara fidan dikilmesi için bağış yapacağını belirtti. 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.