Bahçeli: Seçim beklentisi hayali bir beklentidir ve boşa kürek çekmektir

Bahçeli: Seçim beklentisi hayali bir beklentidir ve boşa kürek çekmektir
28 Ocak 2025 12:21
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Geliniz, silahlarınızı öldürülmeden önce siz kendi iradenizle bırakınız. Pişman olduğunuzu, bu mücadelenin asla sonuç vermeyeceğini açıklayınız. Binlerce insanımıza yaşattığınız acılardan duyduğunuz pişmanlığı duyurunuz. Küresel güçlerin hizmetinde bölgesel aktörler olmaya bir son veriniz. Aziz milletimizin sizler için reva göreceği akıbete teslim olunuz. Son olarak diyeceğim odur ki; DEM heyeti ile İmralı arasındaki görüşmelerin terörsüz Türkiye’ye ön şartsız destek olması ve beklenen çağrının bir an evvel açıklanması samimi dileğimdir” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Bolu Kartalkaya’daki otelde çıkan yangında hayatını kaybedenler için başsağlığı dileğinde bulundu. Bahçeli, “Ortada dehşet uyandıran bir enkaz, yürekleri kavuran bir acı hamulesi varken, hiç olmaması gereken siyasi dalaşmaların, suç ve sorumlu izi sürmek için yapılan karşılıklı sataşmaların bir ur gibi etrafı sarması ne yazık ki insanlığımızdan utandıracak boyutlardadır” dedi.

Grand Kartal Otel yangınında 8 ailenin yok olduğunu, 36 çocuğun hayata veda ettiğini belirten Bahçeli, çocukların isimlerini tek teke okurken, gözyaşlarını tutamadı. Bahçeli, “Evlatlarımızın sıcak evlerinde olmaları gerekiyorken, şu anda buz gibi toprağın koynunda kefenlerine dolanıp yatmaları işin özünde hepimizin bir felaketi sayılmayacak mı? Allah için birisi söylesin, geçen haftadan beri süregelen değersiz ve dipsiz tartışma anaforundan bir şey anlayan, sadra şifa bir sonuç çıkaran var mıdır? Hangi ara insanlık değerlerine bu kadar yabancılaştık? Hangi ara siyasi ve ideolojik ihtirasların bu kadar eline düştük? Sorarım sizlere, yerin üstündekiler tepinirken, mahşer günü gelip çattığında yerin altındakilere ne diyecekler? ‘Kusura bakmayın, yakayı kaptırmamak için işimize geldiği gibi konuşuyorduk’ mu diyecekler? ‘Ne yapalım, sorumluluğu üstümüzden atmak için gözümüzü karartmak, gönlümüzü kapatmak, önümüze geleni de karalamak zorundaydık’ mı diyecekler? Yarısı çocuk olan 78 vatan evladının hesabını kim ya da kimler verecek?” diye konuştu.

‘AHLAKLI OLMANIN İLK ŞARTI SORUMLU OLMAKTIR’

Bahçeli, yangında kimin sorumluluğu varsa hesabını vermesinin kaçınılmaz bir adalet ve hukuk gereği olduğunu söyleyerek, “Sönmüş ocaklar üzerinde kutuplaşma sahnesi kurmak namertliktir. Facianın dumanları tütüyorken, henüz hayatını kaybeden masumlar yanmış otelden çıkarılmamışken, onu bunu suçlayıp işin içinden sıyrılma telaşına kapılmak narsistliktir. Ahlaklı olmanın ilk şartı esasen sorumlu olmaktır. Sürekli karşı tarafı suçlayarak bir yere varamayız. Suç ve suçluları arkalayıp saklayarak girdiğimiz hiçbir mücadelede başarılı olamayız. Mevzuat ve vicdan çemberinde el ele vererek bir felaketin ince ayrıntılarına kadar nüfuz edemezsek, sorumluları adaletin önüne çıkaramazsak gerçek anlamıyla hiçbir sorunu çözemeyiz, hiçbir ağırlığı kaldıramayız. Grand Kartal Otel yangınıyla ilgili bırakalım yargı görevini yapsın” ifadelerini kullandı.

‘DEVLET DENETLEME KURULU DEVREYE GİRMELİ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimat ve tensibiyle Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) devreye girerek çok yönlü inceleme ve soruşturmayı bir an evvel ikmal etmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, “Otel sahibinden il özel idaresine, valilikten belediye ve ilgili bakanlığa kadar 78 vatandaşımızın vebalini ya kurumsal veya kişisel olarak uhdesinde taşıyanlar millet, hukuk ve tarih önünde hesabını tek tek versinler. ‘Beni ilgilendirmiyor, benim yetki alanımda değil’ demek en başta ülkemizin demokratik hukuk imajını, ahlaki sorumluluk iradesini gasbetmek ve çiğnemektir. Siyasi veya idari mahiyette olsun, müteselsil manada suç ve sorumlu kimlerin üzerlerine gitmek ve yakalarından tutmak adalet ve insanlık borcudur. Aslında Grand Kartal Otel yangını bir facianın daha fazlası, tamı tamamına bir cinayettir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı cinayette parmak izi olanlara bedel ödetecek kudret ve muktedirliktedir. Kan donduran ifadeleri medyaya kadar yansıyan pişkin otel sahibinin suçu ve sorumluluğu alenen sabitken, eksikliklerin tespitinden 17 gün sonra oteldeki restorana uygunluk belgesi veren, müşahede edilen eksikliklerle ilgili hukuki ihbar görevinden kaçınan Bolu Belediyesi’nin yangını siyasi karambole getirme arayışını, bahse konu belediyenin siyasi sorumlusu olan şahsın günbegün polemik çarkı döndürüp orayı burayı hedef alarak çamur atmasını, ilgili bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek özeleştiriden imtina etmesini, valiliğin ve il özel idaresinin sorumluluk alanından ısrarla uzak duruşunu isabetli ve doğru bulmadığımızı huzurlarınızda açıklamak mecburiyetindeyim. İnsan hayatımız ucuz olmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

‘SEÇİM BEKLENTİSİ HAYALİ BİR BEKLENTİDİR’

Seçim çağrılarına değinen Bahçeli, “Ülkemizi ayrıştırmanın ve ayrımcılığı tırmandırmanın arzusunda olan sahte demokratları takip ediyoruz. Boykot moykot ezberlerinden sonra, sokağa çıkma çağrılarının, sivil direniş kışkırtmalarının ya darbeye ya da isyana davet olduğunun farkındayız. 15 Temmuz’dan ders almayanlara sesleniyorum; haydi yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa da görelim? Ateşle oynama merakınız nüksettiyse deneyin de boyunuzun ölçüsünü alalım. Kuyruk acısının ve kulis sancılarının pençesinde ne yapacağını ne isteyeceğini bilemez bir halde bir uçtan diğerine sürüklenen CHP’nin 12 Eylül’de yarım kalan hesaplaşmaya dönük bir özlemi varsa, kınında beklemekten yorulmuş kılıç gibi burada olduğumuzu hatırlatıyor ve haykırıyoruz. Seçim beklentisi hayali bir beklentidir ve boşa kürek çekmektir” dedi.

‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’NİN GERÇEĞE DÖNECEĞİ GÜNLERE AZ KALDI’

Bahçeli, çağdaş demokrasinin hiçbir kural ve ilkesiyle yolu kesişmeyen CHP ve yedeklerinin Türkiye’nin siyasi istikrarını bozma teşebbüsünün ters tepmeye mahkum olduğunu vurgulayarak, “Cumhur İttifakı karanlık emel sahiplerinin alayını ülkemizin her köşesinde karşılamaya hazırdır. Türkiye sahipsiz değildir. Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni aynı kökün dalları, aynı milletin evlatları olarak birdir, beraberdir ve kardeştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacak ve yaşatılacaktır. Terörsüz Türkiye’nin huzur ve güven dolu mesajının maşeri vicdanda karşılığını bularak gerçeğe döneceği günlere az kalmıştır. Kahraman şehitlerimizin ve bir avuç gafilin ardına saklanıp hilalimize ve dava şerefimize taş atan alçakların, kullanışlı aparatlarının ve Türk milletinin içine sızmış ajanlarının rezil rüsva hallerini de göreceğimizi biliyoruz. Ve bunların ne insan içine çıkacak yüzlerinin ne de birbirini yüzüne bakacak hallerinin olmadığını şimdiden fark ediyor, bunun da canlı tanıkları olacağımızdan asla kuşku duymuyoruz” diye konuştu.

‘SİLAHLARINIZI KENDİ İRADENİZLE BIRAKIN’

Bahçeli, yıllar önce küresel güç çatışmalarının boşluğundan doğan ve binlerce insanın hayatına kasteden PKK terörünün yok denecek kadar azaldığını söyleyerek, “Sığındığı komşu coğrafyalarda her geçen gün yeni bir darbe ile hareket edemez hale gelmiştir. Kısaca, bölücü terör örgütünün geride kalan yıllar içinde verilen kahramanca mücadele sonucunda sönüşe geçtiği bir dönemdeyiz. Küresel güçlerin bölgedeki emellerine hizmet etmekten başka bir misyonunun kalmadığı ortadadır. Geçmişte yaşanan örneklerde olduğu gibi vekalet hizmeti bitince ortada bırakılmaları veya bir bahane ile toptan imha edilmeleri de bunların kaçınılmaz akıbeti olacaktır. Adına DEAŞ denilen yapıyı kimin doğurduğu, kimlerin kucağında büyüdüğü, hangi hizmeti yaptığı ve sonunda efendileri tarafından aylarca nasıl bombardımana ve kimyasal saldırıya tabi tutulup yok edildikleri birkaç yıl öncenin gerçekleridir. Bu açıdan şanı, şerefi, tarihi ve vicdanı çok büyük olan Türk milleti kaçınılmaz son vuku bulmadan ülkemize her türlü kötülüğü yapmış ve yapmak amacıyla pusuda bekleyen terör örgütüne ve bütün teröristlere bir kapı açmış bulunmaktadır. Geliniz, silahlarınızı öldürülmeden önce siz kendi iradenizle bırakınız. Pişman olduğunuzu, bu mücadelenin asla sonuç vermeyeceğini açıklayınız. Binlerce insanımıza yaşattığınız acılardan duyduğunuz pişmanlığı duyurunuz. Küresel güçlerin hizmetinde bölgesel aktörler olmaya bir son veriniz. Aziz milletimizin sizler için reva göreceği akıbete teslim olunuz. Son olarak diyeceğim odur ki; DEM heyeti ile İmralı arasındaki görüşmelerin terörsüz Türkiye’ye ön şartsız destek olması ve beklenen çağrının bir an evvel açıklanması samimi dileğimdir” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.