SON DAKİKA
Şarkıcı Güllü’nün kızının arkadaşı Sultan Nur Ulu’nun savcılık ifadesi ortaya çıktı! Bacaklarına doğru sarılarak, kendisini… • TBMM’de taciz iddiasıyla başlatılan soruşturmada lokanta görevlisi tutuklandı • Samsunspor, TFF Başkanı Hacıosmanoğlu’ndan gerekli çalışmaların yapılmasını talep etti • Mahkum taşıyan midibüsün de karıştığı zincirleme kazada çok sayıda kişi hastaneye kaldırıldı • “Futbolculara yüksek kârlı fon” davasında karar: Seçil Erzan’a 102 yıl 4 ay hapis cezası!

Yaşar: Çarşamba Şeker Fabrikası’nın çürümesine kimse müsaade etmez

4 dk. okur
İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar "ÖTELENEN KREDİLERİN FAİZİNİ DEVLET ÖDEMELİ" İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, "Salgın sonrası kredi borcu olan vatandaşlar için sunulan 'kredi ötelemesi'nin şekli, vatandaşa iyilik değil kötülüktür. Faiziyle ötelenen kredilerin vatandaşa ne hayrı olacak. Ötelenen kredilerin faizini devlet ödemeli" dedi. Yaşar, virüs salgını sonrası oluşan ekonomik krizde, vatandaşa sunulan paketlerin bir kısmının, ilerleyen zamanda vatandaşa daha büyük sıkıntılar yaşatacak nitelikte olduğunu söyledi. Korona virüs salgınının yayılmasıyla milyonlarca insanın mağdur olduğunu, bunlardan bir kısmının da kredi borcu olan vatandaşlar olduğunu vurgulayan Yaşar, "Salgın sonrası binlerce iş yeri zorunlu olarak kapılarına kilit vurdu. Yüzbinlerce çalışan gelir kaybına uğradı. Ekonomik anlamda büyük bir kısmı olumsuz etkileyen bu süreçte en çok da kredi borcu olanlar sıkıntıya düştü. Sonra ne oldu? Kredi borcu olanlara öteleme diye bir paket açıklandı. Açıklandı da içi boş ve ilerleyen dönemde daha büyük krizlere yol açacak nitelikte bir paket. Öteleme yapanlar sadece kamu bankaları ve onlarda ötelemeye faiz uygulayarak yapıyorlar bu işi. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Vatandaş zaten bir krizle mücadele ediyor. Ötelenen krediden madem faiz alacaksınız, bunu bir hizmetmiş gibi sunmak hangi akla hizmet. Bu milletin aklıyla dalga geçmekten vazgeçin artık" dedi. "İHRACAT HEDEFLERİNDEN BAHSETMEK HAYAL OLDU" "Artık ülkemizde ihracat hedeflerinden bahsetmek hayal oldu, üretim hedeflerinden bahsetmek hayal" diyen Yaşar, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: "Evet, hayal oldu; ama devlet de tam bugün için var. Özellikle üretim yapan müesseselere, işini kaybeden insanlara devlet yanında olduğunu göstermek zorunda. Özellikle hizmet sektörünün ciddi manada kayıpları var. Bunlara faizli kredi vermek yerine, bunlara kredi açmak yerine ciddi manada ekonomik yardım yapmamız gerekiyor. "KREDİ İÇİN ARANAN ŞARTLAR İNANILIR GİBİ DEĞİL!" Şimdi ha bire ekonomik paket açıklanıyor. Açıkladığınız 100 milyar TL limit. Bunun 'göreceksiniz' önemli bir kısmı yine bilinen mevcut insanların kredilerini ertelemekten öte olmayacak. Kaldı ki bu kredileri almak için bile hâlâ inanılmaz şartlar konuluyor. "ÖZEL BANKALAR NEREDE!" Bugün hepimiz devlet tarafına bakıyoruz. Özel bankalarının sesini hiç duydunuz mu? Bugün içinde bulunduğumuz şartlar altında özel bankalara bir bakın bakalım, hiçbir paket açıkladığını duydunuz mu, hiçbir faiz oranı açıkladığını duydunuz mu, hiç kredi kartlarıyla ilgili bir yapılanma yaptığını duydunuz mu? Ben gelmeden önce, birkaç bankayı aradım, söyledikleri şu: "Kendi kullandıkları faiz oranı çerçevesinde üç ay süreyle erteliyoruz veyahut da ertelediğimiz miktarı son taksitlerine ilave ediyoruz." Hangi faiz oranıyla? "Krediyi kullandığı faiz oranı neyse, aynı faiz oranı şartlarında ertelemeler yapıyoruz." Devletin de bugün yapmaya çalıştığı bu. Kullanılmış kredileri, belli bir faiz oranıyla, özel sektör bankaları kendi belirlediği faiz oranlarına göre, devlet de bir miktarını sübvanse etmek kaydıyla belli oranlara geri çekmeye çalışıyor. "ÜÇ AY SONRA NE OLACAK?” Değerli arkadaşlar, burada faiz ödemeleriyle, bu kredileri yapılandırmayla bizim vatandaşımızı, esnafımızı ancak geçici olarak rahatlatmış oluruz. Yani bu ertelemeden sonra; üç ay sonra, dört ay sonra da göreceksiniz Türkiye'de ekonomik meseleler, iflas eden esnaflar, evine ekmek götüremeyen yüzlerce işsiz insanla karşılaşacağız. “KREDİ FAİZLERİNİ DEVLET ÖDEMELİ" Devlet sosyal devlettir, burada karşılıksız yardım yapması gerekiyor, bu kredilerin faizlerini kendisi ödemek üzere yapılandırması gerekiyor.

İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Çarşamba Şeker Fabrikası’nın açılması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden destek isteyerek, 150-200 milyon euroluk bir fabrikanın çürümesine bırakın Samsun Milletvekillerini hiç kimsenin müsaade etmeyeceğini söyledi. 

EN GENÇ FABRİKA

İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Çarşamba Şeker Fabrikası konusunda yaşanan sorunları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Genel Kurul’da yapmış olduğu konuşmasında Çarşamba Şeker Fabrikası’nın açılması konusunda destek isteyen İYİ Partili Yaşar, “ 1989 yılında yapılan Çarşamba Şeker Fabrikası bugün sektörün en genç fabrikalarından birisidir. Bu fabrikanın iki önemli özelliği bulunmaktadır. Pancardan olduğu gibi şeker kamışından da üretim yapabilen bir tesis konumundadır. Yani yılın 12 ayında çalışabilecek bir kabiliyete sahiptir” dedi.

Türkiye’deki şeker üretiminin sadece yüzde 25’lik kısmının devletin elinde bulunan şeker fabrikaları marifetiyle üretildiğine de işaret eden İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, sözlerini şöyle dürdürdü:

MÜDAHALE ŞANSI KALMADI

“Yüzde 75’i de özelleştirme marifetiyle satılan fabrikalardan üretilmektedir. Devletin, elinde kalan bu yüzde 25’lik üretimle piyasaya müdahale etme şansı kalmamıştır. Bu nedenle, şekerin fiyatı yüzde 300, yüzde 400 artmıştır. Dolayısıyla, devletin bu regülasyon görevini tam manasıyla yerine getirebilmesi için ilave devlet yatırımlarını yapması gerekmektedir.

BİR MESAFE KATEDEMEDİK 

Fabrikanın çalışmasına hiç kimsenin itirazı yok. Buna rağmen, Şeker Fabrikaları Genel Müdürüyle yaptığımız görüşmeler, aynı zamanda arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmeler neticesinde bir mesafe ne yazık ki kat edemedik.
Şeker fabrikasını devreye almak için 60 milyona ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu rahatlıkla sağlanabilir. Bugün, 150-200 milyon euroluk bir fabrikanın çürümesine bu salondaki, bırakın Samsun milletvekillerini, hiç kimsenin müsaade etmeyeceğini düşünüyorum.
Bu konuda hepinizin desteğini istiyoruz; neticede bu hepimizin malı. Bu fabrika çalışmalı, böyle giderse yazık olur günah olur.

TARIM DANIŞMANLARININ SORUNLARI

Samsun’da ve Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan tarım danışmanlarımız ekonomik anlamda çok büyük sorunlar yaşamaktadır. Özellikle tarım danışmanları, maaşlarını ziraat odası başkanlarından alıyorlar. Ziraat odaları, üretici birlikleri ve sivil toplum kuruluşlarında istihdam edilen 1.200 veteriner, ziraat mühendisi, ziraat teknikeri özlük haklarından yoksun ve zor şartlarda görev yapıyorlar. 

2021 yılında net 2.580 lira maaş karşılığı görev yapan ziraat odalarında, üretici birliklerinde ve toplum kuruluşlarında görev yapan tarım danışmanları 2022 yılında 3 bin TL maaşla çalıştırılmaktadır. Bu ücret bugün asgari ücretin bile altındadır. 

Sizin de bulunduğunuz bölgelerde ziraat odalarına bağlı çalışan tarım danışmanları muhakkak vardır. Bu rakamlarla bu faaliyetin yapılmasının mümkün olmadığını bu salondaki herkes biliyor. Bununla ilgili muhakkak Mecliste bir düzenleme yapılması lazım, yapılacak bu düzenlemeye de her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu buradan ifade ediyoruz. Odaların ÇKS’den elde ettikleri gelirlerle bu arkadaşlarımızın maaşlarının ödenmesi mümkün değildir.

ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI

Çağrı merkezi çalışanlarımız da büyük sorunlar yaşamaktadır. Türkiye genelinde ve özellikle Samsun Comdata Çağrı Merkezi çalışanları dünyanın en ağır işlerinden birini sadece asgari ücret karşılığı yapmaktadır. Genellikle yaygın olarak “home office” yöntemiyle evden çalışan müşteri temsilcilerinin evde yapmış oldukları harcamalar konusunda da sorunlar yaşamaktadır. Çalışanların evde yapmış oldukları masraflar hiçbir şekilde karşılanmıyor. Banka promosyonlarından da istifade edemiyorlar. Banka promosyonlarından yararlanmak isteyen çağrı merkezi çalışanları ayrıca yemek, elektrik gibi şirketlerin karşılaması yasal zorunluluk olan giderlerimiz de karşılanmasını istiyorlar. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığı bir çalışma yapmayı planlıyor mu? merak ediyoruz.” 

Bu Yazıyı Paylaş