Samsun Tabip Odası, “Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz!” eylemi

Samsun Tabip Odası, “Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz!” eylemi
17.09.2020
A+
A-

Samsun Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri ve hekimler Samsun’da yakalarında siyah kurdelalarla basın açıklaması yaptı.

Türkiye’de ve Samsun’da gittikçe hız kazanan Covid 19 Salgını ve son günlerde hekim ve sağlık çalışanlarının bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmesi, yoğun çalışma koşulları Türk Tabipler Birliği’ni harekete geçirdi.

CHP İl Başkanlığı ve birçok Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerinin de destek verdiği eylemde Samsun Tabip Odası adına basın açıklaması yapan Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Alper Aktaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kimilerinin dediği gibi, suçlu ne yurttaşımızdır ne de fedakarca sağlık hizmeti veren sağlık emekçisidir. suçlu, pandemiyi yönetemeyenler ve tükenmemize seyirci kalanlardır. Gür sesle haykırıyoruz… Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz!

Yılmadan hatırlatacağız, rahatsızlık verse de usanmadan bunu hatırlatmaya devam edeceğiz. Çünkü sadece biz sağlık çalışanları değil, babalarımız, analarımız, kardeşlerimiz, tüm sevdiklerimiz ve dahi siz bu ülkenin yurttaşları, hepimiz birlikte ölüyoruz ve tükeniyoruz.

Resmi rakamlara göre hergün 50, bizce çok daha fazla yurttaşımız bu hastalığın pençesinde sevenlerini elem içinde bırakıp aramızdan ayrılıyor. Oysa bu salgın, bilimsel yöntemi önceleyen, şeffaf yönetim anlayışıyla yönetilseydi çok daha az ölür ve çok daha az tükenirdik. Ne yazık ki maskelerimiz ve kıtkanaat koruyucu ekipmanlarımız bizleri kötü yönetim anlayışından korumuyor. Üzülerek izliyoruz ki kötü pandemi yönetimi kayıplarımızı artırmaktadır.

Bizler; bu ülkenin hekimleri, tıbbiyelileri, yurtseverleri olarak, pandemi yönetim anlayışını yetersiz ve kaygı verici olarak görüyoruz. Bu sebeple en öncelikli talebimiz etkin ve katılımcı, salgınla mücadele yönetimidir.

Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan salgın tedbirleri, salgın bütçesi, salgın koordinasyonu, salgın planlaması konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklamasını bekliyoruz. Ülkenin ve hatta tüm dünyanın en önemli ve gerçek gündemini fark edesiniz diye bir kez daha ifade ediyoruz… Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz!

Ülkeyi yönetenlerin bunun ayırımına varmasını, başta yönetenler olmak üzere tüm kişi ve kurumların bu hayati gündemin gerçekliğine uygun tutum almasını istiyoruz.

TBMM’ nin açılmasını beklemeden tüm siyasi partilerin Kovid 19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. TTB olarak uzmanlık dernekleri ile birlikte kovid izleme heyetimizin birikimini ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşturulmasını bekliyoruz. Ülkeyi yönetenlerin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz.

Sağlık Bakanlığı’nı, başta TTB olmak üzere bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte “Covid 19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi” oluşturmaya davet ediyoruz.

Vatandaşların bireysel çabaları salgının önlenmesinde tek başına yeterli olmaz. Bireysel tedbirler, merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte anlamlıdır.

Kötü yönetimin sorumlusu olarak yurttaşların gösterilmesi kolaycılığından vazgeçin. Göstermelik değil tam anlamıyla, olması gerektiği gibi il hıfzısıhha kurullarını derhal işlevsel haline getirin.

Başta belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere, işçi-memur sendikaları, hemşeri-köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları sürece dahil edilmelidir. Aksi takdirde yönetemezsiniz, tükeniriz. sağlık hizmeti tükenirse, yaşam biter, hep birlikte ölürüz…

Sağlık çalışanlarının ölüm-kalım savaşına dönen kovid 19 mücadelesinde sadece laf değil, beklentimiz elle tutulur somut bir destektir.

Bu insanüstü çabaların farkında olduğunu gösteren, maddi ve manevi destek için, hemen şimdi hiç beklemeksizin, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızı “meslek hastalığı” tanımında değerlendiren sağlık bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz.

Yıllardır ifade ediyoruz.

Sağlıkta dönüşüm programı ile cisimleşen sağlıkta özelleştirme, performans sistemi, milyarlık kiralar ödenen şehir hastaneleri, pandemi ve insan sağlığını değil sermayeyi ve rantı öncelemektedir. Sağlıkta dönüşüm programı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü kamusal sağlık programı hayata geçirilmelidir.

Yönetenlerin hayali, koruyucu sağlık hizmetleri olmalıdır. Koruyucu hekimlik ve sağlık hizmeti geçmişte kalan bir nostalji değil, bugünün ve geleceğin sağlık perspektifidir. Bu sebeple aile sağlığı merkezleri tüm unsurlarıyla kamu sağlığı merkezleri haline getirilmelidir.

Sağlık çalışanlarının çalışma süreleri ile ekipmanlarının iyileştirilmesini hayati buluyor ve bu hususta çok daha iyi koşullar sağlanmasını talep ediyoruz.

Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu yaşam alanlarında insan yaşamını önceleyen, emeğin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan, en dezavantajlı yoksul kesimleri ve emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.

Bu adımları atmayanların, pandemi mücadelesini gerçekler üzerinden, olağanüstü durum tanımına uygun olarak seferberlik ruhuyla karşılamayanların başarısından söz edilemez.

Başarı aklı ve bilimi önceleyerek, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirerek, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır ancak. gerisi lafügüzaf, boş sözdür.

Suçu vatandaşa, yükü hekimler ve sağlık çalışanlarına yıkanlara, içlerinde bulundukları vebal ve tarihsel sorumluluklarını her gün ama hergün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz.

Salgının yaygınlaştığı, 8 günde 8 hekimin hayatını kaybettiği meslek örgütü olarak, bağrından çıktığı halkın ve bu toprakların evlatları olarak, bir dünya vatandaşı olarak haykırıyoruz;

Ve diyoruz ki; #yönetemiyorsunuz tükeniyoruz !”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.