Milliyetçi Hareket Partisi Samsun İl Başkanı Taner Tekin Yaptığı Açıklamada, “OHAL kararnamesi ve ardından FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik başlatılan operasyonlar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin de desteklediği ve takipçisi olduğu bir durumdur.” dedi.
Tekin, yaptığı yazılı açıklamada, FETÖ’nün üzerine gidilirken PKK ve DAEŞ canilerinin faaliyetlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu.
FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin devlet içerisindeki yapılanmasının, son unsuruna kadar temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, şunları kaydetti:
“Milliyetçi, ülkücü hareket üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirecek ve bu anlamda hükümetin atmış olduğu her olumlu adımı da destekleyecektir. AK Parti hükümeti ise bu mücadele verilirken kararlı bir şekilde kendi içerisindeki FETÖ yapılanmasını temizleme konusunda samimi olmak zorundadır. 15 Temmuz işgal girişiminin ardından darbe teşebbüsü ve terörle mücadele amacıyla çıkarılan OHAL kararnamesi ve ardından FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik başlatılan operasyonlar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin de desteklediği ve takipçisi olduğu bir durumdur. Terörün hedefi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini zayıflatmak hatta yıkıma uğratmak, milletin birlik ve beraberliğini zafiyete düşürmektir. Bu anlamda kimden ve nereden geldiğine bakılmaksızın büyük bir kararlılıkla üzerine gidilmeli ve yok edilmelidir.”
Tekin, yaşanan olayların neticesinde OHAL kanunlarının uygulanmaya başlanmasının doğru ve isabetli bir durum olduğu ancak yalnız OHAL çerçevesinde FETÖ terörünün üzerine gidilirken, ülkemizin başında bir başka bela olan PKK ve DAEŞ canilerinin faaliyetlerinin de gözardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
PKK’lı teröristlerin yapmış oldukları eylemlerin son dönemlerde artış gösterdiğine işaret eden Tekin, “PKK’nın bölgemize yani Karadeniz’e kadar inmesi dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur. 30 yılı aşkın bir süredir milletimizin başına bela olan ve yaptığı eylemlerle onbinlerce vatandaşımızın hayatına malolan, eli kanlı terör örgütü PKK’nın, 15 Temmuz’dan sonra ülkemizin değişik bölgelerinde yaptığı eylemler de, şehadet mertebesine eren yiğitlerimizin sayısı 60’ı bulmuştur. En nihayetinde OHAL, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini esas alması amacıyla uygulaması devam eden bir süreçtir. Hal böyleyken, örgütün birinin üzerine gidilirken, diğer bir örgütü unutmak veya ihmal etmek, bize pahalı sonuçlar doğurabilir. Bu da kabulü mümkün bir durum değildir dedi.
