İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Dr. Erhan Usta, 2026 yılı Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yönelik dikkat çekici ve sert bir konuşma yaptı.

Usta, kamuoyunda uzun süredir tartışılan bir süreci Meclis gündemine taşıyarak, yasa dışı bahis soruşturmaları devam ederken Payfix adlı bir ödeme kuruluşuna banka satın alma izni verilmesini eleştirdi. Konuşmasında, “Soruşturma altındaki bir şirket nasıl banka sahibi yapılır?” sorusunu yönelten Usta, BDDK’nın bu konuda verdiği yazılı cevabın skandalın boyutunu daha da büyüttüğünü söyledi.

 

BDDK’nın Savunması Tartışmayı Derinleştirdi

BDDK’nın Meclis’e gönderdiği yanıtta; ilgili veri tabanlarında sorgulamalar yapıldığı, ilgili kamu kurumlarından ve gerektiğinde yabancı otoritelerden bilgi alındığı, bu değerlendirmeler sonucunda Bankacılık Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca izin verildiği belirtildi. Kurum, kendilerine herhangi bir olumsuz görüş ulaşmadığını özellikle vurguladı.

Ancak Erhan Usta’ya göre bu savunma, iddiaları bertaraf etmek yerine, devlet mekanizmasının tamamını sorgulanır hâle getirdi.

 

“Biz BDDK’yı Sorguluyorduk, Cevap Bütün Kamuya İşaret Ediyor”

Usta, BDDK’nın verdiği cevabın özünün şu olduğunu vurguladı: “Biz değilsek bile, bütün kamu kurumları çürümüş durumda.”

Usta, ilk etapta BDDK’nın suistimale uğramış olabileceğini düşündüklerini ancak gelen cevapla birlikte meselenin çok daha geniş bir çerçeveye oturduğunu söyledi:

“Biz dedik ki, acaba BDDK burada bir suistimale mi alet oldu? BDDK diyor ki, hayır; bana görüş veren hiçbir kurumdan olumsuz bir şey gelmedi. Bu ne demek? Ya BDDK’da ciddi bir çürümüşlük var ya da devletin tamamı bir ahtapot gibi sarılmış durumda.”

 

Kronoloji, ‘Bilmiyorduk’ Savunmasını Çökertiyor

Dr. Erhan Usta, sürecin tesadüflerle ya da ‘sonradan ortaya çıkan bilgilerle’ açıklanamayacağını vurgulayarak ayrıntılı bir zaman çizelgesi paylaştı:

• Payfix’in CEO’su ve fiilî sahibi Erkan Kork, 2004 ve 2014 yıllarında çeşitli suçlara ilişkin soruşturmalar geçiriyor.
• 2021 yılında Vergi Usul Kanunu’na muhalefetten yargılanıyor.
• Aynı yıl, Kork’un sahibi olduğu Payfix hakkında da soruşturma başlatılıyor; dijital materyaller inceleniyor ve MASAK raporları hazırlanıyor.
• Tüm bu soruşturma ve yargı süreçleri sürerken, 12 Mayıs 2023 tarihinde alınan 10.600 sayılı kararla BDDK, Payfix’in BankPozitif’i satın almasına resmen izin veriyor.
• Sonrasında, Mart 2025’te Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) BankPozitif’e el koyuyor.
• Aynı operasyon kapsamında Erkan Kork ve 21 kişi tutuklanıyor.

 

“Bankacılık Sabıka Kaldırmaz”

Usta, bankacılık sektörünün doğası gereği en yüksek güven ve şeffaflık gerektiren alanlardan biri olduğunu vurguladı:

“Bankacılık öyle bir alan değildir ki ‘sonra bakarız’ diyebilesiniz. Süt gibi tertemiz olmanız gerekir. Hakkında soruşturmalar olan, yargılanmış birinin banka sahibi yapılması bizim hukuk sistemimizde mümkün olmamalıdır.”

 

“Bu İzinle Birlikte Tüm Kurumlar İtham Altındadır”

BDDK’nın “ilgili kamu kurumlarından görüş aldık” ifadesinin, sorumluluğu dağıtmak anlamına geldiğini belirten Usta, bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi:

“Eğer BDDK bu izni diğer kurumların görüşleriyle verdiyse, o zaman o kurumlar da bu işin içindedir. Hepsi çıkıp, ‘BDDK’ya ne söylediklerini’ kamuoyuna açıklamak zorundadır.”

 

Talimat İddiası: “Devlet Büyüğü Mü Devreye Girdi?”

Konuşmasında en çarpıcı sorulardan birini de açıkça dile getiren Usta, ihtimallerin artık gizlenemeyecek noktaya geldiğini belirtti:

“Yoksa bütün bu süreç bir talimatla mı yürütüldü? Hatırlı bir devlet büyüğü devreye girdi de herkes sustu mu? İzinler tıkır tıkır mı çıkarıldı?”

 

“Bu Bir Kurum Hatası Değil, Örgütlü Bir Düzen”

Usta, yaşananların münferit bir bürokratik hata olarak görülemeyeceğini vurgulayarak, konuşmasını sert ifadelerle tamamladı:

“Ortada çok açık bir gerçek var. Bu bir kişinin ya da tek bir kurumun hatası değil. Devlet, bir çete tarafından ahtapot gibi sarılmıştır. Hem BDDK’dan hem de görüş veren tüm kamu kurumlarından net, açık ve belgeli cevaplar istiyoruz. Bu cevabı sadece ben değil, bütün kamuoyu bekliyor.”