DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 1

DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 1
26 Aralık 2024 08:03
A+
A-


1) NARİN GÜRAN CİNAYETİ DAVASININ 2’İNCİ DURUŞMASINDA TUTUKLU SANIKLAR ADLİYEYE GETİRİLDİ

DİYARBAKIR’da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, bugün ikinci kez hakim karşısına çıkacak. Karar çıkması beklenen, 1’i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı.

Saat 09.00’da başlayacak olan duruşmada, alana giriş-çıkışlar polis kontrolünde olurken, alana girmek isteyenler ise üst aramasından geçirilecek. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————–

-Cezaevinden çıkışları

-Konvoy

-Adliyeye girişleri

-Genel ve detay görüntüler

Haber- Kamera: Selim KAYA – Gıyasettin TETİK- Seyfettin EKEN-Mesut BUDRAÇ/DİYARBAKIR, (DHA)

================================================

2) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GELENEKLİ SANATLARIMIZI MUHAFAZA ETMELİYİZ

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “İçine sirayet ettiği her bünyeyi tektipleştiren neoliberal kültür akımlarının ve dijitalleşmenin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini artırdığını görüyoruz. Bunun için, tarihten süzülüp gelen gelenekli sanatlarımızı muhafaza etmeli, ilmi ve kültürel çalışmalarımızı günümüzün sunduğu imkanlarla çok daha ileri noktalara taşımalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde konuştu. Erdoğan, bu yıl edebiyattan kütüphaneciliğe, müzikten tiyatroya, bilim kültürden sinema ve zanaatlara uzanan 8 ayrı dalda ödül takdim ettiklerini söyledi. Erdoğan, “Prof. Dr. Gönül Tekin ve Prof. Dr. Günay Kut’a Bilim Kültür Ödüllerimizi tebliğ ediyoruz. Dünyanın önde gelen Türkologlarından olan Gönül Tekin hocamız kitap ve makaleleriyle, araştırmalarıyla, konferanslarıyla eski Türk edebiyatına ışık tutan önemli çalışmalara imza attı. Harvard Üniversitesi’nde Osmanlı Türkçesi, Özbekçe ve Çağatayca dersleri veren Prof. Dr. Gönül Tekin uzun yıllar editörlüğünü yaptığı Türklük Bilgisi Araştırmaları Dergisi ile Batı’da Türkçe yayın merkezli Türkoloji çalışmalarının da önünü açtı. Harvard Üniversitesi bünyesindeki Osmanlı Türkçesi Yaz Okulu’nun Cunda’da açılmasında önemli bir pay sahibi olan hocamız Mevlana Yunus Emre, Ali Şirnevayi, Evliya Çelebi ve Ahmed-i Da’i gibi nice abide ismin eserlerini disiplinler arası bir bakışla ele aldı” dedi.

‘BİYOGRAFİ VE YAZMA ESERLER ALANINDA KATKILAR SAĞLADI’

Erdoğan, Prof. Dr. Günay Kut’un Türkoloji ve eski Türk edebiyatı alanında uluslararası düzeyde tanınan saygın bir hoca olduğunu belirterek, “Merhum Halil İnalcık’ın seçkin talebelerinden olan Prof. Dr. Günay Kut Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkoloji bölümünü Oxford Üniversitesi’nde ise Atatürk Enstitüsü’nü kurarak Türk kültürüne önemli hizmetlerde bulundu. Bilhassa biyografi ve yazma eserler alanında Türkoloji müktesebatına önemli katkılar sunan Günay Kut, Türk dilinin ve Türk edebiyatının uluslararası ölçekte tanınması için kritik bir rol oynadı. Bilim kültür ödülü sahibi her iki hocamızı da tebrik ediyor. Bugüne kadar yaptıkları kıymetli çalışmalarından ötürü kendilerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘FATMA BARBAROSOĞLU’NU TEBRİK EDİYORUM’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Edebiyat ödülünü bu yıl Fatma Karabıyık Barbarosoğlu’na tevdi ettiklerini kaydederek, “Yazı hayatına çok erken bir çağda, 18 yaşında adım atan Fatma Barbarosoğlu hikaye, roman, deneme, makale, mülakat ve köşe yazılarıyla Türk edebiyatında yer edinen isimlerden biri oldu. Eserlerinde modernizm gelenek ilişkisini, yabancılaşmayı, bilhassa kadınların toplumdaki yerini, karşılaştıkları sorunları, sevgiyi dostluğu ve diğerkamlığı sosyolojik bir bakışla, etkileyici bir üslupla ele aldı. ‘Benim ağacım benim tohumum kelimelerdir’ diyen Sayın Fatma Barbarosoğlu’nu da tebrik ediyor, yazı ve fikir hayatında başarılarının devamını diliyorum” dedi.

‘AHMET ÖZHAN, ÖRNEK BİR SANATÇI EMSAL BİR ŞAHSİYET NASIL OLUR, GÖSTERDİ’

Erdoğan, bu yılki müzik ödülünün sahibinin Ahmet Özhan olduğunu söyleyerek, “Sanat hayatında 56 yılı geride bırakan Ahmet Özhan, hem kişiliği hem de bilgi ve tecrübesiyle klasik Türk müziğine önemli eserler kazandırdı. Besteleri, yorumları, icraları ve araştırmalarıyla Türk sanat ve tasavvuf musikimize eşsiz katkılar yaptı. Geçmişle gelecek arasında sağlam köprüler kurdu. Buhurizade Itri Efendi’den, Hamamizade Dede Efendi’ye, Sultan 1’inci Ahmet Han’dan Alvarlı Efe Hazretlerine nice zevat-ı kiramın güftelerini, bestelerini, nüftu şeriflerini bugüne taşıdı. Örnek bir sanatçı emsal bir şahsiyet nasıl olur, herkese gösteren Ahmet Özhan’ı kutluyor, sanat ve tasavvuf musikimize yaptığı değerli hizmetler için kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

‘OFLAZOĞLU, GÜNÜMÜZ İNSANINA AYNA TUTTU’

Tiyatro dalındaki ödülü bu yıl Turan Oflazoğlu’na takdim ettiklerini aktaran Erdoğan, “Evrensel temaları, yerel ve kadim değerlerle işleyen bugünün manzarasını tarihi olay ve şahsiyetlerimizle mezeden Turan Oflazoğlu, geniş perspektifi ve engin birikimiyle temayüz etmiştir. Türk edebiyatına damga vuran şiirleriyle, denemeleriyle senaryo ve çevirileriyle besleyen Turan Oflazoğlu, kültür ve sanat dünyamızda muhkem bir yer edinen güçlü yazarlarımızdan biri olmuştur. Bir eserinde ‘dünyanın açtığı en güzel çiçek olabilecekken, dünyanın bağrını oyan bir yara olmakta insan’ diyerek, günümüz insanına ayna tutan Sayın Oflazoğlu’nu tebrik ediyor, kendisine sağlıklı ve bereketli ömürler temenni ediyorum” diye konuştu.

‘RAMAZAN MİNDER’E KÜTÜPHANECİLİK ÖDÜLÜMÜZÜ TEVDİ EDİYORUZ’

Erdoğan, “Kütüphaneler milletlerin asırlara sari hafızalarının yaşadığı, yaşatıldığı, muhafaza altına alındığı ilim ve kültür mahfilleridir. Bu mekanları nefes alan bir yapıya kavuşturmak ilim erbabı ve araştırmacılar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin istifadesine sunmak milli ve manevi kimliğimizin devamı için vazgeçilmezdir. 25 yılını Atatürk kitaplığına vakfeden şimdilerde Sultan Abdülhamit Han’ın kurduğu Türkiye’nin ilk devlet kütüphanesi olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin müdürlük vazifesini yürüten Ramazan Minder’e kütüphanecilik ödülümüzü tevdi ediyoruz” dedi.

‘ABDÜLHAMİT HAN’IN YILDIZ SARAYI’NDAKİ 4 BİN 400 KİTAP ÇÖPE ATILMIŞTI’

Demokrasi tarihinin utanç vesikalarından biri olan 28 Şubat sürecinde Sultan Abdülhamit Han’ın Yıldız Sarayı’ndaki kütüphanesine ait 4 bin 400 kitap kendi tarihlerine düşman olanlar tarafından çöpe atıldığını kaydeden Erdoğan, “İçinde nadir eserlerinde yer aldığı bu kitapların tamamını Atatürk kitaplığına kazandıran Ramazan Minder, Medine müdafiği Fahrettin Paşa, Hamidiye kahramanı Rauf Orbay ve daha nice tarihi şahsiyetin şahsi arşivlerini satın alıp Atatürk kitaplığına taşıdı. Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki yazma ve matbu eserlerin bakımı ve restorasyonu için fedakarca çalışan Sayın Minder, dijitalleştirme ve kataloglama faaliyetleriyle sosyal mekan düzenlemeleriyle kütüphanelerimizin modernize edilmesinde öncü bir rol oynamıştır. Kütüphanecilik koleksiyonumuzun bugünkü seviyesine ulaşmasında büyük emek sahibi olan Ramazan Minder’i kutluyor, tarihi ve kültür mirasımıza sahip çıktığı için kendisine şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

‘TÜRK TEZGİNATININ ESERLERİNE HAYAT VEREN SEDEFKARIMIZI TEBRİK EDİYORUM’

Bu yılki zanaatlar ödülünü ise Salih Balakbabalar’a takdim ettiklerini belirten Erdoğan, “Hat, tezginat, ahşap oyma ve sedef işçiliği gibi geleneksel sanatlarımızı kendi üslubuyla harmanlayıp özgün ve modern bir çizgiye taşıyan Salih hocamızın birçok eseri yurt içi ve yurt dışındaki müze ve koleksiyonlarda sergileniyor. Altın, gümüş, sedef, ahşap, fil dişi ve pirinç gibi malzemelerle hat sanatı ve Türk tezginatının en nadide eserlerine hayat veren kıymetli sedefkarımızı yürekten tebrik ediyor, geleneksel sanatlarımıza yaptığı eşsiz katkılar için kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

‘TÜRK SİNEMASINA KIYMETLİ ESERLER KAZANDIRDI’

Bu yılki vefa ödülünün sahibinin, Türk sinemasının usta ismi Halit Refiğ olduğunu aktaran Erdoğan, “1958’den ebediyete irtihal ettiği 2009 yılına kadar sinema çalışmalarını sürdüren Halit Refiğ yarım asırlık sanat hayatında danışman, senarist, yapımcı ve yönetmen olarak Türk sinemasına kıymetli eserler kazandırdı. Halit Refiğ öncüsü olduğu ulusal sinema hareketiyle Türk sinemasının yerli ve milli değerler üzerine bina edilmesinde ses getiren adeta çığır açan işlere imza atmıştır. Batı’yı esas alan sinema anlayışını yalnızca filmleriyle değil hitaplarıyla da eleştiren Halit Refiğ, Türk sinemasının merkezine kendi tarihimizin öz değerlerimizin yerleştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Halk kültürümüzü tarihi birikimimizi ve bizi biz yapan hasletleri ustalıklı ve gerçekçi bir şekilde beyaz perdeye taşımıştır. ‘Ben, Halit Refiğ. Türkiye ve Türk halkı üzerine bugün ne biliyorsam mesleğim ve Türk sinemasına ilgim sayesinde öğrendim. Türkiye’de halktan gelen ve halka dönecek olan ilk gerçek halk sanatının öncülerinden biri olmaktan heyecan ve gurur duyuyorum.’ Kendisini bu sözlerle tanımlayan Halit Refiğ’e Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Vefa ödülüyle kendisine olan minnet borcumuzu inşallah ifa etmişizdir diye ümit ve temenni ediyorum” diye konuştu.

‘DİJİTALLEŞMENİN ARTIRDIĞINI GÖRÜYORUZ’

Kalıcı olan yarınlara akıl, ruh, moral ve köklerden mesaj iletenin sadece ve sadece kültür sanat eserleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:”Atalarımız şu veciz cümleyi; ilim, fikir ve sanat dünyamıza adeta hediye etmiştir; ‘Kem alat ile kemalat olmaz.’ Siyasette, iş hayatında, eğitimde, aile ve sosyal yaşantımızda rehber edinmemiz gereken bu sözü pek tabii kültür ve sanat faaliyetlerimizde de kılavuz olarak belirlemek önem arz ediyor. Şu hususu sizler de çok iyi biliyor, görüyor, tecrübe ediyorsunuz. Vasat malzemeden kaliteli iş asla çıkmaz. Biz elhamdülillah bu açıdan nasipli bir milletiz. Yalnızca ülkemizin değil, gönül coğrafyamızın her bir köşesi Türk ve İslam medeniyetinden neşet eden kültür hazinesiyle, mümtaz eserlerle, önder şahsiyetlerle dolu. Müzikte, mimaride, edebiyatta, bilim, kültür ve sanatın pek çok branşında asırlar boyunca ortaya koyduğumuz eserlerle bünyemizden çıkardığımız ilim ve kültür insanlarıyla güçlü bir medeniyetin devamıyız. Bugünkü gençlerimizin asla unutmaması gereken hususlardan biri de işte bu medeniyetin daha üç asır öncesine kadar ilim ve sanatta diğer milletlere ilham veren örnek işlere imza atmış olmasıdır. Bilim ve kültür erbabımızın çalışmalarıyla bu mirası ihya etmek, zenginleştirmek ve geleceği çok güçlü bir şekilde kucaklamak zorundayız. Bu noktada her birimize önemli vazifeler düşüyor. İçine sirayet ettiği her bünyeyi tektipleştiren neoliberal kültür akımlarının ve dijitalleşmenin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini artırdığını görüyoruz. Bunun için, tarihten süzülüp gelen gelenekli sanatlarımızı muhafaza etmeli, ilmi ve kültürel çalışmalarımızı günümüzün sunduğu imkanlarla çok daha ileri noktalara taşımalıyız. ‘Marifet iltifata tabidir’ düsturuyla düzenlediğimiz Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerimizi işte bu amaç doğrultusunda geçmişten aldığımız ışıkla geleceği aydınlatmak üzere icra ediyoruz.”

‘KİMSENİN DÜNYA GÖRÜŞÜNE BAKMIYORUZ’

Erdoğan, her alanda olduğu gibi kültür ve sanatta da kimsenin dünya görüşüne, yaşam tarzına, siyasi tutumuna bakmadıklarını kaydederek, “Bu ülkeye, bu millete, bu topraklara aidiyet duyan herkesi baş tacı etmeye özen gösteriyoruz. Taklit ve takip eden değil, ilhamını kendi kültüründen, toplumundan, geçmişinden ve köklerinden alan her sanatçı bizim başımızın tacıdır. Devraldığımız mirası zenginleştirmek için ömrünü vakfeden her sanatçı ilim ve düşünce insanı bizim gönlümüzde ayrı bir yere sahiptir. Kim olursa olsun sanatını aşkla icra eden bu milletin derdiyle dertlenen, bu millete tepeden bakmayan herkese devlet olarak elimizden gelen desteği sağlıyoruz. Sanatçılarımız hani ‘büyük adam’ derler ya bizim nazarımızda işte o ‘büyük insan’dır. Merhum Nurettin Topçu ‘büyük adamı’ tanımlarken şöyle demişti; ‘Büyük adam eserleriyle hayatını birleştiren adamdır. Biz onda şu vasıfları arıyoruz; önce bütün ömründe aynı kanaatin, aynı imanın sahibi olan adamlardır. Devirlere, zaruretlere, cemiyetlere göre değişmez. Muhitine uymaz, muhitini kendine uydurur. Uydurmazsa çarpışır. Cemiyetten daha kuvvetlidir, cemiyeti sürükleyicidir. Topluma mihmandarlık yapan siz kıymetli kültür, sanat, ilim insanlarımıza inşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, konuşmasının ardından hak sahiplerine ödüllerini verdi. (DHA)

-GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ.

ANKARA,(DHA)

================================================

3) MÜHİMMAT FABRİKASINDAKİ PATLAMADA HAYATINI KAYBEDEN İŞÇİLER TOPRAĞA VERİLDİ

Balıkesir’de mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada hayatını kaybeden işçilerden Muhammet Ergin, Tuğba Demir, Enes Kırmızı ve Elif Özgür son yolculuklarına uğurlandı.

Muhammet Ergin için Kamçıllı Mahallesi Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Evli ve 1 çocuk babası Ergin’in cenazesine ailesi ve yakınlarının yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da katıldı. Ergin’in 2018 yılında elektrik bölümünde fabrikada işe girdiği, 1 sene önce ise bölümünde mutsuz olduğu gerekçesiyle kapsül bölümüne geçip burada gösterdiği performansıyla kısa sürede üretim sorumlusu olduğu öğrenildi. Cenazede Ergin’in ağabeyleri Sercan ve Serdar Ergin ile babası Metin Ergin gözyaşı döktü. Ergin’in cenazesi, kılınan namazın ardından Kamçıllı Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Tuğba Demir için Gaziosmanpaşa Camii’nde düzenlenen cenaze törenine ise Demir’in annesi Sultan, babası Mithat ve kardeşi Tuğçe Demir ve yakınlarıyla Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldı. 3 yıldır fabrikada çalıştığı öğrenilen Demir’in cenazesi kılınan namazın ardından Çınarlıdere Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.

EŞİ TABUTUN BAŞINDA AYRILMADI

Evli ve bir çocuk babası olduğu öğrenilen Enes Kırmızı için de Altay Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır da katıldı. Enes Kırmızı’nın eşi Feyza Kırmızı, eşinin tabutu başında bekledi. Kırmızı’nın cenazesi, Çınarlıdere Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Elif Özgür için Kepsut Osmaniye Mahallesi Camii’nde düzenlenen törene Özgür’ün ailesi ve yakınlarının yanı sıra Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katıldı. Özgür’ün yakınları tabutun başında gözyaşı döktü. Kılınan namazın ardından Özgür, Osmaniye Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.

BAKAN TUNÇ YARALILARI ZİYARET ETTİ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada yaralanan işçiler ile Altıeylül ilçesinde midibüsle TIR’ın çarpıştığı kazada yaralanan öğrencilerden bir kısmının tedavi gördüğü Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’ne ziyarette bulundu. Ziyaretin ardından hastane önünde açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, “Çocuklarımızın hastanede tedavileri devam ediyor. 5 öğrencinin tedavileri yoğun bakımda devam ediyor. 21 öğrencimizin durumları iyi. Yaralı 2 yetişkinin tedavisi de devam ediyor. Adli soruşturma başlamış durumda. Soruşturma neticesinde kusuru olanlarla ilgili savcılarımız gerekeni yapacaktır” dedi.

’10 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA’

Patlamada yaralanan işçilerin tedavilerinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dün meydana gelen patlamada 11 vatandaşımız vefat etmişti. Çok üzüldük. 8 de yaralımız var. Tedavileri bitmek üzere. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Kazanın ardından devletimizin tüm kurumlarıyla harekete geçti, soruşturmalar başladı. Bir başsavcımız, başsavcı vekilimiz ve 4 savcı soruşturmayı yönetiyor. Bilirkişi heyeti tahkim edildi. İncelemeleri sürüyor. Şu an 10 gözaltı söz konusu. Kazada sorumluluğu tespit edilen 10 kişiyle ilgili gözaltı işlemi devam ediyor. Bilirkişi raporu ortaya çıktıktan sonra asıl kusurlu kişiler ortaya çıkacaktır. Şu anda tedbiren ifadeler doğrultusunda da ilk tespitlere göre sorumlu olduğu düşünülen kişilerle ilgili gözaltı olduğunu söyleyebiliriz. İfadeler alınmaya devam ediliyor. Tüm teknik verilere el konul durumda. Hepsi incelenecek. Cumhuriyet savcılarımız gerekli değerlendirmeleri yapacaklar. Her iki kaza için başsağlığı dileklerimi iletiyorum.”

FABRİKADA KISA BİR SÜRE ÖNCE İŞE BAŞLAMIŞ

Balıkesir’de meydana gelen patlamada hayatını kaybeden işçilerden Çetin Karamüftüoğlu için Zağnaspaşa Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Karamüftüoğlu’nun ailesi ve yakınları katıldı. Bekar olan Karamüftüoğlu’nun fabrikada kısa bir süre önce işe başladığı öğrenildi. Karamüftüoğlu’nun cenazesi ikindi vakti kılınan namazın ardından Altı Eylül Çınarlıdere Mezarlığı’nda toprağa verildi.

‘NEREDESİN KIZIM, YAVRUM SES VER’

Fabrikada operatör olarak görev yapan Seçil Çapa için ise Savaştepe İstiklal Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Çapa’nın annesi Nurdane Çapa ve yakınları katıldı. Kızının tabutunu öpüp, gözyaşı döken Nurdane Çapa, “Neredesin kızım? Yavrum ses ver. Çocuğum orada mısın?’ diye ağladı. Kızının tabutunu açmak isteyen Çapa’yı yakınları sakinleştirdi. Namazın ardından Seçil Çapa, Savaştepe Bakbule Mezarlığı’nda gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

Patlamada yaşamını yitiren 2 çocuk annesi Müberra Köse ise Bilali Habeşi Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Köse’nin ailesi ve yakınları katıldı. 4 yıldır fabrikada çalıştığı öğrenilen Köse’nin cenazesi, namazın ardından Altı Eylül Çınarlıdere Mezarlığı’na defnedildi.

Selin Karanlıkoğlu için ise Tatlıpınar Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Karanlıkoğlu’nun ailesi ve yakınları katıldı. Karanlıkoğlu’nun cenazesi kılınan namazın ardından Tatlıpınar Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Seda Akın ise Üçpınar Mahalle merkezinde alınan helalliğin ardından mahalle kabristanlığına defnedildi. Akın’ın cenazesine Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katıldı.

Fabrikada üretim yöneticisi olan Özlem Özçakır da Hz. Hamza Cami’nde kılınan cenaze namazının ardından Çınarlıdere Mezarlığı’nda toprağa verildi.

YARIN TOPRAĞA VERİLECEK

Patlamada yaşamını yitiren Tuğba Ser ise bugün Balıkesir’in İvrindi ilçesinde bugün düzenlenecek törenle toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü

—————————–

-Çetin Karamüftüoğlu

-Müberra Köse canlı verildi

-Seçil Çapa cenazeden görüntü

-Muhammet Ergin cenaze görüntü

-Elif Özgür cenaze görüntü

-Enes Kırmızı cenaze görüntü

Haber:Tolga TAHÇI-Fatih Emrah ERDOĞAN-Kamera: Gökhan KILIÇ, /İZMİR,(DHA)-

================================================

4) ANTALYA’DA FALEZLERDEN DENİZE DÜŞEN OTOMOBİL ARANIYOR

ANTALYA’da falezlerden denize düşen otomobilde bulunan kişi ya da kişilerin kurtarılması için denizden ve karadan arama çalışması başlatıldı.

Olay, saat 19.30 sıralarında Muratpaşa ilçesine bağlı Eski Lara Caddesi Mobil Halk Plajının da bulunduğu falezlerde meydana geldi. Görgü tanıklarının iddiasına göre, falezlere gelen bir otomobil, henüz bilinmeyen nedenle denize uçtu. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye polis, itfaiye, sağlık ve AFAD ekipleri ile deniz polisi sevk edildi. Ekipler, araç ve içindekileri bulmak için karadan ve denizden arama kurtarma çalışması başlattı. Denize düşen aracın içinde kaç kişi olduğu henüz belirlenemezken, görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda arama çalışmaları devam ediyor.

KAYIP KİŞİNİN YAKINLARI OLAY YERİNDE GÖZYAŞI DÖKTÜ

Antalya’da denize düşen otomobilin plakasının 34 CHK 531 olduğu belirlenirken, ekipler, araçtaki kişinin Engin Ş. (27) olabileceği üzerinde duruyor. Durumdan haberdar olup olay yerine gelen Engin Ş.’nin yakınları, arama- kurtarma çalışmalarını gözyaşlarıyla takip etti. AFAD ekipleri denize düşen otomobili görüntülemek için falezlerden dron kaldırdı. Saatler süren aramalardan sonuç alınamayınca Engin Ş.’nin yakınları arasında fenalık geçirenler oldu. Arama- kurtarma çalışmaları devam ediyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————-

– İtfaiye ekipleri detay

– Afad ekipleri detay

– Ekiplerin falezlere inmesi detay

– Sağlık ekipleri detay

Haber: Tunahan KIR/ ANTALYA, (DHA)

================================================

5) GEÇEN YIL KAZA YAPTIĞI YERDE YİNE KAZA YAPTI; ÖLDÜ

KÜTAHYA’da ailesinin haber alamadığı için kayıp başvurusunda bulunduğu evli ve 2 çocuk babası Bahadır Yasin Bozbey (35), otomobiliyle düştüğü Porsuk Çayı’nda ölü bulundu. Bozbey’in geçen yıl da aynı bölgede kaza yaptığı, olaydan yara almadığı öğrenildi.

Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikada işçi olan Bahadır Yasin Bozbey, evinden öğle saatlerinde işe gitmek için kendisine ait 64 AAB 339 plakalı otomobiliyle yola çıktı. Ailesi, işe gitmediği anlaşılan Bozbey’den haber alamayınca polise kayıp başvurusunda bulundu. Kütahya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Bahadır Yasin Bozbey’in bulunması için çalışma başlattı. Fabrika işçisi arkadaşları da Kütahya Organize Sanayi Bölgesi yolunda araştırma yaparken, Porsuk Çayı’nda bir otomobil olduğunu fark ederek polise ihbarda bulundu.

Olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Ekipler, Porsuk Çayı’na düşerek ters dönen otomobilde Bahadır Yasin Bozbey’in hayatını kaybettiğini belirledi. Kayıp olarak aranırken, saatler sonra yaptığı kazada öldüğü anlaşılan Bozbey’in cansız bedeni, savcılık ve polis ekiplerinin incelemesinin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Kütahya Şehir Hastanesi’nin morguna kaldırıldı.

AYNI BÖLGEDE BİR YIL SONRA YAPTIĞI KAZADA HAYATINI KAYBETTİ

Öte yandan, Bozbey’in geçen yıl da aynı mevkide kaza yaptığı ve bu olaydan yara almadan kurtulduğu öğrenildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

-Takla atan aracın köprü altındaki görüntüsü

-Kayıp kişinin yakınları

-Ambulans ve AFAD ekipleri

-Kaza yerinden genel görüntüler

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,(DHA)-

==================================================

6) ADANA’DA HAFİF TİCARİ ARAÇ, REKLAM TOTEMİNİN DİREĞİNE ÇARPTI: 1 ÖLÜ, 1 YARALI

ADANA’da sürücüsünün kontrolünden çıkan hafif ticari araç, kaldırımdaki reklam toteminin direğine çarptı. Kazada sürücü Cennet Demir Boran (43) hayatını kaybetti, 1 kişi ise yaralandı.

Kaza, saat 01.30 sıralarında merkez Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi Turgut Özal Bulvarı’nda meydana geldi. Cennet Demir Boran yönetimindeki 01 AIR 710 plakalı hafif ticari araç, henüz bilinmeyen nedenle kontrolden çıkıp, kaldırımdaki reklam toteminin direğine çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde demir yığını haline dönüşen otomobilin sürücüsü Boran’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Araçta bulunan ismi öğrenilemeyen bir erkek ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Polisin kaza yerinde yaptığı incelemenin ardından Cennet Demir Boran’ın cansız bedeni, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı.

Polisin kaza ile ilgili soruşturması devam ediyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————–

– Hurdaya dönen hafif ticari araç

– Aracın, direğin yanınden çekiciye taşınması

– Kaza yerindeki polisler

Haber – Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)

==================================================

7) TELEFONLA KONUŞURKEN BASTIĞI TAHTA KIRILINCA FALEZLERDEN DENİZE DÜŞTÜ

ANTALYA’da falezlerin kıyısında bulunan restoranın 180 kiloluk şef aşçısı Kenan Yılmaz (35), telefonla konuştuğu sırada yağmurdan ıslanan tahtanın kırılması sonucu denize düştü. Yılmaz 1 saatlik çalışmanın sonunda bulunduğu yerden çıkarılıp hastaneye götürüldü.

Olay saat 20.00 sıralarında Muratpaşa ilçesinde falezlerin kıyısındaki otele ait restoranda meydana geldi. Restoranda şef aşçı olarak çalışan Kenan Yılmaz iddiaya göre telefonla konuşmak için ahşap basamakları bulunan alakart bölümüne geçti. Yağmur nedeniyle ıslanan tahtalardan birinin kırılması üzerine Yılmaz, falezlerden denize düştü. Restoran çalışanlarının durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermesi üzerine bölgeye sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Düştüğü yerde bilinci açık şekilde bekleyen Yılmaz’a sağlık ekipleri ilk müdahaleyi yaptı. Yılmaz’ın 180 kilo ağırlığında olması nedeniyle olay yerine özel ambulans ve sedye istendi. Yaklaşık 1 saatlik çalışmanın ardından Kenan Yılmaz, ambulansla Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Yılmaz’ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————

-İtfaiye detay

-AFAD ekipleri detay

-Aşçının sedyeyle ambulansa alınması

-Ambulansın hastaneye gidişi

Haber: Alparslan ÇINAR- Tunahan KIR/ ANTALYA, (DHA)

===============================================

8) ESTETİK AMELİYATI SONRASI ÖLEN SOSYAL MEDYA ÜNLÜSÜ NEŞE’NİN MEZARI OTOPSİ İÇİN AÇILDI

İSTANBUL’da özel bir hastanede olduğu karın gerdirme ve göğüs küçültme ameliyatının ardından yaşamını yitiren sosyal medya ünlüsü Neşe Özkan’ın (27) Bursa’daki mezarı, ölümü şüpheli bulan eşinin talebi ve savcılığın talimatıyla otopsi için açıldı. 2 çocuk annesinin cenazesi Bursa Adli Tıp Kurumu’ndaki incelemenin ardından yeniden toprağa verildi.

Bursa’da yaşayan ve 5 yıl önce İskender Özkan ile evlenen, 2 çocuk annesi Neşe Özkan, bir televizyon kanalının yarışma programında, yemek yapma becerisi ve sunumundaki özgün tarzı ile dikkatleri üzerine çekerek adını duyurdu. Program sonrası yaptığı paylaşımlarla sosyal medya ünlüsü haline gelen Özkan, 18 Aralık’ta İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesindeki özel bir hastanede, karın gerdirme ve göğüs küçültme ameliyatı oldu. İddiaya göre, 5 saat süren operasyonun ardından, uyandırma servisine alınan Neşe Özkan, nefes darlığı şikayetiyle yoğum bakım ünitesine alındı. Burada kalbi duran kadın, tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

BURSA’DA TOPRAĞA VERİLDİ

Neşe Özkan’ın cenazesi, işlemlerinin ardından ailesi tarafından teslim alınarak Bursa’ya getirildi. Özkan için merkez Yıldırım ilçesi Demetevler Mahallesi’ndeki Demetevler Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Namazın ardından Neşe Özkan, gözyaşları arasında İsabey Mezarlığı’nda toprağa verildi.

‘EŞİMİN TETKİKLERİ EKSİK YAPILMIŞ’

İskender Özkan, eşi Neşe Özkan’ın ameliyat öncesindeki tetkiklerinin eksik yapıldığını ileri sürerek, polis memuru olduğunu ve mesleğinde insanların hakkını koruduğu gibi kendi hakkını da koruyacağını söyledi. İskender Özkan’ın avukatı Ayşegül Mermer, yaptığı yazılı açıklamayla, yargı sürecinin başladığını duyurdu.

Neşe Özkan’ın ölümü şüpheli olmasına rağmen, otopsi yapılmadığına dikkat çeken Mermer, açıklamasında İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Bursa’da bulunan mezarın açıldığını belirtti. Estetik ameliyat sonrası 18 Aralık 2024 günü yaşamını yitiren Neşe Özkan’ın ölümüyle ilgili tüm sorumluların ve ihmallerin ortaya çıkması için yargı sürecinin başlatıldığını ifade eden Mermer, “Neşe Özkan’ın geçmişte kalp ameliyatı geçirdiğini beyan etmesine rağmen gerekli tetkikler yapılmadan, riskler konusunda onayı olmadan ameliyata yönlendirilmesi ve doktorunun ameliyat esnasında ameliyathanede olmaması, hastanın durumunu takip etmemesi ile devam eden birçok ihmali kasti davranışlarla ölüme sebebiyet vermiştir. Neşe Özkan’ın ölümünün şüpheli olmasına rağmen otopsi yapılmamıştır. Sorumluların, ihmali ve kasti davranışların tespiti için İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’na Özkan’ın Bursa’da bulunan mezarının açılarak otopsisinin yapılması süreçlerinin yürütülmesi talebemiz savcılık tarafından yerinde görülmüştür. Gerekli tedbirler alınarak açılan mezardan çıkarılan cenaze otopsi işlemleri için Bursa Adli Tıp Kurumu’na nakledilmiştir. Neşe Özkan’ın otopsi işleminin ardından ölümüyle ilgili tüm sorumluların ve ihmallerin açığa çıkacağı kanaatindeyiz.ö

Neşe Özkan’ın, önceki gün bilirkişi gözetiminde açılan mezardan alınan cenazesi, Bursa Adli Tıp Kurumu’nda yapılan incelemenin ardından, dün yeniden defnedildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

-Neşe Özkan’ın defnedildiği İsabey Mezarlığı’ndan detaylar

(ARŞİV)

-Cenazeden görüntüler

-Genel ve detay

Haber: Yiğithan HÜYÜK-Kamera: Memet Can YEŞİLBAŞ/BURSA, (DHA)

===============================================

9 ) GÖKÇEADA VE BOZCAADA’YA FERİBOT SEFERLERİNE FIRTINA ENGELİ

ÇANAKKALE’nin Bozcaada ve Gökçeada ilçelerine bugün yapılması planlanan tüm feribot seferleri, olumsuz hava şartları nedeniyle iptal edildi.

Çanakkale Boğazı ile Adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan GESTAŞ firması, Ege Denizi’nin kuzeyindeki olumsuz hava şartları nedeniyle feribot seferlerinin iptal edildiğini duyurdu. Buna göre; Geyikli-Bozcaada ile Kabatepe-Gökçeada hattında bugün yapılması planlanan tüm feribot seferleri iptal edildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————–

-Çanakkale Boğazı’ndan görüntüler

Haber-Kamera: Nazif Cemhan ŞEN/ ÇANAKKALE, (DHA)

===============================================

10) ANTALYA’DA SAĞANAK; MAHSUR KALAN 3 KİŞİ KURTARILDI

Meteorolojinin ‘turuncu kod’ ile uyardığı Antalya’da gök gürültülü sağanak, önceki gün gece saatlerinden itibaren etkisini gösterdi. Sağanak, önceki gün gece özellikle sahil kesimlerinde etkili oldu. Yıldırım ve şimşekler gece boyunca gökyüzünü aydınlattı.

SAHİLDE BÜYÜK DALGALAR

Kentte gündüz saatlerinde etkisini artıran sağanak nedeniyle bazı caddelerde de su birikintileri oluştu. Yağışlı havada sürücüler zor anlar yaşadı. Konyaaltı Sahili’nde rüzgar nedeniyle büyük dalgalar oluştu. Deniz suyu, dalgalarla plajlardaki yürüyüş yoluna kadar ilerledi. Sahilde bazıları yağmura aldırmadan şemsiyeyle yürüdü, bazıları ise dalgalarla fotoğraf çekti. Muratpaşa ilçesi Meydankavağı Mahallesi’ndeki sitenin bahçesinde kırılan ağaç dalı, park halindeki 4 otomobile zarar verdi.

UYDU GÖRÜNTÜSÜ

Diğer yandan, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nde Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Önol, özellikle Akdeniz ve Ege sahil kesimlerinde etkili olan şiddetli ve gök gürültülü sağanağa ilişkin, Akdeniz üzerinden Türkiye’ye su taşıyan sistemin uydu görüntülerini paylaştı. Prof. Dr. Barış Önol, sosyal medya hesaplarından yaptığı ve Fransa, İtalya ve Türkiye’de etkili olan yağışlarla ilgili paylaşımında, “Bugün Akdeniz üstünden ülkemize su taşıyan sistem. Çöl tozunu da kaldırdı bize doğru getiriyor” dedi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Avrupa Meteorolojik Uyduları İşletme Teşkilatı’ndan (EUMETSAT) elde edilen uydu görüntüleri de Akdeniz üzerinden gelen yağışın etkisini gösteriyor.

ALANYA’DA METREKAREYE 124 KİLOGRAM YAĞIŞ DÜŞTÜ

Antalya’nın Alanya ilçesinde önceki gün akşam saatlerinde etkili olan sağanak, dün sabaha kadar sürdü. Meteoroloji verilerine göre kent merkezine metrekareye 124 kilogram yağış düşerken, bazı bölgelerde su baskınları ve taşkınlar yaşandı. İş yerlerini su basarken, belediye ekipleri gece boyu çalışmalarını sürdürdü. Rögarların tıkanması nedeniyle caddeler suyla kaplandı, dereler taştı ve birçok iş yerinin zemin katı su altında kaldı. Araçların sürücüleri, göle dönen yollarda ilerlemekte zorlandı. Bölge halkı da ıslanmamak için kapalı alanlara sığındı.

Alanya Belediyesi ekipleri, gelen ihbarlar üzerine harekete geçti. Tıkanan rögarlar temizlenip, suyun tahliyesi sağlandı. Çalışmaların ardından ana arterlerde trafik yeniden normale döndü. Sağanağın bölgede etkisini sürdüreceği belirtilirken, halk sel ve su baskınlarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıldı.

EN FAZLA YAĞIŞ KUMLUCA’DA

Diğer yandan Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre son 24 saatte Türkiye genelinde en fazla yağış alan bölge Antalya’nın Kumluca ilçesi Akdağ Kovucak mevkisi oldu. Kumluca’da metrekareye 173,3 kilogram yağış düştüğü belirlendi. Kumluca’yı 158,6 kilogram ile Muğla’nın Menteşe ilçesi takip ederken, Alanya 124 kilogram ile üçüncü sırada yer aldı.

KORKUTELİ’NİN YÜKSEKLERİNE KAR YAĞDI

Korkuteli ilçesinin yüksek kesimlerinde ise yoğun kar yağışı etkisini gösterdi. Özellikle Varsak Yaylası, Ulucak, Yeleme, Taşkesiği, Karabayır ve Küçükköy yayla bölgelerinde kar yağışının etkili olduğu noktalarda iş makineleriyle yol açma çalışmaları yapıldı.

MAHSUR KALAN 3 KİŞİ KURTARILDI

Antalya’nın Manavgat ilçesinde aşırı yağış nedeniyle taşan Manavgat Irmağı’nın kenarında bulunan ev ve iş yerleri su altında kalırken, 3 kişi evlerinde mahsur kaldı. İhbar üzerine bölgeye yönlendirilen AFAD ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiye ekipleri kurtarma çalışması başlattı. İş makinesiyle evlerin olduğu bölgeye ulaşan ekipler 3 kişinin yanı sıra 2 köpeği de kurtardı. Diğer yandan Manavgat’ın en önemli turistik merkezlerinden olan Manavgat Şelalesi de aşırı yağış nedeniyle taştı. Şelalede bulunan tesisler su altında kalırken, tesis çalışanları malzeme ve eşyaları suyun ulaşmadığı yere taşıdı. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————

-AFAD kurtarma çalışmalarından görüntüler

-Yağmur sularının yol üzerinden akması ve yoldan geçen araçlardan görüntüler

-Derenin taşması ve meyve bahçesinden görüntü, köprü ayağında büyük bir kalasın takılması

-Manavgat şelalesinden görüntüler

Haber-Kamera: Ömer KARÇA/MANAVGAT (Antalya), (DHA)

================================================

11) NAZİLLİ’DE SAĞANAK; SU BASAN BODRUM KATTAKİ AİLEYİ EKİPLER KURTARDI

AYDIN’ın Nazilli ilçesinde etkili olan sağanak nedeniyle bir evin bodrum katını su bastı. Evde yaşayan 3 kişilik aileyi belediye personeli kurtardı.

Kentte önceki gün başlayan ve zaman zaman etkisini artıran sağanak nedeniyle Sümer Mahallesi’ndeki bir apartmanın bodrum katındaki daireyi su bastı. Evdeki İrfan Becet, mahalle muhtarı Talat Çamdeviren’i arayıp, yardım istedi. Çamdeviren, durumu belediye ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye Aydın Su ve Kanalizasyon İşleri Daire Başkanlığı ekipleri sevk edildi. Ekipler eve dolan suyu tahliye edip, 3 kişilik aileyi kurtardı. Becet ailesinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Yaşadıklarını anlatan İrfan Becet, “Evimizden dışarı çıkamadık. Buradan taşan lağım suları diğer evleri de rahatsız ediyor. Onlar da mağdur oldu. Ayrıca kümesimizdeki tavuklar da öldü” dedi. Oğlu İsmail Becet de evde mahsur kaldıkları için okuluna gidemediğini belirtip, “Bugün sınavım vardı. Çok üzgünüm” diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————-

-Kurutma kanalında görüntüler

-Su taşkınlarından görüntüler

-Evin içi su ile dolan evden görüntüler

-İsmail Becet röp.

-ASKİ çalışmalarından görüntüler

Haber-Kamera: Bahattin ALBAYRAK/NAZİLLİ (Aydın), (DHA)

================================================

12) ÖZLEM’İN ÖLDÜRÜLMESİYLE İLGİLİ ESKİ EŞİ VE 8 SANIĞIN YARGILANDIĞI DAVA BAŞLADI

BURDUR’un Çavdır ilçesinde şubat ayında eski eşi Özlem Şımarık’ı (28) öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanan Tarık Yılmaz (45) ve kendisine yardım ettikleri iddia edilen 8 sanığın yargılanmasına başlandı. Tarık Yılmaz ifadesinde, eşinin çalıştığı mekanın sahibinin kendisini azmettirdiğini öne sürdü.

Çavdır ilçesinde ‘Kasten yaralama’ suçundan kaydı olan Tarık Yılmaz, 8 Şubat sabah saatlerinde, geçen yıl boşandığı Özlem Şımarık’ın kaldığı Antalya yolu üzerindeki apart daireye geldi. Tarık Yılmaz, çıkan tartışmanın ardından av tüfeğiyle ateş edip, Şımarık’ı yaraladı. Çavdır Devlet Hastanesi’ne götürülen Özlem Şımarık, kurtarılamadı. Kaçarken Denizli’nin Çameli ilçesinde yakalanıp, Gölhisar Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Tarık Yılmaz ve kendisine yardım ettiği iddia edilen Adem Sağır, Gökay Sağır, Meryem Sertel, Kazım Özseçen, Şaban Aksoy, Erdal Açıkgöz, Mehmet Çelik ve Mustafa Sinan tutuklandı.

Tarık Yılmaz’ın ‘Boşandığı eşi tasarlayarak kasten öldürme’, diğer 8 sanığın ise ‘Boşandığı eşi tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme’, ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılandıkları davaya, Burdur 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Tarık Yılmaz duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Tarık Yılmaz, kendisini olaya eşinin çalıştığı mekanın sahibi tutuklu sanık Adem Sağır’ın azmettirdiğini öne sürdü. Savunmasının hazır olmadığını, savcılığa verdiği ifadenin geçerli olduğunu söyleyen Yılmaz, mahkeme başkanının “Yargılamayı heyet yapıyor” uyarısı üzerine, “Olay öncesi Adem’le mekanda görüştük. Silahı Adem Sağır verdi. ‘Namusunu temizle. Özlem sana yakışmayan hareketler yapıyor. Bunu hazmedemezsin, bu şekilde yaşayamazsın’ dedi. Gökay Sağır bıçak verdi, ‘Gereğini yap’ dedi. Adem, Özlem’in kaldığı otelin arka kapısından girmemi istedi. ‘Olaydan sonra beni arama’ dedi. Tutuklu sanık Meryem Sertel telefonunda Özlem’in uygunsuz fotoğraf ve videolarını gösterdi” dedi.

Tutuklu sanıklardan Şadan Aksoy da Tarık Yılmaz’ı Adem Sağır’ın azmettirdiğini söyledi.

Tutuklu sanık Adem Sağır ise “Olaydan haberim yoktu. Ben olayı telefonda öğrendim. Tarık’a ‘Neden yaptın’ dedim. O da ‘Olması gerekeni yaptım’ diye cevap verdi” diye konuştu.

Gökay Sağır, “Olayla benim hiçbir alakam yok. Hiç alakamın olmadığı olayla ilgili olarak 7,5 aydır mağdurum” dedi.

Meryem Sertel, “Azmettirici olarak suçlanıyorum. Azmettirici değilim. Telefonumda Özlem’in dans videoları vardı. Ben telefonumu Tarık’a verdim. Ekran şifresini de söyledim. Ama Özlem’e ait video ve fotoğrafları göreceği aklıma gelmedi” diye savunma yaptı.

Diğer tutuklu sanıklar Kazım Özseçen, Şaban Aksoy, Erdal Açıkgöz, Mehmet Çelik ve Mustafa Sinan olayla ilgilerinin olmadığını belirterek, beraat istedi.

Öldürülen Özlem Şımarık’ın babası Ramazan Şımarık ise sanıkların hepsinden şikayetçi olduğunu belirterek, cezalandırılmalarını istedi. Savcı sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti Mustafa Sinan ile Kazım Özseçen’in tahliyesine, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Mahkeme sonrası gazetecilere açıklama yapan Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği Başkanı avukat Müjde Tozbey, “Özlem birisi engelli iki çocuk sahibi bir anneydi, emekçi bir kadındı. Ve gerçekten de ülkemizde en zor çalışma şartlarına sahip gece kulübünde çalışan bir kadındı. Yalnızlaştırılmış, tek başına bırakılmış bir anneydi. Özlem sadece eski kocası tarafından öldürülmedi, çalıştığı mekandaki erkekler tarafından da öldürüldü” dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

-Adliye dış görünüş

-Avukatların çıkışı

-Müjde Tozbey’in açıklamaları

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)-

================================================

13) BABA İLE OĞLUNU ÖLDÜREN VE 18 AYDIR ARANAN 4 KARDEŞ, SAMANLIKTA YAKALANDI

KAHRAMANMARAŞ’ın Afşin ilçesinde 4 yıl önce akrabaları Müslüm (53) ile oğlu Süleyman Çinpolat’ı (19) arazi anlaşmazlığı nedeniyle öldürdükleri iddiasıyla tutuksuz yargılandıkları mahkemede 45 ile 90 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 18 aydır haklarında yakalama kararı bulunan 4 kardeş, jandarmanın kurduğu özel ekip tarafından samanlıkta yakalanıp, cezaevine gönderildi.

Olay, 18 Aralık 2020’de Binboğa Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, arazi anlaşmazlığı nedeniyle aralarında husumet bulunan akraba aileler arasında taş ve sopalı kavga çıktı. Silahların da kullanıldığı kavgada Müslüm ile oğlu Süleyman Çinpolat hayatını kaybetti. Yaralıların da olduğu kavgayla ilgili tutuklanan Celal (54) ile kardeşleri Turabi (47), Süleyman (45) ve Mehmet Çinpolat (37) hakkında ‘Kasten öldürme ve yaralama suçundan’ Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı, ancak 4 sanık dava sürecinde tahliye edilip tutuksuz yargılandı. Mahkeme heyeti, 14 Haziran 2023’te, tutuksuz sanıklar Celal Çinpolat’ı 90 yıl 20 ay 45 gün, Turabi, Süleyman ve Mehmet Çinpolat’ı da 45 yıl 20 ay 45’er gün hapis cezasına çarptırıp, tutuklanmalarına karar verdi.

Kararın ardından jandarma ekipleri, kardeşleri yakalamak için gittiği adreslerinde bulamadı. Aradan geçen zaman zarfında teslim de olmayan Çinpolat kardeşleri yakalamak için Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı’nca özel ekip kuruldu. Sanıkların gidebileceği tüm adresleri araştıran özel ekip, kardeşlerin Binboğa Mahallesi’nde olduğunu tespit etti. Hemen harekete geçen ekipler, köyü giriş- çıkışa kapattı. Yapılan arama çalışmaları sonunda Celal, Turabi, Süleyman ve Mehmet Çinpolat, saklandıkları samanlıkta yakalandı. Adliyeye sevk edilen 4 kardeş, işlemlerinin ardından cezaevine konuldu. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————

-Adliyeye sevk edilenlerden görüntüler

Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ, (DHA)

================================================

14) PKK’LI TERÖRİSTLERİ TEDAVİ ETTİĞİ İDDİA EDİLEN 3 DOKTORA GÖZALTI

BİTLİS ve İstanbul’da PKK’lı teröristleri tedavi ettikleri ileri sürülen 3 doktor, operasyonla yakalandı.

Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen terör soruşturması kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, PKK ile bağlantılı olan kişilerin yakalanmasına yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi. Bitlis merkezli İstanbul’da düzenlenen eş zamanlı baskınlarda, yurt dışında terör örgütü ile anlaşmalı hastanelerde çalıştıkları tespit edilen ve PKK/KCK’lı teröristleri tedavi ettikleri ileri sürülen 3 doktor, yakalandı. Şüphelilerin polisteki sorguları sürerken, doktorların adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ele geçirildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————

-Operasyondan detaylar

-Şüphelilerin adreslerinde yapılan arama

-Operasyona katılan polis ekipleri

-Göz altına alınan doktorların Emniyet Müdürlüğüne getirilmeleri

-Genel ve detaylar

Haber: Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, (DHA)-

================================================

15) BURSA’DA 5 ARACIN LASTİĞİNİ KESERKEN KENDİSİNİ DE YARALADI

BURSA’nın İnegöl ilçesinde park halindeki 5 aracın lastiklerini kesen bir kişi, lastiklere zarar verirken kendisine de yaraladı. Kaçan, şüpheli aranıyor.

Olay, saat 00.00 sıralarında İnegöl ilçesinde meydana geldi. İlk olarak Turgutalp Mahallesi Neşe Sokak’ta bulunan dört aracın lastiklerini kesen şüpheli, olay esnada kendisini de yaraladı. Ardından olay yerinden kaçan şüpheli, yaklaşık 500 metre mesafedeki Kemalpaşa Mahallesi Efsane Sokak’ta park halindeki bir aracın lastiklerini daha kesti. Lastikleri keserken kanı lastiklere de bulaşan şüphelinin durumu, çevredekilerin dikkatini çekti. Araçlarının lastiklerinin kesildiğini fark eden mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Ekipler, kaçan şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————

-Kesilen araçların lastiklerinden detay

-Araçlardan detay

-Olay yerinden görüntüler

Haber- Kamera: Yavuz YILMAZ / İNEGÖL,(Bursa) (DHA)

==================================================

16) İZMİR’DE 3 FARKLI KURŞUNLAMAYA 3 TUTUKLAMA; SALDIRILAR KAMERADA

İZMİR’de, 1 haftada 3 farklı ev ve araç kurşunlama olayında B.R. (33), Ç.İ. (22) E.Ç. (34) ve H.K. isimli 4 şüpheli, polis ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelilerden H.K. serbest bırakılırken, diğerleri tutuklandı. 3 saldırı da güvenlik kamerasına yansıdı.

Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ve Sam Büro Amirliği ekipleri, Güzelbahçe, Konak ve Bayraklı ilçesinde 1 haftada 3 farklı kurşunlama olayı üzerine ilçe emniyet müdürlükleri ile çalışma başlattı. 19 Aralık günü, Konak ilçesi Barbaros Mahallesi’nde E.Ç., aralarında husumet olduğu öğrenilen M.T.’nin (35) evinin önüne geldi. E.Ç., burada yanında poşetin içerisinde getirdiği tabanca ile M.T.’nin evine ateş edip, ardından kaçtı. Olayla ilgili çalışma başlatan ekipler, E.Ç.’yi 23 Aralık günü yakaladı.

22 Aralık günü, Güzelbahçe ilçesi Kahramandere Mahallesi’nde H.K. ve Ç.İ., aralarında husumet olduğu öğrenilen Ş.Ö.’ye ait park halindeki otomobile tabanca ile ateş açıp, ardından olay yerine geldikleri otomobil ile kaçtı. Olayla ilgili çalışma başlatan ekipler, 2 şüpheliyi kısa süre içerisinde yakaladı.

23 Aralık günü ise Bayraklı ilçesi Adalet Mahallesi’nde B.R., bisiklet ile geldiği caddede husumetlisi M.Ş.’nin (41) park halindeki aracına tabanca ile ateş açtı. B.R., kullandığı bisiklet ile olay yerinden kaçtı. Ekipler, yapılan çalışma sonucunda B.R.’yi yakaladı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 şüpheliden H.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, E.Ç., Ç.İ. ve B.R. ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, 3 kurşunlama anı da bölgedeki güvenlik kameralarına yansıdı. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————-

– Saldırı anları güvenlik kamera görüntüleri

– Şüphelilerin emniyetten sevki

Haber: Burak UÇAR/ İZMİR, (DHA)

==================================================

17) 2 ARKADAŞININ ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN ALKOLLÜ SÜRÜCÜYE 10,5 YIL HAPİS

KOCAELİ’nin İzmit ilçesinde, TEM Otoyolu’nda alkollü olarak kullandığı otomobille bir TIR’a arkadan çarparak, otomobildeki 2 arkadaşının ölümüne neden olan Orkun Uslu (32), tutuklu yargılandığı davada, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Kaza, 4 Mart’ta TEM Otoyolu’nun İzmit ilçesi Gültepe Dinlenme Tesisleri mevkisinde meydana geldi. İstanbul yönünde giden alkollü sürücü Orkun Uslu yönetimindeki SIG X 8181 Almanya plakalı otomobil, aynı yönde giden Muhammet Akbaş (44) idaresindeki 15 ACS 136 plakalı TIR’a arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle TIR’ın altına giren otomobil, yaklaşık 30 metre sürüklendi. Kazada, otomobil sürücüsü Orkun Uslu yaralandı, arkadaşları Serdar Küçük (30) ve arka koltukta oturan Salih Çil (29) hayatını kaybetti. Sürücü Orkun Uslu, tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Uslu hakkında ‘Bilinçli taksirle öldürme’ suçundan dava açıldı.

SAVCI, 45 YIL HAPİS İSTEMİŞTİ

Kocaeli 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen önceki duruşmada cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın 2 kişiye yönelik ‘Bilinçli taksirle öldürme’ suçundan ayrı ayrı 22 yıl 6 ay olmak üzere toplam 45 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.

Dün görülen duruşmada tutuklu sanık Orkun Uslu ve taraf avukatları hazır bulundu. Son savunması sorulan sanık Uslu, ölen kişilerin arkadaşları olduğu ve olaydan dolayı üzgün olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, sanığın ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

-Arşiv görüntülerle

HABER: Nazım Özgün ERBULAN/İZMİT(Kocaeli), (DHA)

=============================================

18) DİYARBAKIR’DA EVLAT NÖBETİ TUTAN AİLELERE DAYANIŞMA KONSERİ

DİYARBAKIR’da, HDP İl Başkanlığı önünde 1941 gündür evlat nöbeti tutan ailelere destek vermek için tasavvuf müziği yapan Grup Tillo tarafından dayanışma konseri düzenlendi.

Terör örgütü PKK tarafından çocukları kaçırılan aileler, 3 Eylül 2019’da Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbetine başladı. 380 ailenin katılımı ile 1941 gündür dönüşümlü olarak süren nöbette, şu ana kadar 57 aile evladına kavuştu. Tasavvuf müziği yapan Grup Tillo tarafından, ailelere destek vermek amacıyla dayanışma konseri düzenlendi. Mustafa Kadar, Celal İnan ve Veysi Atadan’dan oluşan Grup Tillo solistleri, ilahi ve kardeşlik türküleriyle ailelere şarkılar söyledi. Konsere Bağlar Kaymakamı İsmail Pendik, Memur- Sen İl Başkanı Ramazan Tekdemir ve bazı siyasi partilerin temsilcileri katıldı.

‘DUALARIMIZ HEP SİZİNLEDİR’

Grup Tillo adına açıklama yapan solist Mustafa Kadar, evlat nöbeti tutan ailelerin yanlarında olduklarını ifade ederek, “Bu ablalarımızı ve bu davayı ilk gününden bugüne kadar yalnız bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ekibine, onlarla beraber olan tüm kadrolara canıgönülden teşekkür ediyoruz ve bizler de diyoruz ki yanlarında olamadığımız zamanlar bile yürekten bütün kalbimizle sizlerin yanında olduk. Dualarımız her zaman sizinledir. İnşallah en kısa zamanda bu ablalarımızın çocukları ve diğer bütün çocuklarımız da inşallah inerler, bütün aileler çocuklarına kavuşur ve bir daha böyle acılar yaşamayızö dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

———-

HDP Tabelası

Nöbet tutan aileler

İlahi grubu

Solist Mustafa Kadar’ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber- Kamera: Selim KAYA / Özcan ARGİN/DİYARBAKIR, (DHA)

===============================================

19) NEFES BORUSUNA YİYECEK KAÇAN ÖĞRENCİSİNİ ‘HEİMLİCH’ MANEVRASIYLA KURTARDI

RİZE’de yemek yerken nefes borusuna yiyecek kaçan 6’ncı sınıf öğrencisi B.K.’i, öğretmeni Kahraman Bayraktar Heimlich manevrasıyla kurtardı. O anlar, okulun güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, saat 11.00 sıralarında Rize İmam Hatip Lisesi yemekhanesinde geldi. 6’ncı sınıf öğrencisi B. K.’nın nefes borusuna yiyecek kaçtı. Öğrencisinin nefes almakta zorlandığını gören öğretmen Kahraman Bayraktar, yardıma koştu. Bayraktar, Heimlich manevrasıyla öğrencisinin yeniden nefes almasını sağladı. O anlar okulun güvenlik kamerasına yansıdı. (DHA)

Görüntü dökümü

—————————-

– Güvenlik kamera görüntüsü

Haber:Mehmet Can PEÇE-KAMERA: Rize(DHA)



Source link

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.