DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 1
1)BAKAN KACIR: BU MİLLETİN BİLEĞİ BÜKÜLMEZ
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Adana’da bu yıl 7’ncisi gerçekleştirilen TEKNOFEST’nin kapanın gönünde yaptığı konuşmada, “Bütün dünya gördü ki Türk milletinin iradesi sarsılmaz. Allah’ın izniyle bu milletin bileği bükülmez” dedi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar da “Daha merhametli, daha adil, daha hür bir dünyayı sizler, güneş yüzlü Türk gençleri inşa edecek” diye konuştu. Adana’da 5 gün süren festival, bugün gerçekleştirilen etkinliklerle son buldu.
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ana yürütücülüğünde bu yıl 7’ncisi Adana’da düzenlenen TEKNOFEST, kamu kuruluşları, teknoloji devleri, üniversiteler, Demirören Medya Grubu’nun da aralarında olduğu 128 kurumun katılımıyla 2 Ekim’de kapılarını açtı. Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST, 5’inci ve son gününde de büyük ilgi gördü. Ziyaretçiler, alandaki son model uçak, helikopter ve birçok aracı inceleyip, hatıra fotoğrafı çektirdi. Festivalde akrobasi gösterilerinden ileri teknoloji simülasyonlarına, bilimsel atölyeler ve sergilere kadar her yaştan katılımcı için etkinlik programı yer aldı. Ziyaretçiler, Türk Yıldızları, SOLOTÜRK, HÜRKUŞ, HÜRJET, Bayraktar Akıncı, Bayraktar TB3, Jandarma Çelik Kanatlar, ATAK helikopteri ve paramotorların gökyüzündeki gösterilerini takip etti. Adana Şakirpaşa Havalimanı semalarında uçan Türk Yıldızları ile SOLOTÜRK, uçuş gösterileri de büyük ilgi gördü. Ayrıca festival ana sahnesinde ise ‘Rafadan Tayfa Teknolojik Tayfa’ ve ‘HÜRKUŞ-GÖKBEY Müzikali’ etkinliği düzenlendi. Katılımcılar ayrıca gün boyunca ‘Güneş Gözlemi’, ‘Planetaryum’, ‘Uzay Temalı Çocuk Parkı’, ‘Simülasyon Deneyim Alanları’, ‘Kara ve Hava Araçları Sergisi’, ‘Hareketli Kara Araçları Sergisi’, ‘Sıcak Hava Balonu’, ‘Bigg Çadırı’, ‘Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu Çadırı’ ve ‘Pedallı Uçuş Etkinliği’ gibi çok sayıda etkinliğe katılıp, çeşitli deneyimler yaşadı.
SELÇUK BAYRAKTAR: HAYALLERİNİZLE, HEYECANINIZLA GELİN
Kapanış ve ödül töreninde konuşan TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “Daha merhametli, daha adil, daha hür bir dünyayı sizler, güneş yüzlü Türk gençleri inşa edecek. Genç kardeşlerime, sizlere çağrımı bir kez daha tekrarlıyorum. Hayallerinizle, heyecanınızla gelin. Aklınızla, fikrinizle gelin. Özgürce gelin. Eleştiri ve itirazlarınızla gelin. Yüreğinizin sıcaklığıyla, sevgiyle gelin. Memleket aşkınızla gelin. Bu gençlik hareketine bir omuz verin. Gelin el ele tutuşalım. Gelin, dünyayı değiştirelim. Gelecek sizsiniz, siz geleceksiniz” dedi.
BAKAN KACIR: BU MİLLETİN İRADESİ SARSILMAZ, BİLEĞİ BÜKÜLMEZ
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Mehmet Kacır ise “Bütün dünya gördü ki Türk milletinin iradesi sarsılmaz. Allah’ın izniyle bu milletin bileği bükülmez. Müreffeh yarınlarımıza giden yolda bir an bile kurmayacak, duraksamayacağız. Milli teknoloji hamlesine bir seferberlik ruhu ile sahip çıkacağız. Ateş çemberine dönmüş bir coğrafyada ülkemizi huzur ve istikrar adasına dönüştüren kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Dünyayı yeniden adaletle, merhametle bizler buluşturacağız. Bu duygularla TEKNOFEST yarışmalarına katılan, milli teknoloji hamlesi kahramanı genç kardeşlerimizi yürekten kutluyorum” diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————-
– Ödül töreni
– Selçuk Bayraktar’ın konuşması
-Bakan Fatih Mehmet Kacır’ın konuşması
Haber-Kamera: Nuri PİR
======================================================
2)ÖZGÜR ÖZEL HATAY’ DA HALK BULUŞMASINA KATILDI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Hatay’ın Defne ilçesindeki Sevgi Parkı’nda düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Burada konuşan Özel, “Bir yerel seçim süreci geçirdik. Yerel seçimin akşamında Türkiye’de büyük bir başarı, 47 yıl sonra CHP’nin birinci parti olmasını sağladık. Türkiye nüfusunun yüzde 65’ine hizmet etmeyi, ekonominin yüzde 78’ini, turizm kentlerinin yüzde 92’sini yönetme yetkisini aldık. O gece bir büyük başarı ama içimizde bir büyük yara oldu. O da Hatay Büyükşehir Belediyesi’ydi. Biz o süreçte hata yapmamak için elimizden geleni yapmamıza rağmen bütün iyi niyete rağmen maalesef hatalarımız oldu, eksiklerimiz oldu, ders almamız gereken süreçler oldu. Çok kötü niyetli saldırılar, çok haksızlıklar gördük ama hepsini bir tarafa bırakıyorum ve diyorum ki Hatay’ı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Benim şahsi meselem’ denen Hatay’ı böyle bir acının üstüne her ne kadar tehdit de görse dediler ki ‘Ankara’yla burası bir olmazsa hizmet gelmez’ dediler. Yaptıkları ayrımcılığı açık açık tehdide döktüler. Ama bütün mazeretleri, bütün bahaneleri bir yana bırakarak Hatay’ı kazanamadığımız için bütün samimiyetimle Hatay’daki bütün güzel insanlardan özür diliyorum, affedin bizi. Ama o günden bugüne Hatay’da bir daha Hatay’ı kaybetmemek için, bir daha Hatay’ı tehdide, şantaja, terk etmemek için, bir daha bu kenti bir başına, çaresiz bırakmamak için yeniden kazanmak için, var gücümüzle çalışıyoruz. Gölge kabinemizin bakanları, Hatay’ımızın milletvekilleriyle birlikte çok sayıda arkadaşımız, milletvekilimiz ekipler halinde, gruplar halinde geldiler, gittiler. Raporlarını hazırladılar. Birazdan bir kısım soruna bazı çözüm önerilerine değineceğim. Yarın Cumhuriyet Halk Partisi’nin resmi Merkez Yönetim Kurulu Toplantısını Hatay’da yapacağız ve ardından bundan sonra Hatay’da hem ben hem milletvekillerim, yöneticilerim, Hatay’ı bir dakika boş bırakmadan, yalnız bırakmadan mücadeleyi sürdüreceğiz. Hatay’ı seviyoruz. Hatay’ı kucaklayacağız. Hatay’la birlikte olacağız”dedi.
BİRLİK VE BERABERLİK VURGUSU
Artık ayrı ayrı yerlerde durmanın mücadeleyi ayrı ayrı sürdürmenin sonuç vermediği günlerde olduklarını vurgulayan Özel, şöyle devam etti:
“Birlik istiyoruz, beraberlik istiyoruz. Hep birlikte bir büyük mücadeleyle Hatay’da Cumhuriyet Halk Partisi’ni birinci parti yapmak istiyoruz. Depremde, 6 Şubat günü çok büyük kayıplar yaşadık. Ama kayıpların en büyüğünü, yıkımların en büyüğünü yaşadığımız kentlerden bir tanesi ve maalesef en çok ihmal edileni Hatay oldu. Önce gelmediler, duymadılar, ermediler, elimizden tutmadılar. Maalesef çok gecikmeli başlayan arama kurtarma çalışmalarında hep Hatay’ı bir adım, iki adım, üç adım geride bıraktılar. Devamında Hatay’ın diğer şehirlerle birlikte ayağa kaldırılacağını söyleyip bir yıl içinde herkes evine geçecek deyip, 10 şehri ve Hatay’ı kaldır kandırıp oyları aldılar ama bırakın bir yılı 20 ayın sonunda neredeyse iki yıl oluyor. Hatay’a söz verdikleri 254 bin konutun sadece 11 bin 366’sını verdiler. Oran yüzde 4. Yüzde 96 çadırda, konteynerde ya da gurbette. Evinde değil, evinin dışında, evinden uzakta, bu rakam Türkiye’de de böyle, ama bu kadar değil. Bakın Türkiye’de 650 bin toplam konut sözü var deprem bölgesinde. Teslim edilen konut sayısı 101 bin. Sadece yüzde 31 ama ortalama Hatay’ın 10 katı. Osmaniye Hatay’ın 10 katı. Maraş, Malatya Hatay’ın 10 katı. Maraş’a da Malatya’ya da Osmaniye’ye de yazık ama orada 10 vatandaşın 3’ü evinde 7’si dışında. Bunu eleştiriyorum ama burada yüzde 96’sı konutlarına ulaşamadı.
‘SÖZÜ HATAY’A KİM VERİRSE VERSİN, SÖZ BİZİMDİR’
Ayrımcılık yapmadıklarını ve depremin siyasetinin yapılmaması gerektiğini söyleyenlerin deprem konutunun yanı sıra caminin bile siyasetini yaptığını savunan Özel, şöyle dedi:
“Depremde evlerimiz, iş yerlerimiz yıkılırken, ibadethaneler de yıkıldı, zarar gördü. ‘Tüm dinlerin ibadethanelerine devlet sahip çıkmalı’ dedik. 7 Şubat günü ilgili bakanlığı, hükümeti, AFAD’ı uyardık. ‘Koruyun buraları’ dedik. ‘Hatay başka yere benzemez’ dedik. ‘Bir mozaiği kaybolsa milyarlarla geri gelmez’ dedik ve süreci yakından takip ettik. Bu sırada önemli dayanışma adımları atıldı. Örneğin Hatay’ın Ulu Cami’sini Bursa Büyükşehir Belediyesi, ‘Ulu Cami’yi biz yaparız’ dediler. Vallahi gayet memnun olduk. Hayır demedik. Yapın dedik. Sonra seçim oldu ve milletin takdiriyle Bursa’yı biz kazandık. Mustafa Bozbey geldiğinde Ulu Cami projesini gördü, inceledi. 2023 Eylül ayında bunun ihalesini yapmışlar. Bir müteahhite vermişler. Ancak çivi çakmamışlar başkanıma gelene kadar. Başkanım inceledi ve ardından bugüne kadar geçen süreyle ilgili çalışmayı yaptı. Sorun şu ki burada efendim ‘AK Parti’deyken Ulu Cami yapılıyordu. CHP’deyken yapılmıyor’ diyenlere inat ortaya koydu ki biz her şeyi yapmışız. Müteahhite bir lira borcumuz yok. Ancak Bilim Kurulu projeyi imzalamamış. Önce sözünü verdiler, sonra inkar ettiler ama bugün bütün belgelerle ortaya çıktı. Şimdi sayın başkan burada. Ulu Cami örneğinde ve Hatay’a verdiğimiz tüm sözlerde açıkça söylüyoruz ki ‘Sözü Hatay’a kim verirse versin söz bizimdir, yerine getirilecektir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nı bugün buraya ekibiyle biz çağırdık. Yerinde çalışmasını yaptı. Bundan bile siyaset çıkarmaya çalışan ahlaksızlar var. Onlara da şunu diyorum ki ibadethane olsun, cami olsun, hangi dinin, hangi mezhebin ibadethanesi olursa olsun, hepsi başımızın üzeridir. Hepsinin emrine amadeyiz.
‘REZERVL ALAN SORUNUNDA 50 BİN KİŞİ MÜLKSÜZLEŞTİRİLDİ’
Kentteki rezerv alanlara ilişkin de konuşan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada bir rezerv alan rezaleti yaşandı. 21 Kasım 2023. Bir genelge yayınladılar. Dediler ki ‘Az ve orta hasarlı evleri belediyeden güçlendirme izni alarak güçlendirip içine geçebilirsiniz.’ İnsanlar bu izinleri aldılar. Gittiler evlerine kredi çekerek, borç çekerek, altınla borç alarak, dövizle borç alarak güçlendirme yaptılar. Yağmalanan kapılarını taktılar, boyalarını yaptılar. Tam eve geçecekler. Eyvah. ‘Biz senin evi rezerv olan ilan ettik. Yıkacağız.’ Ev sağlam? Olsun. Burası rezerv alan. Bu, deprem için yeni bir yıkım oldu. Bu yıkıma, itiraz ettik. Milletvekillerimiz itiraz ettiler. Antakya ve Defne’de 207 hektarlık alan rezerv alan ilan edildi, 50 bin kişi mülksüzleştirildi. Başvuruyu Anayasa Mahkemesi’ne yaptık. Sonuç almayı bekliyoruz. Rezerv alanda bir doğru yok. Rezerv alan ahlak ister. Rezerv alan teknik bilgi ister, liyakat ister ama özünde ahlak ister. Öyle örnekler yazıldı. Öyle örnekler duydum. Öyle örnekler anlatılıyor ki, benim diyen üç kağıtçının yapmayacağı işler. Yıllarca satılmamış evlada bırakılmış yerleri kim, sırf değeri çok diye rezerv ilan eden bir takım yamyamlar. Buradan hepsine diyoruz ki hakkaniyetle gerçekten tekniğin gereği rezerv alana, karar verene, imza atana bir şey demeyiz ama Hataylının hakkını yiyenin ömrüm boyunca iki elim yakasında olacak, hesap soracağım. Hesap soracağım. Nasıl Soma davası bir daha açılacak, gerçek suçlular ceza alacak. Madencinin anası ‘Oh yüreğim soğudu’ diyecekse iktidara geleceğiz, rezerv alan ilan edilen her metrekareyi inceleyeceğiz, haksızlık, yağma, üç kağıt yapan kim varsa O dediği lokmayı kursağından çıkarıp alacağım, hak sahibine vereceğim. Söz veriyorum.”
Kentteki eğitim ve sağlık sorunlarını değerlendiren Özgür Özel, “Hatay’da 210, okul yıkıldı. Diyorlar ki 106 yeni okul yaptık, hizmete açtık. İnansan inanılacak adam ama milletvekillerim dedi ki yok öyle bir şey. Gidildi, bakıldı. Gerçekte yapılan 18 okul var koca Hatay’da. Gerisi konteynerlerde ders veriliyor, yeni okul açtık diyor. Bu da yetmez. Öğrencinin yüzde 95’i akşam da konteynerde. Internet getir. Elektrik ikide bir gidiyor, klimalar kaldırmıyor. Yazın perişan oldular. Kışın donacaklar ve bu çektiği bu çileyi Hatay’a reva görenlere yazıklar olsun. Ağır travmalardan geçen öğrencilerimize rehber öğretmen yok. Depremden öncekinin 3’te biri kadar hemşireyle çalışılıyor. Sağlık personeli yok. Çalışanların canı çıkıyor ama yine yetişemiyor. Vatandaş mağdur oluyor. Ayrıca yıkılan ve yapılmayan aile sağlığı merkezi sayısı 56. Antakya’da göğüs cerrahı yok. Kalp damar hastalıkları uzmanı yok. Antakya’yı, Defne’yi, Hatay’ı, kaderine terk edenlere yazıklar olsunö diye konuştu.
‘DAVALARI SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİZ’
Özgür Özel, deprem davalarını çok yakından izlediğini belirterek, “Apartmanların tek tek isimlerini söylemeyeceğim. Çünkü eksik kalanın gönlü kalıyor. Ama biliyorsunuz her salı günü en az iki apartmanın mağdurlarını grupta ağırladım, ağırlıyorum. Kimi dava olumluya seyretti, kiminde haksızlıklar devam etti. Ancak deprem davalarında sorumlu kamu personelinin yargılanması için gerekli izinleri vermiyorlar. Sorumlu personeli ödüllendiriyorlar. Burada imzası olup yargılanması gereken adamı İstanbul’a Şehircilik Müdürlüğüne yolluyorlar. Arkalarında kapı gibi duruyorlar. Sanki suçlu değil de kahramanmış gibi onları koruyorlar. Firarilerin yakalanması için kırmızı bülten çıkarmıyorlar. Masrafı fazla diyorlar. Tutuksuz yargılanan sorumluların tutuklanması taleplerini ısrarla reddediyorlar, cezanın geleceğini anlayan filan edip yurt dışına kaçıyor. O yüzden insanlar sürekli adaletsizliğe isyan ediyorlar. Adli süreçlerin hızlandırılması, evraklar ve bilirkişi raporlarındaki eksikliklerin bir an önce tamamlanması gerekiyor. Bunu bekliyoruz, takip ediyoruz. Hatay’daki tek tek apartman apartman davaları, milletvekillerimiz, hukukçularımız izliyorlar ve bu mücadeleyi birinci kademede, istinafta, Yargıtay’da, gerekirse anayasada, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde sonuna kadar takip edeceğiz. Söz veriyoruzö dedi.
‘SURİYE’NİN YAŞANABİLİR BİR HALE GELMESİNİ SAĞLAYALIM’
Sığınmacılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Özel şunları söyledi:
“Burada hassas bir durum var. Türkiye birileri göçmenlere, geçici korumada olanlara, onların yarattığı sıkıntılara itiraz ederken ‘Benim evladım işsiz sen ucuza onu çalıştırıyorsun’ derken, ‘Ben yoksulum ilaca katılım payı ödüyorum, onlar ödemiyor’ derken, ‘Benim çocuğum okula aç gidiyor, bunlara aylık bağlanıyor’ derken çok haklı bir serzenişi söylüyorlar. Ancak bazıları dili öyle yanlış bir yerden kurup ‘Araplar’ deyip, Araplara, Arapçaya nefret düşüp buradaki insanlarımızı, önemli bir kısmını çok üzüyorlar. Bu ülkede Hatay’da, Mardin’de, Urfa’da 6.5 milyon ana dili olan Arapça olan, kendisi Arap olan ama bu memleketin has evladı olan vatandaşım yaşıyor, onların gönlünü, kalbini kimse kırmasın. Ancak, o vatandaşlarımız da hem de çok uzaklardan laf söyleyenlerin yanında bu işin en mağduru olanlar da onlar. Kilis’te, Hatay’da, çok büyük bir sığınmacı sorunu var ve şimdi tarihi bir fırsat var. Biz hep şunu söylüyorduk. ‘Esad’la konuşmalısın.’ Bize diyordu ki ‘Eli kanlı Esed ile sesle konuşmam, git sen konuş’ diyordu. Dedim ki ‘Gideceğim. Esad’la dönüşeceğim. Bu işlerin çözülmesi için adım atacağım dedim.’ Türkiye bu konuyu konuştu. ‘Ben de gideceğim’ dedi. O günden beri ne gidiyor ne bizim gitmek üzere olduğumuz süreci serbest bırakmıyor. Karşı tarafa Putin üzerinden baskı yapıyor işi kilitliyor. Ama ben Suriye yönetiminin bizden resmi yazı talebini önemsiyorum. Gün bildireceğiz dediler, bekliyorum. Erdoğan benden önce memnun olurum. Sorun çözülürse müteşekkir olurum ama şimdi bir fırsat var. Esad af ilan etti. Genel af. Ne bekliyorsun hemen git. Gerekli teminatları al. Bütün Avrupa Birliği ülkeleriyle konuşuyoruz. Avrupa elini taşın altına sokmaya hazır. Yeter ki çözüm olsun. Bu insanların güvenliğine, sözünü al. Zaten af çıktı. Oranın yaşanabilir bir hale gelmesini sağlayalım hızla, davulla, zurnayla artık bu sığınmacılara memleketlerini ayarlayalım. Başka çaresi yok bu işin.ö
Sığınmacılarla ilgili çeşitli iddialarda bulunan Özel, “Biz bunu derken bugün bir şey gördük ve başımızdan vurulduk. Türkiye’de geçici sığınmacı statüsünde bu insanlar, süreleri doldu, tam zamanı af da çıktı alın götürün. Hayır. Çalışma yaptırmış, İçişleri Bakanlığı’yla, Göç İdaresi’ne. Geçici sığınmacıların Türkiye’de kalış sürelerinin arttırılması, çalışma izinleri varsa uzatılması, olmayanlara çalışma izni verilmesi, Türkiye’de bunları ucuz iş gücü olarak kullanmanın hesabını yapıyor. Yazıklar olsun. Böyle günde sığınmacıları Esad’a göndermeye çalışacağına evlatlarımız yerine çalıştırmak için hazırlık yapıyorlar. Yazıklar olsun. Biraz önce gençler şunu söylediler. ‘Var mı çaresi?’ dediler. Hatay’ın derdi çok. Rezerv bir dert. Okulların yıkık olması, konteyner okullar bir dert. Olanın pis olması, hijyenik olmaması bir dert. Doktor yok, hemşire yok, dert. Ev yok, konteynere mahkumiyet var, dert. Verilen sözler tutulmuyor, dert. Davalar ilerlemiyor, dert. Zeytinlikleri bile rezerv alan ilan edecek kadar gözleri döndü, bunların hepsi bir dert ama bütün dertlerin var bir çaresi, bunun da adı Cumhuriyet Halk Partisiö dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————-
-Özel’in açıklamaları
HABER: Alican GÜMÜŞ/HATAY, (DHA)
====================================================
3)İZMİR’DE SOKAKTA AKIMA KAPILAN 2 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN YENİ RAPOR
İZMİR’de, sağanak sırasında su birikintisinden geçmeye çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili bir grup avukatın, sorumlu kurumların tespiti amacıyla başvurusu sonucu hazırlanan bilirkişi raporu tamamlandı. Hazırlanan raporda “Enerji kablosunun mazgalın hemen altında bulunduğu, kablo koruyucu borunun bu bölümde iptal edildiği ve mazgalın kabloya baskı yapması nedeniyle izolasyonunun bozulduğu” ifadelerine yer verildi.
İzmir’de 12 Temmuz saat 18.00 sıralarında başlayan sağanakta, Bayraklı’da metrekareye 39,7 kilogram yağış düştü. Yağış nedeniyle kent merkezi Bayraklı ve Konak ilçelerinde bazı cadde ile sokaklar suyla dolarken, araç sürücüleri ve yayalar zor anlar yaşadı. Sağanaktan korunmak için kaçmaya çalışan Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz (32) suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmak isteyen ikinci el eşya satışı işiyle uğraşan İnanç Öktemay (44) da akıma kapılıp, bir anda yere yığıldı. Deniz ve Öktemay, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. İnanç Öktemay İzmir’de, Özge Ceren Deniz Osmaniye’de toprağa verildi.
BİLİRKİŞİ ÖN RAPORU: HER İKİ KURUMUN İHMALLERİ OLDUĞU KANAATİNE VARILMAKTADIR
Öte yandan bilirkişinin hazırladığı ön raporda, bir besleme devresine ait kablonun yağmur tahliye mazgalı yerde sıkıştığı ve sıcaklığın zedelendiği, ölümlere bu bölümdeki faz toprak arızasının nedeninin olduğu belirtildi. Besleme devrelerine ait kabloların zeminden 36 ila 45 santimetre derinlikte olduğu, sıcaklığın olduğu yerde bu derinliğin 15 santimetreye kadar gerilediği, neredeyse mazgalın ulaşılabilirliğiyle aynı seviyeye geldiğine dikkat çekildi. Raporda, ilgili düzenlemeye göre bu derinliğin normalde 60 ila 80 santimetre olması gerektiği vurgulandı. Raporda ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Kablo derinliğinin 15 santimetreye ayrılmış konumunda, bu kadar küçük gömülüme derinliğine neden olan faktör; rögar kapağı bitişiğinden beyaz renkli drenaj borusunun kabloları kapağa doğru genişlemesi ve bu arada kablo koruyucu borunun bu bölümünün iptal edilmiş olması. İZSU uygulamalarının olan bu kırılması asli nedenlerinden biri olduğu inancındayız. Kabloların 36 ve 45 santimetre aralığında derinliğe gömülmüş olması, kazanın yaşanmış olması asli nedenlerden biri olarak GDZ Elektrik’in uygulamalarının sonucu olduğu kanaatine varılmıştır.ö
Soruşturma kapsamında Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrik’ten Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu, 42 kişi hakkında 22,5’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına kasım ayında görülecek ikinci duruşmayla devam edilecek.
‘MAZGALIN KABLOYA BASKI YAPMASI NEDENİYLE İZOLASYON BOZULMUŞ’
Yargılama sürerken, bir grup avukatın sorumlu kurumların tespiti talebiyle İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurması sonucu yeniden bilirkişi incelemesi yapıldı. Hazırlanan bilirkişi raporu dosyaya sunuldu. Raporda “Enerji kablosunun mazgalın hemen altında bulunduğu, kablo koruyucu borunun bu bölümde iptal edildiği ve mazgalın kabloya baskı yapması nedeniyle izolasyonunun bozulduğu belirtilmiş” ifadelerine yer verildi.
Avukatlardan Murat Fatih Ülkü, yazılı açıklama yaparak olayın bugünlerde unutulmaya yüz tuttuğunu belirtti. Bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğunu bildiren Ülkü, “Enerji kablosunun mazgalın hemen altında bulunduğu, rögar kapağı bitişiğinden geçirilen beyaz renkli drenaj borusunun kabloları kapağa doğru yükseltmesi ve bu arada kablo koruyucu borunun bu bölümde iptal edildiği, buradan kablo derinliğinin yaklaşık 15 cm civarında olduğu, kablo derinliğinin yeterli olmaması ve kablo koruyucu borunun bu bölümde iptal edilmesi nedeni ile mazgalın kabloyu ezerek izolasyon hasarına neden olduğu, buradan elektrik akımının kabloların yeterli derinlikte olmaması nedeni meydana geldiği raporda belirtiliyor” dedi.
Ülkü, raporda ayrıca “Trafo merkezinden dağıtım panolarına giden enerji kabloların risk yaratıp yaratmadığının tespiti ancak kablo üzerlerinin kazı yapılmak sureti ile açılarak tespit edilebileceği ve bunun da mevcut durumda mümkün olmadığı görülmüş, bu nedenle trafo merkezinden dağıtım panolarına giden kabloların risk yaratıp yaratmadığı tespit edilememiştir” ifadelerine yer verildiğini kaydetti. (DHA)
Görüntü Dökümü
——————————
-ARŞİV
Haber: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)
=============================================
4)MARMARA ADASI İLÇE TARIM MÜDÜR VEKİLİ MAKAMINDA ÖLDÜRÜLDÜ
BALIKESİR’in Marmara ilçesinde, İlçe Tarım Müdür Vekili Murat Yakupoğlu, makamında tabancayla vurularak öldürülmüş halde bulundu. Olayın ardından, kaçan motosikletli ve kasklı şüpheli aranıyor.
Olay saat 15.00 sıralarında Hükümet Caddesi’deki İlçe Tarım Müdürlüğü binasında meydana geldi. Binadan 5 el silah sesi gelmesi üzerine, ihbarla olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Binada inceleme yapan polis ekipleri, İlçe Tarım Müdür Vekili Murat Yakupoğlu’nu makam odasında kanlar içerisinde hareketsiz halde buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Yakupoğlu’nun olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. İlçe Kaymakamı Elif Çelik olay yerine gelerek incelemede bulunurken, Murat Yakupoğlu’nun cenazesi, savcının incelemesinin ardından otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
MOTOSİKLETLİ VE KASKLI ŞÜPHELİ ARANIYOR
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, şüphelinin İlçe Tarım Müdür Vekili Murat Yakupoğlu’nu vurduktan sonra, motosikletiyle olay yerinden kaçtığı ve başında kask olduğu belirtildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————-
-Marmara İlçe Tarım Müdürlüğü’nden detaylar
-Sağlık ve polis ekiplerinin görüntüsü
-Dışarıdaki kalabalıktan detay
-Cenaze nakil aracının gidişi
Haber-Kamera: MARMARA (Balıkesir), (DHA)
=============================================
5)ORDU’DA PATPAT DEVRİLDİ: 1 ÖLÜ, 3 YARALI
ORDU’nun Aybastı ilçesinde ‘patpat’ olarak bilinen tarım aracının devrildiği kazada 6 yaşındaki Kağan Kırca (6) hayatını kaybetti, Handenur (5), Emirhan (11) ve Egehan Kırca (9) yaralandı.
Kaza, bu akşam saatlerinde Aybastı ilçesi Armutlu Mahallesi’nde meydana geldi. Mahallenin Sayköprü mevkisinde İdris Kırca yönetimindeki patpat, sürücünün kontrolünden çıkarak devrildi. Kazada patpatın kasasında bulunan çocuklar devrilmenin etkisiyle yola savruldu. Patpat kasasından düşen çocuklardan Kağan Kırca olay yerinde hayatını kaybetti. Diğer çocuklardan Handenur Kırca, Emirhan Kırca ve Egehan Kırca, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından tedavi altına alındı. Ekiplerin yaptığı ilk müdahalenin ardından yaralı çocuklar Aybastı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan Handenur Kırca’nın sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi.
Jandarma ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlattı. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————
– Güvenlik kamerası
Haber: Emrullah CESUR/Ordu,(DHA)
==================================================
6)OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI KADIN ÖLDÜ
KONYA’da yolun karşısına geçmek isterken otomobilin çarptığı kadın hayatını kaybetti. Kadının üzerinden kimlik çıkmazken, polis, kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlattı.
Kaza, saat 19.50 sıralarında merkez Meram ilçesi Yaylapınar Süleymaniye Mahallesi Özbayram Sokakta meydana geldi. Sürücüsü ve plakası belirlenemeyen otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen 20 yaşlarında üzerinden kimlik çıkmayan bir kadına çarptı. Kadın metrelerce savrulurken, otomobil sürücüsü olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık görevlisinin yaptığı kontrolde kadının hayatını kaybettiği belirledi. Polis, ölen kadının kimliğini belirlemek ve kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlattı. (DHA)
Görüntü Dökümü
———————–
– Kaza yerinden detay
-Polisin inceleme yapması
Haber- Kamera: İsmail AKKAYA KONYA DHA
=======================================================
7)SAMSUN’DA ZİNCİRLEME KAZA: 13 YARALI
SAMSUN’un Çarşamba ilçesinde 3 aracın karıştığı zincirleme kazada 13 kişi yaralandı.
Kaza bu akşam saat 21.00 sıralarında Samsun-Ordu karayolu Çarşamba ilçesinde meydana geldi. Rüstem Gül (49) idaresindeki 55 EE 588 plakalı otomobil, önünde seyreden plakası ve sürücüsü henüz belirlenemeyen otomobile arkadan çarptı. Gül idaresindeki otomobilin çarptığı otomobil durmayarak olay yerinden uzaklaştı. Bu sırada Taha Yasin Zengin idaresindeki 55 ABM 198 plakalı otomobil, Rüstem Gül idaresindeki otomobile çarptı. Arkadan gelen Murat Kocakel idaresindeki 55 AAS 444 plakalı otomobil de Zengin idaresindeki otomobile çarptı.
Kaza sonucu otomobil sürücüleri Rüstem Gül, Murat Kocakel ile otomobillerde bulunan Elif Kocakel (31), Sema Kocakel (9), Zümra Kocakel (11), Hatice Gül, Nurşen Gül (25), Sümeyye Gül (7), Semra Gül (46), Salih Gül (16), Dursune Zengin (54), Seher Zengin (25) ve Hümeyra Zeynep Zengin (2) yaralandı.
Yaralılar olay yerine gelen 112 sağlık ekipleri tarafından ambulansla Çarşamba Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Salih Gül burada yapılan ilk müdahalesinin ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————
– Kaza yerinden detay
– Kaza yapan araçlardan detay
– Yaralılara müdahale edilmesi
Haber-Kamera : Mehmet Emin COŞKUNDERE/ÇARŞAMBA(Samsun),(DHA) –
======================================================
8)ŞANLIURFA’DA OTOMOBİL DEVRİLDİ: 5 YARALI
ŞANLIURFA’da, kontrolden çıkıp takla atarak devrilen otomobilde bulunan aynı aileden 5 kişi yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde Şanlıurfa-Bozova yolunun 13’üncü kilometresinde meydana geldi. Kent merkezine ilerleyen sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen otomobil, bilinmeyen nedenle kontrolden çıkarak yol ortasında ters dönerek devrildi. Kazada otomobilde bulunan İrfan, Muhammed, Emine, İrem ve Emir Doğan yaralandı. Kaza ihbarı üzerine olay yerine geçen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan yaralılar, Şanlıurfa ve Bozova’daki hastanelere kaldırıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
——————————-
– Kaza yapan otomobil
– Kazaya yapan otompbildek, yaralılara çıkarmaya çalıian ekipler
– Acil servise gelen ambulans
– Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: -ŞANLIURFA – DHA
=====================================================
9)SAMSUN’DA TRAMVAY İLE AMBULANS ÇARPIŞTI 3’Ü SAĞLIK ÇALIŞANI 4 KİŞİ YARALANDI
SAMSUN’un İlkadım ilçesinde duraktan kalkan tramvay, yolun karşısına geçmek isteyen ambulansa çarptı. Devrilen ambulansta 3 sağlık çalışanı olmak üzere 4 kişi yaralandı.
Kaza, İlkadım ilçesi İstasyon Mahallesi Gar kavşağında meydana geldi. İddiaya göre, Atatürk Bulvarı üzerinden Fuar Caddesi istikametine girmeye çalışan İbrahim Ceylan yönetimindeki 55 AJH 197 plakalı ambulans, Gar durağından çıkan vatman Sinan E. İdaresindeki tramvay ile çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle ambulans devrildi. Kazada ambulans sürücüsü İbrahim Ceylan ile sağlık çalışanları Şeyma Suay Çiftçi ve Erdi Kazer ile tramvay yolcusu Mehmet Eşici yaralandı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri kazanın meydana geldiği yolda güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri de kazada hafif şekilde yaralanan meslektaşları ile tramvay yolcusunu olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Gazi Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Tramvay yolunun kapanmasından dolayı tramvaylar kısa süreliğine ters istikametten ulaşım sağladı.
Ambulansın fuar içinde bulunan düğün salonundaki bir vakaya giderken kazanın meydana geldiği öğrenildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
———————————-
– Yaralı tramvay yolcusu Mehmet Eşici’nin ambulansa binmesi
– Kaza yerinden detay
– Ambulansın gidişi
– Tramvayların gidişi
– Gazi Devlet Hastanesi’nin dışından görüntü
Haber – Kamera: Gökhan İÇKİLLİ /Samsun (DHA)
======================================================
10)TEKİRDAĞ’DA ŞOFÖRÜN TABANCAYLA ÖLDÜRDÜĞÜ FATMA, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
TEKİRDAĞ’da Eren Uzuner’in (33) tabancayla açtığı ateş sonucu Barkın Perçin’in (34) öldürüldüğü olayda yaralanan 4 kişi arasında bulunan ve tedavi gördüğü hastanede gece hayatını kaybeden Fatma Özdemir (27), gözyaşları arasında toprağa verildi.
Tekirdağ’da bir ev satış mağazasında şoför olarak çalışan Eren Uzuner, önceki gün Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde iddiaya göre, aynı mağazadaki platonik aşk beslediği Fatma Özdemir’i iş yeri yakınlarındaki çay ocağının önünde arkadaşı Bakın Perçin ile otururken gördü. Eren Uzuner, taburede oturan Özdemir ve Perçin’in yanlarına gidip, üzerinde taşıdığı tabancayla ateş etti. Özdemir ile Perçin, vücutlarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Uzuner, elindeki silahla geri döndüğü mağazada bu kez iş arkadaşları N.Ç.K. adlı kadın ile S.D.’yi vurup yaraladı. Eren Uzuner, daha sonra mağazaya ait sevkiyat aracına binip kaçtı.
Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlileri, Barkın Perçin’in başına isabet edenle kurşunla hayatını kaybettiğini tespit etti. Yaralılar Fatma Özdemir, N.Ç.K. ve S.D., Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.
Polis ekipleri kaçan Eren Uzuner’i yakalamak için kapsamlı operasyon başlattı. Ekipler, çevre yolunda Uzuner’in kullandığı aracı durdurup, üzerindeki tabancayı atmasını söyledi. İddiaya göre, Uzuner’in yere attığı tabancanın ateş alması sonucu, trafik polisi ayağına isabet eden kurşunla yaralandı. Durumu hafif olan polis memuru da hastaneye kaldırılıp tedaviye alındı. Yaralılardan polis memuru ile S.D. ve N.Ç.K., tedavilerinin ardından taburcu edildi. Eren Uzuner ise dün çıkarıldığı adliyede tutuklanarak cezaevine konuldu. Barkın Perçin de aynı gün Tekirdağ’da toprağa verildi.
BABASI CEZAEVİNDEN İZİNLİ KATILDI
Eren Uzuner’in tabancasından çıkan kurşunlarla ağır yaralanan ve hastanede ameliyat edilen Fatma Özdemir, gece saatlerinde hayatını kaybetti. Özdemir’in cenazesi, Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine bağlı kırsal Köseilyas Mahallesi’ndeki evine götürüldü. Burada helallik alınması sırasında Özdemir’in annesi Türkan, ablası Selen Özdemir, gözyaşlarına hakim olamadı. Aileyi, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, teselli etmeye çalıştı. Özdemir’in bir suçtan dolayı cezaevinde bulunan babası Kemal Özdemir’de alınan özel izinle jandarmanın eşliğinde cenazeye katıldı. Özdemir, mahalle mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. (DHA)
Görüntü dökümü
—————————-
-Fatma Özdemir’in evinin önünden detay
-Ablası Selen’in ağlaması
-Helallik alınması
-Cenaze namazı kılınması
-Özdemir’in cezaevinden izinle çıkan babası Kemal Özdemir
-Özdemir namazda jandarmalar arasında
-Detaylar
Haber-Kamera: Abdullah YALÇIN/TEKİRDAĞ, (DHA)
===================================================
11)FRENİ ARIZALANAN MİNİBÜS KIRMIZI IŞIKTA BEKLEYEN 4 ARACA ÇARPTI
KOCAELİ’nin Gölcük ilçesinde Osman K.’nın(87) kullandığı minibüs, frenlerinin tutmaması nedeniyle trafik ışıklarında bekleyen 4 araca çarptı. Kazada minibüs sürücüsü yaralandı.Kaza, saat 18.00 sıralarında Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Ulaşlı ışıkları mevkiinde meydana geldi. Bursa yönüne giden Osman K.’nın kullandığı 41 E 7716 plakalı minibüs fren sisteminin arıza yapması sonucu kontrolden çıkarak kırmızı ışıkta bekleyen 41 H 6283, 16 YG 312, 10 NE 220 ve 34 GT 0940 plakalı araçlara çarptı. Sürücülerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Acil sağlık ekibi, kazada yaralanan Osman K.’ye ilk müdahale yaparken, diğer araçlardaki kişilerin yaralanmadıkları belirlendi. Yaralı minibüs sürücüsü ambulansla Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————-
– Olay yerinden görüntüler
– Yaralının ambulans içinde görüntüsü
– Detay
HABER-KAMERA: Soner GÜLEZER/GÖLCÜK(Kocaeli), (DHA)
========================================================
12)AYDIN’DA GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİNDE YANGIN: 2 KİŞİ DUMANDAN ETKİLENDİ
AYDIN’ın Nazilli ilçesinde, atık ayırma tesisinde çıkan yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu kontrol altına alındı. Dumandan etkilen 2 personel ise tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı.
Yangın, saat 16.30 sıralarında Nazilli Organize Sanayi Bölgesi 587 Sokak üzerinde bulunan R.H.’ye ait atık ayırma tesisinde meydana geldi. Tesisten yükselen dumanları gören çevredeki vatandaşların ihbarıyla olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yangında dumandan etkilenen 2 personel ambulansla tedbir amaçlı Nazilli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yangın 19.00 sıralarında kontrol altına alındı ve tesiste soğutma çalışmaları yapılıyor. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.(DHA)
Görüntü Dökümü
——————————
– Yangından genel ve detay görüntüler
– İş yerinden görüntüler
– İtfaiye ekiplerinden görüntüler
– Arazözlerden görüntüler
– Polis ekiplerinden görüntüler
Haber – Kamera: Bahattin ALBAYRAK / NAZİLLİ (Aydın), (DHA)
======================================================
13)LÜBNAN’DAN MERSİN’E 358 YOLCU DAHA GELDİ
İSRAİL’in saldırı başlattığı Lübnan’dan ayrılan, aralarında Türklerin de olduğu 358 kişi Mersin’in Silifke ilçesine geldi.
İsrail’in saldırı düzenlediği Lübnan’dan ayrılmak isteyen farklı ülke vatandaşları, bindirildikleri 4’üncü gemiyle Tripoli limanından yola çıktı. Silifke ilçesindeki Taşucu Limanı’na yanaşan gemiden inen, aralarında çocukların da olduğu 358 kişi, işlemlerinin tamamlanmasının ardından minibüslerle ilçeden ayrıldı. Yabancı uyrukluların, Türkiye’deki farklı havalimanlarından ülkelerine gönderileceği öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
——————————–
-Lübnan’dan gelen yolcular
-Yolcuların limandan çıkması
-Yolcuların karşılanması
Haber-Kamera: Mehmet OKUR/SİLİFKE(Mersin), (DHA)
======================================================
14)MALATYA ‘DA KÜRECİK NATO RADAR ÜSSÜ’NDE İSRAİL PROTESTOSU
MALATYA’da, sivil toplum örgütleri tarafından Kürecik Radar Üssü’nde Filistin’e yönelik saldırıların yıl dönümünde İsrail protesto edildi.Çeşitli STK’ların bir araya gelmesiyle oluşturulan Kudüs Kardeşlik Platformu tarafından düzenlenen program, Orduzu Fuar Alanı’nda yüzlerce aracın konvoyu ile başladı. Konvoydaki araçlar Kürecik NATO Radar Üssü’ne yakın bir nokta olan Gürkaynak Mahallesi’ne geldi. Yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirilen programda İsrail aleyhine sloganlar atıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Kudüs Kardeşlik Platformu adına konuşan Ömer Derin, dünyada eşine az rastlanır bir ittifakla toprakları gasp, halkı yok edilen Filistinlilere destek olmak, yaşanan soykırıma isyan etmek üzere bir araya geldiklerini belirtti. İsrail’in Gazze’de 365 gündür soykırım yaptığını ifade eden Derin, “Dünyanın bu suskunluğu çoğu çocuk ve kadın 42 binden fazla insanı katleden, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri dahi bombalayan soykırımcıyı, kandan beslenen katil sürüsünü cesaretlendiriyor. Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın başka hiçbir yerinde katilin, soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur. Bizzat batılılar tarafından sırtı sıvazlanan terörist İsrail, bugüne kadar, kadın, bebek, çocuk, yaşlı ve hastanelerde tedavi gören 17 bini çocuk, 11 bin 500’ü kadın olmak üzere 42 bin Filistinli masum insanı katletti” dedi.Yapılan konuşmaların ardından Gazze’de yaşamını yitiren bebekleri temsil eden kefenlenmiş kanlı bebek maketleri Kürecik NATO Radar Üssü kavşağına bırakıldı.
Görüntü Dökümü
———————–
-Kalabalık vatandaş görüntüleri
– Kudüs Kardeşlik Platformu adına Ömer Derin konuşma
– Oğlunu Filistin’de şehit veren Memun Ebul Hassan konuşma
-Kefenlenmiş kanlı bebek maketleri görüntüleri
-Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Recep BAĞDAT-MALATYA-DHA
======================================================