ADD Samsun şubesi 14. olağan genel kurul adaylık basın açıklaması

ADD Samsun şubesi 14. olağan genel kurul adaylık basın açıklaması
28.02.2020
A+
A-

İşte yapılan basın açıklamaları;

Çok Değerli Katılımcı dostlarım, Başkanlarım, Büyüklerim, Kardeşlerim; Çağdaş Türkiye’nin Yılmaz savunucuları, Atatürkçüler; Hepinizi şahsım ve ADD Samsun Şubesi olarak saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Değerli vaktinizi ayırıp buraya geldiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum.
2016 Yılında seçildiğim ADD Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığına sizlerin teveccühü ile dört yıldır devam etmekteyim. Atatürk İlke ve Devrimleri ışığında yol yürümeye ant içmiş bir Cumhuriyet kadını olarak bu görevin sorumluluğunu, onurunu ve gururunu çok iyi bilmekteyim. Bu süre içerisinde ekip çalışması içerisinde beraber olduğum yönetim kurulu üyelerime, denetleme, disiplin kurulu üyelerime, üst kurul delegelerime, eski şube başkanlarıma, üyelerimize, siyasi parti temsilcisi başkanlarıma; demokrasi, emek, barış, adalet adına omuz omuza mücadele verdiğimiz demokratik
kitle örgütleri, oda ve sendika başkanlarıma öncelikle çok teşekkür etmek istiyorum.
Ben Atatürkçü Düşünce Derneği ile 1999 yılında tanıştım ve üyesi oldum. 2006-2012 yılları arasında ADD Çarşamba Şubemizin yönetim Kurulu başkanlığı görevini yaptım. 2016 yılı itibari ile de Samsun Şubemiz Yönetim Kurulu başkanıyım. Adaylıktan çekildiğime dair soruların olması üzerine böyle bir toplantı yapma ihtiyacı duydum. Ben bir anda değil, planlayarak, isteyerek, Atatürk Devrimlerinin yılmaz savunucusu derneğimizin yönetimine talip oldum ve 2016 yılından itibaren etimle, kemiğimle, canımla, ruhumla bu onurlu mücadeleyi sizlerle birlikte surdurdum.
2016 yılından itibaren şöyle bir hafızamı yokladığım da, Başkanlık sistemi, Atatürksüz ve Türksüz Anayasa, Müfredattan Atatürk’ün çıkarılmaya çalışılması, Anayasa Değişikliği referandumu ve sonuçta 24 Haziran 2018 değişen bir rejimi hep beraber yaşadık.
Tam Bağımsız ve Milli Egemen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önderimiz, yegâne liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş temeli olan Atatürk ilke ve devrimlerine saldırıların hat safhaya ulaştığı bir dönemi yaşıyoruz.
Derneğimiz kurucuları, kurucu başkanları 1989 da bu içten ve dıştan gelen saldırıları o zaman görerek, Atatürkçü Düşünce Derneğini bu amaçla kurmuşlardır. Birçoğu demokrasi şehidi olan başta Muammer Aksoy olmak üzere hepsini saygı, sevgi, rahmet ve minnetle anıyorum.
Kendi kurduğu Cumhuriyette, kurucu liderine yapılan bu düşmanlığı sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Çükü Atatürk demek: Tam Bağımsızlık, Milli Egemenlik demektir.
Atatürk demek, Ulusal Üniter yapı, birleştirici güç demektir.
Atatürk demek, Antiemperyalizm ve emperyalizmin dize getirilişi demektir.
Atatürk demek, kurtuluş ve kuruluş, yeniden dirilmek demektir.
Atatürk demek, barış, sevgi, çağdaşlaşma ve insan olmak demektir.
ATATÜRK: 20. yüzyılın en büyük lideri, Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin Başkomutanı; laik, demokratik, çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu; Türk Milletinin Atası; Dünya Barışının öncüsü; Dünyada ve bu coğrafyada hala tertemiz kalmış yegâne şey, dünyanın tanıdığı en tanınmış ve en büyük Türk; 57 yıllık yaşamı boyunca milletinin bağımsızlığı ve ülkesinin aydınlık geleceği için mücadele vermiş eşsiz lider, Geçmişimiz ve geleceğimizdir.

Hepimizin bildiği üzere; günümüz Türkiye’si bulunduğu bölge itibariyle oldukça kritik bir süreç yaşamakta, bunun yanı sıra toplumumuzun yaşadığı ekonomik güçlükler giderek artmaktadır.
Bu gerçekleri yaşarken; Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerini her alanda savunmamızın da ötesinde, bu özel dönemde onun yol göstericiliğine ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu milletçe bir kez daha gördük. O gerçeklerdir ki;
Hala Türk Milletinin yaşam felsefesidir, O gerçeklerdir ki; Günümüzün karşı devrimcilerine karşı direnmektedir, O gerçeklerdir ki Çağdaş Türkiye’nin aydınlık yarınları olmaya devam etmektedir.
Varlığını ve yarınlarını kimlere borçlu olduğunu unutmayanlar için; Atatürkçü Düşünmek ve yaşamak, Atatürkçü olmak bir onurdur.
Tam Bağımsızlık, özgürlük ve Ulusal egemenlik temelinde geleceğe yürümek erdemdir.
ADD Samsun Şubesi olarak aklın ve bilimin hayır dediği, ama maalesef tek adam rejiminin dayattığı her alanda mücadele verdik. Milli Bayramlarımız engellenmeye çalışılırken biz sokaklardaydık. Gençlik geleceğimiz diyerek Gençlik Kolları oluşturan, genç üye sayısını arttıran, dört yıldır elliye yakın gence karşılıksız eğitim bursu veren, Eğitim Çalışmaları yapan, Sanata önem verip koroların işlevsel hale gelmesini sağlayan, emek, insanca yaşam ve iş adına mücadele veren sendikalarla eşgüdümlü çalışan,
Samsun Çevre Platformunun kurucuları arasında yer alıp, çevre adına Şahin Dağlarında, Çarşamba Eğercili Biyokütle Enerji Santrali önünde olan yine ADD Samsun Şubesi idi.
Eğitimin laik ve bilimsel temellerden uzaklaştırılıp, din eksenli bir sürece sürüklendiği günümüzde eğitim sendikaları ile beraber mücadele veren, sokaklarda olan; Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu kurucularından olup, birçok köy okulunda, bulvarın üstündeki okullarda kütüphane açılmasının sağlanmasında yine ADD Samsun Şubemiz vardı. ‘’Orda Bir Köy Var Uzakta’’ diyerek Nebiyan Kösedik köyü, Başalan Ortaokulu, Tekkeköy Büyüklü Ortaokulunda kütüphane ve etkinliklerle yine biz vardık. OHAL sürecinde 19 Mayıs 2018 de Valiliğin izin vermediği Fener Alayımız için yürüyeceğiz diyen ve binlerle yürüyen yine ADD Samsun Şubesi idi. Birçok etkinliği sokağa taşıyan, kermesler, anmalar, Çocuk panayırları, kutlamalar yapan yine bizlerdik.
Ocak ayı içerisinde yaptığımız genel üye toplantımızda, ertelenen 9 Şubat 2020 Olağan Genel Kurulumuzda olduğu gibi dün olduğu gibi bugünde; Bir Cumhuriyet Kadını olarak; Bursa Nutku’ndan aldığım güçle, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve
bekçisi olmaya, aydınlık bir geleceğe inancımla ve azmimle, Atatürk Cumhuriyeti’ni tekrar inşa etme yürüyüşüme devam edeceğim. Bu nedenle 14. Olağan Genel Kurulumuzda tekrar yönetim kuruluna adayım.

Adayım:
Çünkü Ülkemin aydınlık, çağdaş geleceğine ve bunun teminatı olan gençlerime, çocuklarıma sözüm var…
Çünkü Tek adam mı yoksa laik, demokratik, parlamenter Cumhuriyete geri dönmek mi diyeceğimiz önümüzdeki zor süreçte görevim var.
Laik Cumhuriyete bağlılığımızı, Demokrasiye olan inancımızı, kendi kaderimize el koyma azim ve kararlılığımızı asla yitirmeyeceğiz… “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.”  Diyen Ulu Önderimizin sözleri ile bitirmek istiyorum. Umudum Türk Milletinin kendi azim ve kararlığındadır.
Yolumuz Atatürk’ün yolu, hedefimiz, çağdaş yarınları kucaklayan ilimin, soran, sorgulayan aklın yoludur. Yolumuz; milletçe birlik ve beraberlik içinde, bizleri modern Türkiye’ye götürecek olan yoldur. Bu yürüyüşe vereceğiniz destek, en büyük gücümüz olacaktır.
Ne mutlu bu yolda birlikte yürüyenlere; ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’ Hepinizi bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. denildi.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber samsun haber