Add’den Rize Belediyesine Tepki!
ADD Samsun Şube Başkanı Dr Işık ÖZKEFELİ, Rize’de Valilik bahçesindeki “Atatürk ve Gençlik” Anıtı’nın kaldırılmasının ardından, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Heykelinin hedef alındığını belirtti.
RİZE BELEDİYESİNİ UYARIYORUZ, BU HADSİZLİĞE DERHAL SON VERİN!..
ADD Samsun Şube Başkanı Dr Işık ÖZKEFELİ yaptığı açıklamada;
Rize’de Valilik bahçesindeki “Atatürk ve Gençlik” Anıtı’nın kaldırılmasının ardından, şimdi de Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Heykeli hedef alındı.
Rize’nin AKP’li belediyesi, askerimiz ve polisimiz gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında teröre karşı mücadele ederken, son derece pervasızca bir uygulamaya imza atarak, Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün heykelini bulunduğu yerden kaldırdı.
Milli birliğe, ulusal bütünlüğe, tarih bilincine, vefa duygusuna bundan daha büyük zarar verilemezdi.
Böylece, 15 Temmuz FETÖ kalkışmasının ardından iktidar tarafından dillendirilen birlik ruhunun “sözde”liğini, Rize Belediye başkanı ispatlamıştır.
Rize Belediyesi’nin bu eylemi insan aklının almayacağı bir eylemdir. Adeta, Türk Ulusunun Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleştirdiği kurtuluş ve kuruluş mücadelesinden rövanş alınmak istenmektedir.
Kaldı ki bu olay, Rize’de Atatürk ve Cumhuriyet değerlerini hedef alan ilk olay değildir. Daha önce de, Valilik bahçesindeki “Atatürk ve Gençlik” Anıtı, Rize Devlet Hastanesi’ne otopark yapımı gerekçesiyle kaldırılmış, inşaat yıllar önce bittiği halde anıt yerine koyulmamıştır.
Atatürk herhangi bir geçmiş zaman kahramanı değildir. 20. yüzyılın başında bu topraklarda gerçekleştiği kurtuluş ve kuruluş devrimi dünden bugüne, bugünden geleceğe ışık tutmaktadır.
Atatürk’ün ışığından uzaklaşmanın bedelini Türkiye olarak 15 Temmuz’da en acı biçimde yaşadık. CIA güdümlü 15 Temmuz Fethullahçı kalkışma, en değerli ortak paydamızın laik ve demokratik Atatürkçü Düşünce olduğunu ortaya koymuştur.
Bu doğrultuda Rize Belediyesini uyarıyor, Atatürk’ü ve Cumhuriyetimizin kurucu değerlerini hedef alan girişimlerine sonlandırmaya çağırıyoruz. Atatürk ve Atatürkçü Düşünce koşullar gerektirdiğinde sığınılacak geçici bir liman değildir. Atatürk ve Atatürkçü Düşünce Türkiye’nin demokratik geleceğinin, günümüz dünyasının da barış umudunun güvencesidir.
Atatürk’ün gerçekleştirdiği Türk Devrimi, 21. yüzyılda bizi hem yurtta hem de dünyada barışa götürecek en gerçekçi proje olarak insanlığın gündemindedir. Öncelikle, İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren etnik ve dini cemaat temelli çatışmaları da sonlandıracak anahtar bu projedir.
Hem Türkiye’de hem dünyada yolunu bulmakta zorluk çekenler için Atatürk ve Atatürkçü Düşünce’nin ışığı önümüzde kutup yıldızı gibi takip edilmeyi beklemektedir. Onun ışığını görmemekte ısrar edenler artık gözlerini açıp gerçekleri görmelidirler.
Ulusumuz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e her zaman sahip çıktı ve sonsuza kadar da sahip çıkacaktır.
Yeni Akit Gazetesi; Rize özgürlüğüne kavuştu demiş. Bilinen ve tanınan düşüncenin seslendirilişi olarak kabul ediyoruz. Daha çok yeni, Devrim Şehitlerimiz Hablemitoğlu ve Kubilay’ı saygıyla andık.
Cumhuriyetimizin kurulduğu tarihten itibaren Derviş Mehmetlerin, Şeyh Saitlerin ve onların takipçilerinin ellerindeki kan hiç kurumadı. O gün Menemende sahnede olanlar daha sonra Sivas’ta, Kahramanmaraş’ta, Çorumda din adına kan dökerken tekrar karşımızdaydı. Yine bu düşünce Kubilay’ın manevi mirasını taşıyan Uğur Mumcuyu, Bahriye Üçoku, Necip Hablemitoğlunu, Muammer Aksoyu ve Ahmet Taner kışlalıyı yok ederek Cumhuriyeti ve laikliği yıkabileceklerini zannettiler.
Gericiliğin evrimleşerek daha tehlikeli bir hale geldiği, Şeyhlerin, dervişlerin meczupların, tarikatların etrafında kümelenen cübbeli fesli, çember sakallı müridiler ile bazen bir dolara satın alınmış kravatlı, üniformalı cemaatçilerin bazen de makam arabalı bürokrat, siyasetçi dergâhçıların kısacası derviş Mehmetlerin kendi arasında devlete hâkim olma ve dönüştürme mücadelesini yaşıyoruz.
Cumhuriyetin tüm kazanımlarına düşmanlığını hiç gizlemeyen, Cumhuriyetin temel değerleri ile kurucu kadrosuna bazen açıktan bazen semboller üzerinden hakaret etmekten çekinmeyen mevcut iktidarın yandaş sözde tarihçilerini, yazarlarını, gazetecilerini, bürokratlarını son yıllarda sıkça görmekteyiz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter ve laik yapısına göz diken tüm unsurlara karşı Türkiye cumhuriyetini koşulsuz savunan, Atatürk ilke ve devrimlerinin takipçisi, ilerici, aydınlanmacı ve tam bağımsızlıkçı, sömürünün her türüne karşı evrensel barıştan yana olan biz yurtseverler var oldukça onlar asla bunu başaramayacaktır. Çünkü Türk’üz ve başka Türkiye yok!”
Cumhuriyeti çökertmenize, Sevr dayatmanıza ve Ortadoğu bataklığında ortaçağ karanlığında yaşatma isteğinize direneceğiz ve kazanacağız
Atatürk’ün sevgisini kalbimizden, düşüncelerini aklımızdan silmeye gücünüz yetmeyecektir dedi.