Samsun protokolü Engelliler haftasını kutladı
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arasında farkındalık oluşturmak için kutlanan Engelliler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.
Başkan Demirtaş mesajında; her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arası, toplumun azımsanmayacak bir parçasını oluşturan engellilerin sorunlarının gündeme getirilmesi, dünyaya onların penceresinden bakılarak farkındalık yaratılması amacıyla Engelliler Haftası olarak kutlandığını hatırlattı.
“En büyük engel sevgisizliktir”
Yalnızca bir gün ya da bir hafta değil her zaman engelli kardeşlerimizin yanındayız diyen İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “Engelli kardeşlerimizde toplumun bir parçasıdır. Yarınların bizlere ne getireceğini bilemeyiz. Bizler geçmişte olduğu gibi bugünde yarında onların yanında yer aldık almaya da devam edeceğiz. Engelli vatandaşlarımızın toplumsal hayatta varlık göstermeleri şüphesiz toplumumuzu daha da güçlendirecektir. Engellilik, yalnızca engellilerin ya da ailelerinin karşı karşıya bulunduğu bir sağlık sorunu değil, sosyal ve toplumsal boyutlarıyla toplumu yakından ilgilendiren ve tüm bireylerin ortak çabasını gerektiren bir konudur. Bu duygu ve düşüncelerle bizler inanıyoruz ki; en büyük engel sevgisizliktir. Engelliler Haftası münasebetiyle farkındalıklarımızın ve saygımızın artmasını dileyerek, engelli vatandaşlarımıza aileleri ile birlikte sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir yaşam diliyorum” dedi.
Sosyal devlet ilkesinin vermiş olduğu sorumluluğun gereği olarak, tüm bireylerin temel hak ve özgürlükleri herhangi bir engelle karşılaşmadan kullanabilmesini sağlamak, devlet organları olarak bizlerin ve toplumumuzun öncelikli vazifelerindendir.
Bu maksatla engelli vatandaşlarımızın huzur ve refahı için değişen şartlar ve ihtiyaçlar da dikkate alınarak, topyekûn bir gayret sarf etmeliyiz ve bu anlamda yapılacak çalışma ve sosyal projelere de her türlü desteği vermeliyiz.
Engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak, geleceğe güvenle bakabilmelerini sağlamak ve karşılaşılabilecekleri tüm zorlukları ortadan kaldırmak, yalnızca engelli vatandaşlarımızı değil, tüm toplumu mutlu edecektir.
Engelli kardeşlerimizin sosyal, ekonomik ve kültür hayatına yapmış oldukları katkılar her türlü takdirin üstündedir. Bugün sporda, kültür alanında, bilim hayatında ve birçok alanda ortaya koydukları ulusal ve uluslararası başarılarla gurur duymaktayız.
Tüm vatandaşlarımızın, engellilerimizi sevgi ve anlayışla kucaklamalarını, onların sorunlarının çözümüne katkıda bulunmalarını temenni ediyor, engelli vatandaşlarımıza aileleri ile birlikte sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir yaşam diliyorum.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, ”Engeller, sabır ve azimle aşılır. Gerek partim gerek şahsım bir gün değil hergün engelli vatandaşlarımızın yanındayız” dedi.
Yaşar, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.
Mesajında engelli olmanın bir kusur olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizen Yaşar, ”Engelli vatandaşlarımızın toplumsal hayata katılımlarının sağlanması ve hayat standartlarının yükseltilmesi, çağdaş toplum anlayışının önemli bir parçasıdır”dedi.
”Engelli olmak asla bir kusur olarak görülmemeli” diyen Yaşar, Engellilere sahip çıkmak, onların sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak ve yaşamlarını kolaylaştırıcı önlemler almak hepimizin ortak sorumluluğudur. Engellilik, sadece engellilerin ve ailelerinin içinde bulunduğu bir sağlık sorunu değil, sosyal boyutlarıyla hepimizi yakından ilgilendiren ve herkesin ortak çabasını gerektiren bir konudur şeklinde konuştu.
ENGELLERİN KALKMASI İÇİN YAPILACAK HER ÇALIŞMANIN YANINDAYIZ
Yaşar, yayımladığı mesajın devamında şu ifadelere yer verdi:
Engelli vatandaşlarımıza sadece bu hafta değil, tüm yaşamları boyunca sahip çıkmalıyız. Kendimizi onların yerine koyarak düşünmeli ve engelli insanlarımızın daha rahat yaşayabileceği bir dünya için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız.
Engelli vatandaşlarımızla ilgili farkındalığın artması için yapılan çalışmaların her zaman yanındayız. Bu anlamda 10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftasında duyarlılığın daha da artması dileğiyle, Engelliler Haftası’nı kutluyor, tüm engelli vatandaşlarımızı ve ailelerini sevgiyle ve saygıyla
selamlıyorum.
BASK Samsun İl Temsilcisi Bayram UZUNOĞLU 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle bir basın açıklaması yaparak, her yıl Engelliler Haftasında aynı talep ve şikayetlerin dile getirilmesine rağmen bir arpa boyu yol alınamadığını belirterek “Her birimiz birer engelli adayı olduğumuz halde, hep birlikte yarattığımız engellerle hayatı engellilere zindan ediyoruz” dedi.
UZUNOĞLU açıklamasını şöyle sürdürdü: “Koronavirüs salgını nedeniyle evlerimize kapandığımız şu günlerde Engelliler Haftası nedeniyle, yaşadıkları sorunlara ilişkin tespit ve taleplerimizi paylaşmak istiyoruz: Resmi istatistik verilerine göre 10 milyonu aşkın vatandaşımız veya her 8 kişiden biri
engelli gözükmektedir.
Bu oran ve rakamın ağırlığı altında, onların büyük bir çoğunluğu gibi evlere kapandığımız Koronavirüs salgını döneminde başta her seviyedeki yöneticiler olmak üzere herkesi empati yapmaya ve hafta sonları sokağa çıkma yasaklarına dayanamadığımız günlerde ömrünü belirli mekanlara hapsolarak yaşayan engellilerimizin sorunlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz:
ENGELLİ ÇOCUK VE YETİŞKİNLER EVLERDE HAPİS
Engelli çocuklarımızı ve yetişkinlerimizi evlere hapsetmek yerine ortak yaşama alanlarımızı engellilere göre düzenlemeliyiz.
Belediyelerimizce; engellilerin evlerine hizmet götürülmesi, bakımlarına yardımcı olunması, ev temizliklerinin yapılması, faturalarının ödenmesi için eleman görevlendirilmesi aslında, “siz evinizde
oturun, topluma karışmayın” anlamına gelen iyi niyetli ama yanlış uygulamalardır. Belediyeler; kaş yaparken göz çıkarma anlamına gelen ve merhameti önceleyen bu tür medyatikuygulamalardaki eksikliği fark etmelidir. Engellilere yapılan sosyal yardımların artması memnuniyet verici ama yeterli değildir.
ÜST GEÇİTLER ENGELLİLERİN KORKULU RÜYASI
Cadde ve sokaklar, kaldırımlar engellilerin kullanımına kapatılmış durumdadır. Belediye başkanlarının sayıları ile çok övündükleri asansörleri olmayan veya çalışmayan üst geçitler sadece engellilerin değil, yaşlıların, hamilelerin, romatizmal hastalıklıların, yükseklik korkusu olanların, bebek arabası (puset) ile sokağa çıkan annelerin de korkulu rüyasıdır. Çalışmayan asansörler engelliler için “Bu caddenin sağında veya solunda yaşayacaksınız, asla karşı tarafa geçmeyeceksiniz” demektir.
Şehir merkezlerinin araçlara göre değil, yayalara göre düzenlenmesi gerektiği halde kaldırımlar otopark, caddeler yarış pistleri haline gelmiştir.
Kamu binaları başta olmak üzere binalarda, girişinden merdivenlere, iç düzenlemelerden tuvaletlere kadar her şey engelliler için ıstırap kaynağıdır.
ARAÇLAR KALDIRIMLARDA ENGELLİLER ARAÇ YOLUNDA
Şehirlerimizde kaldırımlara park edilmiş araçlar, çökmüş, bozulmuş veya kilitli taş döşenmiş kaldırımlar, ayaklı reklam panoları, kesilmiş ama sökülmemiş ağaç kütükleri, bol çukurlar, gelişigüzel dikilmiş reklam ve flama direkleri, yükseğe asılmış çöp tenekeleri ile kaldırımlar, yalnız engellilerin değil, tüm yayalar için hayatı cehenneme çevirmektedir.
BASK BAĞIMSIZ KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU SAMSUN İL TEMSİLCİLİĞİ
Sesli sinyal veren bina asansörleri veya sesli trafik ışıkları ile yeterince tanışabilmiş değiliz.
Onarım çalışmaları yapılan kaldırımlar veya cadde/sokaklarda uydurma önlemler sadece engellileri
değil, hepimizi tehdit etmektedir.
Sadece şekil şartını yerine getirmek için yapılan standart dışı, engelli aracı kullanılması ve yürünmesi imkânsız yüksek eğimli engelli rampalarının niçin denetlenmediğini ve düzeltilmediğini anlamakta zorlanıyoruz.
Engellerle otobüs tahsis etmek ile engelliler için özel asansör düzeneği bulunun otobüs temin etmek arasındaki farkı bilmiyoruz. Bu örnekler yüzlercesi ile çoğaltılabilir.
Türkiye genelinde “Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları” tarafından 2017 yılında 4.797 ve 2018 yılında 7.225 bina, açık alan ve toplu taşıma aracı denetlenebilmiş olmasına karşın ne işlem yapıldığı belirsizdir.
“ÖZÜRLÜLER İDARESİ” YERİNE “YAŞLI VE ENGELLİ HİZMETLERİ” Mİ?
Engelliler sadece aynı mekanı değil toplumsal hayatı da paylaşmak istemektedir.
Sokaklarda parklarda dolaşmak/gezmek, rahat alışveriş yapmak, sinemaya/tiyatroya gitmek, lokantada birlikte yemek yemek, velhasıl herkes gibi ve herkesle birlikte yaşamak istemektedir.
“Körler ve Sağırlar Okulu” yanlışının anlaşılmasının üzerinden 70 yıl geçmesine rağmen, engelliler için bağımsız bir kurum oluşturulması yerine, engelliler ve yaşlılar için “Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü” oluşturulmasını anlayabilmiş değiliz. Engelli nüfusun % 8, yaşlı nüfusun ise % 9 olduğu bir ülkede, toplamda 17 milyon 500 bin kişilik bir kitlenin sorunlarını bir genel müdürlüğün çözebilmesi, yönetebilmesi mümkün müdür? Hala en basit istatistik verilerinin bir-iki yıllık gecikme ile paylaşılabiliyor olması durumun vehametini göstermesi bakımdan ilgiçtir.
ENGELLİLER KAMU KURUMLARINDA HİZMETLİ OLARAK ÇALIŞIYOR
Sadece kanun ve yönetmelik çıkarmakla yetinmek; sorun çözmek yerine sorunun mecra değiştirmesine ve çözümün ötelenmesinden başka bir işe yaramamaktadır. Mevzuatın uygulanmasını denetlemek kadar, toplumsal farkındalık yaratmanın da önemli olduğunu anlamadığımız sürece, engeller yaratarak ve engelleri artırarak engellilere hayatı zehir etmeye devam ederiz.
Yasaya rağmen, özel sektör ile kamu kurum ve kuruluşlarında boş engelli kontenjanları doldurulamıyorsa, hala engelli çalışanların ücretlerinden vergi alınıyorsa, kamu kurumlarında engelliler hizmetli olarak çalıştırılıyorsa yasalardan da toplumsal duyarlılıktan da bahsetmek mümkün değildir. Engelliler kamuda istihdam edilmeyecekse nerede istihdam edilecektir?
Kamuda çalışan lise ve üzeri eğitim görmüş engellilerin intibaklarının yapılmamasının ve hala hizmetli olarak çalıştırılmalarının hiçbir izahı yoktur.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 9 Ocak 2020 tarihinde yapılan açıklama ile 2020 yılı “Erişilebilirlik Yılı” ilan edilmiştir.
Bu çerçevede, Koronavirüs salgını nedeniyle evlerimize kapandığımız şu günlerde engellilerin yaşadığı sorunları empati yaparak bir kez daha düşünmeliyiz.
Başta eğitim, istihdam ve sosyal hayata katılma olmak üzene engellilerin sorunlarına karşı yeterli hassasiyetin gösterilmesi, yasal yükümlülüklerin hayata geçirilmesi, standartlara uygun düzenlemeler yapılarak erişilebilirliğin yeterince sağlanması sadece ahlaki değil hukuki birgerekliliktir de. Bunun için önce zihinlerimizdeki engelliliği kaldırmalıyız. Bu saydıklarımız sorunların sadece bir kısmıdır Her şeye rağmen, Engelliler Haftası nedeniyle birlikte yaşama ilkesinin hayata geçirilmesi için arada bir kendimizi engelliler yerine koyarak 10-15 dakika empati yapmaya, herkesi ve her kurumu engel çıkarmaktan vaz geçmeye çağırıyor, “10-16 Mayıs Engelliler Haftası”nı kutluyoruz.”