DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3
1- ‘YENİDOĞAN ÇETESİ’ DAVASINDA ARA KARAR: 10 TUTUKSUZ SANIĞA TUTUKLAMA TALEBİ
Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan 47 sanığın yargılandığı davada Cumhuriyet Savcısı mütalaasını açıkladı.
CUMHURİYET SAVCISI ARA MÜTALAASINI AÇIKLADI
Tüm sanıklar, müştekiler ve avukatlarının dinlenmesinin ardından duruşma savcısı ara mütalaasını açıkladı Savcı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Bakanlığı ve Aile Bakanlığıyla müşteki ailelerin katılma taleplerinin kabulüne, barolar ve siyasi partilerin katılma taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep etti.
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK VE RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK
Savcı, Silivri Kolan Hastanesi Mesul Müdürü Bener Mansuroğlu hakkında ‘Dolandırıcılık’ suçundan Çorlu Reyap Hastanesi Mesul Müdürü İbrahim Oktay hakkında ‘Halime bebeğin ihmalen ölümüne sebep olmak’ ve ‘Nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından Hilda Keykubad hakkında ‘Kaya bebeğin ölümüne sebep olmak’tan, ‘Nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘Resmi belgede sahtecilik’ suçlarından Zeki Ötünç hakkında Kerem Muhammed Tokluoğlu bebeğin ölümüne sebep olmaktan ‘Nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘Resmi belgede sahtecilik’ suçlarından haklarında suç duyurusunda bulunulmasını, Kaya bebeğin doğumunu yaptıran Songül Kaloğlu hakkında ‘İhmalen ölüme sebep olmak’ suçundan, Dursun Eryılmaz hakkında Rou Kadan bebeğin ölümüne ilişkin, Şeyhmus Çelik hakkında Opara bebeğin ölümüne ilişkin, Hasan Basri Gök hakkında Serdarova bebeğin ölümüne ilişkin, Serenay Şenkalaycı hakkında ise, Kerem Muhammed Tokluoğlu bebeğin ölümüne ilişkin suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
TÜM SANIKLARIN HESAP HAREKET DÖKÜMLERİ ALINSIN TALEBİ
Savcı, ayrıca 10 hemşire ve doktorun tanık olarak dinlenmesini talep etti. Sanık doktor Rıza Keykubat, sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin ve sanık başhekim Ali Dirik’in 2023 Kasım ayına ait HTS baz kayıtlarının talep edilmesini, tüm sanıkların suç tarihindeki hesap hareket dökümlerinin de alınmasını ve sanıklara ait tüm dijital materyallerin incelenmesini, SGK’ya yazı yazılarak suç tarihlerinde yapıldığı iddia edilen usulsüz işlemler nedeniyle ne kadar zarara uğradığının sorulmasını talep eden savcı, tüm ifadeler bittikten ve deliller toplandıktan sonra, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek ölen bebekler açısından rapor alınmasını istedi.
12 ŞİRKET HAKKINDA HERHANGİ TEDBİR VE EL KOYMA KARARI YOK
Duruşma savcısı ayrıca malen sorumlu şirketler hakkında konulmuş herhangi bir tedbir veya el koyma kararı olmadığını belirterek, bu şirketler hakkında ‘Suç gelirlerini aklama’ suçundan ayrı bir soruşturma yürütülüp tedbir konulması için Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nin bağlı olduğu Yonca Sağlık Hizmetleri, Birinci Hastanesi’nin bağlı olduğu Beymed Sağlık, Güney Hastanesi’nin bağlı olduğu Güney Sağlık Hizmetleri şirketi, Çorlu Reyap Hastanesi’nin bağlı olduğu Reyap Medikal Hizmetleri şirketi, Bağcılar Medilife Hastanesi’nin bağlı olduğu Medilife Sağlık Hizmetleri şirketi, TRG Hospitalist’in bağlı olduğu Bağcılar Sağlık Hizmetleri şirketi, Avcılar Hospital’in bağlı olduğu Akabe Sağlık Tesisleri şirketi, Silivri Kolan Hastanesi’nin bağlı olduğu Vital Fors Sağlık Hizmetleri Bilgisayar ve Elektronik şirketi, Özel İstanbul Reyap Hastanesi’nin bağlı olduğu Reyap Sağlık Hizmetleri şirketi, Özel İstanbul Şafak Hastanesi’nin bağlı olduğu Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri şirketi, Medisense Sağlık Hizmetleri şirketi ve GMZ Sağlık Hizmetleri şirketi hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesini talep etti.
SAVCI TUTUKSUZ 10 SANIĞIN TUTUKLANMASINI TALEP ETTİ
Tutuklu tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep eden savcı, tutuksuz sanıklardan, Birinci İnternational Hastanesinin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesi’nin başhekimi doktor Ali Dirik, doktor Şeyhmus Çelik, TRG Hospitalist Hastanesinde doktor Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi Genel Müdürü Murat Mantuş, Bağcılar Şafak Hastanesi İşletme Müdür Yardımcısı Mustafa Kazan, hemşire Ceren Hatice Kırım, hemşire Renginar Molla, hemşire Serenay Şenkalaycı ve tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir hakkında tutuklam a talep etti.(DHA)
=========
2- KAYA BEBEĞİN BABASI: MORGA GİTTİĞİMDE BEBEĞİN CENAZESİNİ BİSKÜVİ KUTUSUNDA VERDİLER
İSTANBUL’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Davanın 12’nci duruşması müşteki beyanlarının alınmasıyla başladı.
Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle duruşma konferans salonunda görülüyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanık duruşmaya katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar, bazı müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır edildi. Duruşmada bugüne kadar 22’si tutuklu 47 sanığın savunmaları alındı. Duruşma saat 10.30 sıralarında, Maktul Kerem Muhammet bebeğin babası Mustafa Mevlüt Tokluoğlu’nun beyanıyla başladı. Duruşmaya saat 13.00 sıralarında ara verildi. Duruşma müşteki beyanlarının alınmasının ardından, 4 Aralık saat 09.30’a ertelendi.
‘HASTANEYİ DOKTOR BİZE TAVSİYE ETTİ’
Duruşma maktul Kerem Muhammet bebeğin babası Mustafa Mevlüt Tokluoğlu’nu beyanlarıyla başladı. Tokluoğlu beyanında, “Doktorumuz Ali Gedikbaşı hastaneyi tavsiye etti. Bize iki hastane tavsiye etti ucuz olduğu için Avcılar Hospital’ı tercih ettik. İkiz bebek bekliyorduk birisi vefat etti birisi yaşıyor. İçeride ne oldu bilmiyoruz. Yaşayan bebek ise aynı hastanede 15 gün yoğun bakımda kaldı. Bir ihmal varsa suçlarını çekmesini istiyorum” dedi.
‘BİZE AVCILAR HOSPITALI TERCİH ETTİRDİ’
Anne Esra Tokluoğlu ise beyanında, “Doktorumuzla konuştuk, herhangi bir problem, hastaydı ama ölecek diye konuşmadık. Sonrasında ne oldu bilmiyorum. Kendi doktorumuzla muhatap olduk bize kendisi tavsiye etti. Evimize yakın yenidoğan hastanesi araştırıyorduk. Evimiz Bayrampaşa’daydı kendi muayenehanesi Şişli’deydi bize Avcılar Hospitalı tercih ettirdi. İkiz bebek bekliyorduk birisi vefat etti. Şikayetçiyim. Yenidoğan yoğun bakımda bir beyefendiyle muhatap olduk. Hemşireleri de bilmiyorum doktor arada arardı, sadece yaşayan bebekle ilgili bilgi verirdi, eşim gittiğinde bebeğin öldüğünü söylediler bizi arayarak bilgi vermediler. Doktor ben 5 aylık hamileyken ‘Bebek yoğun bakıma girecek, böbrek rahatsızlığı var tedavi olması gerekiyor’ dedi. Hamilelikten doğuma kadar Ali Gedikbaşı takip etti. Doğuma Ali Gedikbaşı girdi, doğum sonrası tedavi için bilgi vermedi. Ailenin avukatı ise, ‘Doğum sonrası uygun tedavi olsaydı yaşaması mümkündü, doğumdan sonra bebekler alınıp götürülmüş, baba fotoğraf çekmek istediğinde bebeğin öldüğü bilgisi veriliyor. Sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
‘BEBEĞİN CENAZESİNİ BİSKÜVİ KUTUSUNDA VERDİLER’
Maktul Kaya bebeğin babası Mehmet Hanife Kaya beyanında, “Aniden tansiyon nedeniyle Esenler Esencan hastanesine gittik. Tüm hamilelik sürecinde Esencan Hastanesine gidiyorduk. Esencan Hastanesinde yer olmadığını Esenler Güney Hastanesinde yer olduğunu söylediler eşimi ambulansla 15 dakika içinde aldılar. Ben hastaneye gidene kadar doğum gerçekleşmişti. 8 bin lira ödeme olduğunu söylediler, 4 bin lira kartla 4 bin lira nakit verdim. Herhangi bir makbuz verilmedi bana. Songül Hanım geldi, ‘Eşinin durumu kritik bebeği de yoğun bakıma yatırdık’ dedi. Herhangi çocuk doktorundan birini görmedim. Gün içinde Damla Atak bilgi verirdi, akşam Batuhan Çetin bilgi verdi. Songül Hanım bebeğin durumun iyi olduğunu söyledi, akşam olunca Batuhan Çetin beni saat 2 gibi aradı bebeğin öldüğünü söyledi. Bebeği göstermediler en son akşam saat 4 gibi gördüm. Ölüm belgesi verildi. Morga gittiğimde bebeğin cenazesini bisküvi kutusunda verdiler. Defin işleri için kendi aracımla Çatalca’ya gittim. Damla Atak aradı ‘Ölüm belgesinde eksik imza var hastaneye gelir misiniz?’ dedi; gittim 2 dakika içinde kağıdı geri verdiler sonra ben defin işleri için geri gittim. Doktor olarak sadece kadın doğum doktoru Songül hanımla muhatap oldum. Gece gündüz hastanedeydim hiç çocuk doktoru görmedim. Sabit hatla arandım ne ifade verdiğimi sordular ben de telefonu yüzlerine kapattım. Batuhan Çetin beni aradığında ‘Bebek fenalaştı hastaneye gelmeniz gerekiyor’ dedi bende hastanedeydim 2 dakika içinde gittim” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUĞUN BAZI YERLERİNDE MORLUKLAR VARDI’
Maktul Ayaz Karaduman bebeğin babası Erhan Karaduman ise beyanında, “Eşimin hamilelik sürecinde bir sıkıntısı yoktu. Eşimin 26 Kasım tarihinde sancısı tuttu. Sabaha karşı 06.00 sıralarında Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde doğum yaptı. Normal odaya çıktık ve ‘Çocuğun annenin bir sıkıntısı yok’ dendi. Sabah kız kardeşim geldi. Akşama doğru eve gittim, gece 03.00 sıralarında kardeşim aradı, ‘Hemen hastaneye gel çocuk fenalaştı’ dedi. Bebeği kuvöze koymuşlar burada yer yok denilerek Bağcılar Medilife Hastanesi’ne nakledildi. Dursun Eryılmaz bana ‘Çocukta kalp yetmezliği var; kalbi delik ameliyat olması gerekiyor’ dedi bende tamam dedim. Dursun Eryılmaz bana çocuğa ‘Anne sütü lazım’ diyerek annenin yanına gönderdi, daha yoldayken bebeğin fenalaştığını söylediler. ‘Dışarıdan doktor gelecek 3 bin lira ödeme yapmanız gerekiyor’ dediler, abimden para istedim. Gece doktor geldi bana ‘Bebekte metabolik hastalık var yaşaması kısıtlı yaşarsa da yüzde 100 engelli kalacak’ denildi. Sabaha karşı aradıklarında ‘Çocuğun öldü’ dediler. Çocuğun bazı yerlerinde morluklar vardı. Bağlı olduğu cihazlardan dolayı böyle olduğunu söylediler. İlker Gönen ile muhatap olmadım, hiç görmedim. Bebeğin ölümünde gece başka biri bilgilendirme yaptı. Şikayetçiyim. Ailenin avukatı ise, ‘Biz sadece maddi gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Tüm sanık müdafiler dinlendi ve ‘Somut delil yok’ denildi ölen bebekler bile somut delil olarak algılanmıyor. Epikriz raporları somut delil” dedi.
‘ENTÜBE EDECEĞİZ DEDİLER ETMEDİLER’
Maktul Opara bebeğin babası Benedict Nnayereugo Opara tercüman eşliğinde beyanda bulundu. Baba, “Ocak 2024’de solunum şikayetiyle Medilife hastanesine gittik. Daha sonra doktor muayenesi yapıldı, ‘Çocuk üşütmüş oksijen verilecek’ denildi; anne kucağında oksijen verildi. Sonrasında da bir oda verildi. Doktor, ‘Gece müşahede altında kalması gerekli eve gönderemeyiz’ dedi. Bize ‘Çocuğu entübe edeceğiz’ dediler ama entübe etmediler. ‘Burası 1 aylık bebekler için bir yer sizin bebeğiniz kalırsa ölür’ dediler. Bebeği yoğun bakıma aldılar sonra bize, ‘Hasta çocuk fazla yerimiz yok her yer dolu, çocuğunu başka hastaneye yoğun bakıma göndereceğiz’ dediler. 3 gün ilk götürdüğüm Medilife hastanesinde müşahede altında kaldı sonra Birinci Hastanesine gönderdiler. Bebeğimi ayın 17’sinde gönderdiler 18’inde bebeğim öldü. Birinci Hastanesine gittiğimde 2 haftalık için 14 Bin lira para istediler bebeğim 2 gün kaldığı için para üstünü geri verdiler. Ambulansla Birinci Hastanesine götürüp entübe ettiler bana da sen ‘Eve git ertesi gün gel’ dediler” şeklinde konuştu.
‘HAKAN DOĞUKAN TAŞÇI KENDİSİNİ DOKTOR OLARAK TANITTI’
Baba Benedict beyanında “Sabah 08.00 gibi hastaneye gittim. Doktora ‘Çocuğumu görebilir miyim?’ dedim beni içeri aldılar, içeri girdiğimde bana ‘Çocuğun sabah ölmüş’ dediler ama çocuğuma baktığımda az da olsa yaşıyordu. Tam saatini bilmiyorum ama olayın gerçekleştiği saat 08.00-10.00 arasıydı. Hastaneye normalde 08.00’de gittim. Hastaneye gittiğimde bana kendisini doktor olarak tanıtan Hakan Doğukan Taşcıydı. Taşçı, bana ‘Medilife hastanesindeki doktorun sana ne dedi?’ diye sordu. Taşçı bana ‘Bu hastanede 2 hafta yoğun bakımda kalırsa kendine gelir toparlar’ dedi dedim. Taşçı ise, ‘Bekle burada test yapacağım yaşıyor mu yaşamıyor mu?’ dedi. Bir saat hastanede bekledim beni bir saat sonra çağırıp ‘Çocuğun ölmüş’ dedi. Hastaneye gittiğimde Hakan Doğukan Taşçı ile muhatap oldum. Bana doktor olduğunu söyledi. Saat 06.00’da beni normal hattan hastaneden aradılar ‘Çocuğun kötü gel’ dediler. Hastaneye gittiğimde Hakan Doğukan Taşçı, ‘Bebeğin sabah saatlerinde ölmüş’ dedi.
‘BEBEĞİNİ BAŞKA HASTANEYE GÖTÜRMEMİZİ İSTİYORSANIZ 500 DOLAR VERMENİZ GEREK DEDİLER’
Anne Opara beyanında ise, “Çocuğumun nefes sorunu için hastaneye gittik yaklaşık 13 dakika geçtikten sonra ‘Üst kata çıkın oradaki cihazlar daha güçlü nefes alma konusunda’ dediler, çocuğumda dilinde, parmak ucunda renk değişikliği oldu. Daha sonra oksijen takmaya çalıştılar çocuğum titremeye başladı. O gece hastanede kaldık neredeyse nefes almakta çocuğum çok zorlanıyordu. Daha sonra hemşire ve doktorlar geldi. Doktorla bize ‘Bu çocuğun yaşaması mucize’ dediler. Doktor bize sonra, ‘5 aylık bir çocuk başka hastaneye götürmeniz lazım, hastane bulmanız lazım’ dediler. Birkaç hastaneye gittik bize ‘Sizin doktorunuzun hastane bulması lazım siz değil’ şeklinde cevap verdiler. Medilife hastanesi eşimi arayarak, ‘Çocuğunuzu başka hastaneye götürmemizi isterseniz 500 dolar vermeniz gerek’ dedi. Medilife hastanesinde doktor yoktu, yalnız hemşireler vardı. Bebeğim nefes almakta çok daha zorlanmaya başladı. Resepsiyondan eşimi arayarak ekstra para istediler. Parayı nakit ödememiz gerektiğini şöyledir. Eşim çalışmadığı için 3 gün çocukla ilgilendiğimiz için süre verin, eşim iş yerinden borç alsın dedik bize ‘Para yoksa tedavi de yok’ dediler’ dedi.
‘BİRİNCİ HASTANESİ BİZDEN TEDAVİ İÇİN 60 BİN DOLAR İSTEDİ’
Anne Opara beyanının devamında, “Eşim bir arkadaşını aradı ödemeyi o şekilde yaptık. Çocuğumu 6 sıralarında yoğun bakıma aldılar, o zaman zarfında hiç görmedik. Doktorlar bizi arayarak ‘Bir hastane var çocuğun tedavisi için sizden 60 bin dolar talep ediyorlar’ dedi. Biz de ‘Peşin parayı veremeyiz ama ilk başta 20 bin dolar ödeyebiliriz’ dedik. Bize sonra Birinci Hastanesini önerdiler. Resepsiyona gidip bilgi verin ambulansla Birinci Hastanesine götürsünler diye. Ambulansa ben eşlik etmedim eşim gitti bende taksiyle gittim. Birinci Hastanesine gittik ödemeyi yaptık. ‘Eczaneden çocuk için birkaç tane malzeme alın ertesi gün çocuğunuzu görün’ dediler. Eşimi aradılar bana söylemedi. Kardeşim o gün Amerika’dan geldi şikayetçiyim. Çocuğumun daha önce bir rahatsızlığı yoktu sadece solunum sıkıntısı vardı. Bebeğimin cenazesi Sarıyer’de. Medilife Hastanesinden Birinci Hastanesini tavsiye eden doktorun ismini bilmiyorum ama görsem tanırım. ” dedi. Beyanların ardından Opara bebeğin anne ve babası, sanıklardan kimlerle muhatap olduklarını öğrenmeleri için sanıklar tek tek sanık kürsüsüne getirildi.
DURUŞMA SAAT 09.30’A ERTELENDİ
Taleplere karşı sözleri sorulan sanıklardan tutuksuz sanık Murat Mantuş, “Hakkımda soruşturma açıldığını öğrendiğimde yurtdışındaydım. Kendim isteyerek geldim. Kaçma şüphem yoktur. Tutuklama talebine itiraz ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Fehmi Alperen ise, “Benimle aynı suçla suçlanan kişiler tutuksuz yargılanıyor. Ancak ben 8 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu. Tutuklu sanık Tuğçe Toptemel ise, “Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım. Ben elimden geleni yaptım. Bebek bende ölmedi. Bunun araştırılmasını istiyorum. Tahliyemi talep ederim” ifadelerini kullandı. Fırat Sarı’nın da aralarında olduğu diğer sanıklar ise önceki beyanlarına ekleyecek birşeyleri olmadığını söyledi. Sanık avukatlarının savunma yapmaları için duruşma 4 Aralık saat 09.30’a ertelendi. (DHA)
=========
3- BAHÇELİEVLER’DE POLİSE BIÇAK ÇEKTİ; BACAĞINDAN VURULDU – 3 / Ek bilgi ve fotoğraflarla geniş haber
Özgür EREN-Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL(DHA)- BAHÇELİEVLER’de ‘Dur’ ihtarına uymayan ve polise bıçak çeken şüpheli, D-100 Karayolunda bacağından vurularak yakalandı. Şüphelinin yanında bulunan poşet bomba imha uzmanı ekipler tarafından incelendi. Olay sırasında Küçükçekmece istikametinde trafik yoğunluğu oluştu.
Olay, Şirinevler D-100 Karayolunda Küçükçekmece istikametinde öğle saatlerinde meydana geldi. Şirinevler Meydanında polis ekipleri durumundan şüphelendiği kişiyi durdurup kimlik kontrolü yapmak istedi. İsminin Evren Cebeci olduğu öğrenilen şüpheli yaya olarak olay yerinden kaçtı ardından da D-100 Karayoluna girdi.
BACAĞINDAN VURULDU
Polis ekiplerinin kovaladığı Cebeci poşetinde bulunan torpilleri karayoluna attı.Şüpheli kaçtığı sırada eline aldığı poşeti attı. Bıçak çeken şüpheli polis ekipleri tarafından bacağından vuruldu. Polis ekipleri şüpheliyi kontrol altına aldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, ilk müdahalesinin ardından şüpheliyi hastaneye kaldırdı. Polis ekipleri şüphelinin karayoluna attığı poşetin çevresine güvenlik şeridi çekerken bomba imha uzmanı ekipler ise, poşette inceleme yaptı. İncelemelerde patlayıcı maddeye rastlanmadı.Olay nedeniyle D-100 Karayolu Küçükçekmece istikametinde 2 şerit trafiğe kapandı; uzun araç kuyrukları oluştu. Görgü tanığı Sinan Kavrık, “Adamın birisi elinde çantayla ‘Allahu Ekber’ diye bağırdı. Çantanın içerisinde maytaplar vardı herhalde. Polisler geldi, olay yeri inceleme çalışıyor. Benim gördüklerim bunlar” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
—————
-Polis ekiplerinde görüntü
-Polisin yaralı kişiyle konuşması
-Sağlık ekiplerinin olay yerine gelişi
-Sağlık ekiplerinin şüpheliyi ambulansa alması
-D-100 Karayolundan detay görüntü
-Olay yeri inceleme ve bomba imha uzmanlarının çalışması
-Sinan Kavrık ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
=========
4- BAHÇELİEVLER’DE POLİSİN BACAĞINDAN VURDUĞU ŞÜPHELİ DEAŞ ÜYESİ ÇIKTI
Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL, (DHA)- BAHÇELİEVLER’de polis ekiplerine bıçak çektiği için bacağından vurularak etkisiz hale getirilen Evren Cebeci’nin DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan arandığı ortaya çıktı.
Şirinevler Meydanı’nda polis ekipleri durumundan şüphelendiği kişiyi durdurup kimlik kontrolü yapmak istedi. İsminin Evren Cebeci olduğu öğrenilen şüpheli yaya olarak olay yerinden kaçarak D-100 Karayoluna girdi. Polis ekiplerinin kovaladığı Cebeci, poşetinde bulunan torpilleri karayoluna attı. Bıçak çeken şüpheli polis ekipleri tarafından bacağından vuruldu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ilk müdahalesinin ardından şüpheliyi hastaneye kaldırdı. Polis ekiplerinin incelemesinin ardından Cebeci’nin taşıdığı poşette çakmak tüpüne bağlı pürmüz, çok sayıda torpil, alüminyüm folyoya sarılı nevi olmayan materyal ve bıçak olduğun belirlendi. Şüphelinin akıl hastalıkları hastanesinde gözlem altına alınmasına kararı verilirken DEAŞ terör örgütü üyeliğinden aranmasının bulunduğu öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
———–
ARŞİV
=======
5- ESENYURT’TA METROBÜS YOLUNDA KAZA: 1 YARALI
Özcan KILIÇ – Derya EVREN KORKMAZ – İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA) – ESENYURT’ta Beylikdüzü istikametinde seyir halinde olan metrobüs rögar kapağının üstünden geçtiği sırada kaza meydana geldi. Fırlayan rögar kapağı metrobüsün kapısını kırdı. Kırılan kapının açılmasıyla, yolculardan biri metrobüsten düşerek yaralandı.
Kaza, saat 15.00 sıralarında Saadetdere Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Beylikdüzü istikametinde seyir halinde olan metrobüsün kapısı, üstünden geçtiği sırada rögar kapağının yerinden fırlamasına neden oldu. Fırlayan rögar kapağı metrobüsün kapısını kırdı. Bu sırada kapının açılmasıyla bir yolcu metrobüsten düşerek yaralandı. Kazanın ardından olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralanan yolcu sağlık ekiplerince olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından hastaneye sevk edildi. Metrobüs şoförü ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken, kaza nedeniyle metrobüs seferleri bir süre tek şeritten kontrollü olarak sağlandı. Metrobüsün geçişi sırasında kazaya ve 1 yolcunun yaralanmasına neden olan rögar kapağı ise belediye ekipleri tarafından yerine yerleştirildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
—————–
(Cep telefonu)
-Kırılan kapı
-Yerde yatan yaralı yolcu
(Aktüel)
-Yolcunun ambulansla hastaneye kaldırılması
-Şoförün polis ekiplerince ifade için götürülmesi
-Fırlayan rögar kapağına müdahale eden ekipler
-Kapısı kırılan metrobüsten detay
=======
6- ‘YENİDOĞAN ÇETESİ’ SORUŞTURMASI KAPSAMINDA KAPATILAN HASTANENİN İDARİ AMİRİ ÖLÜ BULUNMUŞTU: SON MESAJI ORTAYA ÇIKTI
İSTANBUL (DHA) Küçükçekmece’de otomobilin içinde ölü bulunan ve ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturması kapsamında kapatılan özel bir hastanede çalıştığı öğrenilen Satılmış Çim’in eşine attığı son mesaj ortaya çıktı. Çim’in mesajında “Ben bu utançla çocuklarımın, ailemin, senin yüzüne bakamam, hakkını helal et ve çocuklarıma iyi bak” yazdığı belirtildi.
İkitelli’de 1 Kasım öğlen saatlerinde bir kişinin otomobilinin içinde hareketsiz durduğunu görenler polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekipleri yaptığı incelemede araç içersindeki kişinin öldüğünü belirledi. Polis ekipleri ise ölen kişinin iki gündür kayıp olarak aranan Satılmış Çim olduğunu tespit etti. Çim’in cansız bedeni Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili inceleme başlatıldı. Öte yandan Satılmış Çim’in ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturması kapsamında kapatılan özel bir hastanede idari amir olduğu öğrenildi.
‘BU UTANÇLA AİLEMİN YÜZÜNE BAKAMAM’
Satılmış Çim’in eşi Merve Çim’in kayıp olarak arandığı sırada verdiği ifade ortaya çıktı. Çim ifadesinde “Eşim Whatsapp uygulaması üzerinden mesaj gönderdi. Mesajında bahis oyunu oynadığını, 120 bin lira kaybettiğini söyledi. Ben de eşime bankadaki ortak paramızın ve eşimin üstüne kayıtlı ortak mülkiyetimiz olan evin durup durmadığını sordum. Onlara dokunmadığını söyledi ve daha sonra ‘ben bu utançla çocuklarımın, ailemin, senin yüzüne bakamam, hakkını helal et ve çocuklarıma iyi bak’ şeklinde mesaj gönderdi. Daha sonra mesajlarıma cevap vermedi ve eşime ulaşamadım” ifadelerini kullandı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
———————–
Satılmış Çim’in aracın içindeki görüntüsü
=========
7- THY BEYRUT SEFERLERİNE YENİDEN BAŞLADI
İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- İSRAİL’İN Lübnan’a düzenlediği saldırılar nedeniyle Beyrut uçuşlarını durduran Türk Hava Yolları (THY) seferlerine yeniden başladı.
İsrail’in hava saldırıları düzenlediği Lübnan’da yaşanan güvenlik sorunları nedeniyle THY Eylül ayında seferlerini durdurma kararı almıştı. Havayolu şirketi alınan karar doğrultusunda Lübnan’a ilk seferini bugün yaptı. İlk seferi gerçekleştiren uçak Beyrut Havalimanı’na inişini sorunsuz gerçekleştirdi. (DHA)
=========
8- FATİH’TE İNŞAATIN ÇATISINDA ÇIKAN YANGIN YAN BİNANIN ÇATISINA SIÇRADI
Baran AKKAYA-Utku Can SÖNMEZ-Doğan Can CESUR/İSTANBUL, (DHA)-FATİH’te inşaat halindeki 4 katlı binanın çatısında henüz bilinmeyen nedenle çıkan yangın, yan tarafta bulunan 6 katlı boş binanın çatısına sıçradı. Olay yerine gelen çok sayıda itfaiye ekibinin müdahalesiyle söndürülen yangında ölen ya da yaralanan olmazken o anlar çevredekilerin cep telefonu kameralarıyla kaydedildi.
Yangın, saat 16.00 sıralarında Yavuz Sultan Selim Mahallesi Hanedan Sokakta bulunan 4 katlı inşaatın çatısında çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın, kısa süre sonra bitişiğindeki 6 katlı boş binanın çatısına da sıçradı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin 1 saat süren çalışmasının ardından yangın söndürüldü. Çevre ilçelerden de görülen yangında ölen ya da yaralanan olmadı. Çatının alev alev yandığı anlar cep telefonu kameralarıyla kaydedildi.
Görüntü Dökümü:
—————
Yangın çıkış anı cep telefonu
Ekiplerin müdahalesi cep telefonu
Olay yerine gelen ekipler
Genel ve detay görüntüler
========
9- FATİH’TE IRAK CUMHURBAŞKANININ SEKRETERİ BIÇAKLANDI
İSTANBUL, (DHA)- FATİH’te yemek yediği restorandan hesabı ödemeden çıktığı öne sürülen Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid’in sekreteri Chalak Sabah Omar’ı iş yeri çalışanı bıçakladı. Sabah Omar, başından ve yüzünden yaralanırken o anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, 21 Kasım Perşembe günü saat 20.00 sıralarında Binbirdirek Mahallesi Hüdavendigar Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid’in sekreteri Chalak Sabah Omar, yemek yediği restoranda 2 saat kaldı. Yemek yiyen ve alkol alan Omar, hesabı ödemeden iş yerinden ayrılmak isteyince çalışanlarla arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine restorandan uzaklaştırılan Sabah Omar’ı iş yeri sahibinin kardeşi bir süre takip etti. Aynı zamanda restoran çalışanı olan Fikret Demir, Chalak Sabah Omar’a Hamidiye Caddesi’nde yürürken bıçakla saldırdı. Omar ve Demir arasında çıkan arbedeyi elinde şemsiye olan başka biri ayırdı. O anlar güvenlik kamerasına yansırken Omar saldırgandan şikayetçi oldu. Yüzünden ve kafasından yaralanan Chalak Sabah Omar, Okmeydanı Cemil Taşçıoğlu Hastanesi’nde tedavi olduktan sonra taburcu edildi. Omar’ın şikayeti üzerine güvenlik kameralarını inceleyen polis saldırgan Fikret Demir’i gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Demir’e ‘ev hapsi’ cezası verildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
———–
(Güvenlik Kamerası)
-Saldırgan ve Omar arasındaki arbede
-Çevredekilerin ayırdığı anlar
==========
10- ADANA’DAKİ KAZADA HAYATINI KAYBEDEN THY PİLOTU SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Dilara ŞAHİN- Hadican EROL/İSTANBUL, (DHA) – Adana’da, Türk Hava Yolları (THY) personelini taşıyan servis aracı ile bir otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaşamını yitiren THY pilotu Hasan Eren (40) gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.
Adana’nın Seyhan ilçesi Yeşiloba Mahallesi’nde dün meydana gelen kazada THY personel servisi otele gittiği sırada, Emirhan Ö. (19) idaresindeki 31 APL 081 plakalı otomobil ile çarpıştı. 9 kişinin yaralandığı kazada THY Pilotu Hasan Eren hayatını kaybetti. Eren için bugün Arnavutköy Taşoluk Yeşil Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Eren’in yakınları, meslektaşları ve THY Genel Müdürü Bilal Ekşi katıldı. Eren ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Taşoluk Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Görüntü Dökümü:
———————-
-Cenazeden Genel ve Detay
-Yakınlarının gözyaşları
-Eşi ve oğlunun tabutu başındaki görüntüsü
-Tabutun omuzlarda taşınması
-Genel ve Detay görüntü
-Hasan Eren’in fotoğrafı